2.BÖLÜM: Huzura Kabul

370 28 9
                                    

İkinci bölüm ile geldim!

Bölüm sonu duyuruyu görmezden gelmeyin lütfen. Biraz konuşalımm

İyi okumalar...

🌚🌝

Önüme gelen sade türk kahvem ile muzlu krokanım gözlerimin içine bakıyor, hadi yumulsana, diye çığlık çığlığa bağırıyorlardı adeta. Ama benim bir an önce detayları Ali'den almam gerekiyordu.

Ali ise karşımda oturmuş çayı ile arasında özel bir ilişki oluşturuyor gibiydi. İnadıma yapıyordu. İt herif.

"Ali. Bakışların altında çay iki kez daha demlendi. Konuş artık." Bıkkınca konuşup sesimi kısık tutmaya çalıştım. Zaten içimde hem tuhaf bir rahatsızlık hem de merak uyanmıştı. Bunun etkisi ile karşımda sus pus oturan arkadaşımın başından aşağı o çayı dökmek istiyordum.

"Annemin komşusunun..."

"Anladık evet dıdısının dıdısı. Asıl meseleye gel." Artık tahammülüm kalmamıştı. Meraktan kalbim iyice gümbür gümbür çarpmaya başlamıştı.

"Her neyse. Bu adam iki yıl önce kaza geçiriyor. Teleferikten mi ne düşmüş. Tam kalçanın üzerine. Tüm detayları bilmiyorum, üstten üstten anlattılar zaten. Belden aşağısı felç kalmış." Ali böyle anlatırken zihnimde canlandıramıyordum. Sebebi adamı hiç görmememden ziyade, adını bilmememdendi.

"Adı ne bu adamın?"

Ali birkaç saniye durdu düşündü. Hani aniden beklenmeyen soru gelince dilimin ucunda aslında moduna girerdik ya. Öyle biraz buruşturdu yüzünü. Saniyeler sonra da soruma cevap verdi. "Malik Faik Erdemay."

İsmi zihnimde tarttım. Soy ismi güzeldi aslında. Ama sadece sor ismin güzelliği yetmezdi. Detaylara ihtiyacım vardı. "Sonra?"

"Sonra, işinden gücünden uzak kalmış. Reklam şirketi mi ne varmış. Felç kaldıktan birkaç ay sonra işe gitmeyi bırakmış. Sonra da işleri yürüten avukatlarını, yöneticilerini falan sık sık değiştirmek zorunda kalmış. Herifler bunu sürekli hortumlamaya kalkmışlar tabi." Ali çayından bir yudum aldı. Biraz da soru sormam için zaman tanıdı ama sormadım. Sorular hikayeden sonransorulurdu değil mi?

"O da eski sevgilisine teklifte bulunmuş. Sözleşme ile evlenelim. Sen benim imkanlarımdan faydalan. Bende senin ayaklarından. Yani acil imza, önemli bir görüşme, atıyorum bir toplantı falan. Bunlarla ilgilen. Yani vekalet vereyim. Ama eski sevgili hanım, Malik Beyin sakatlığından zaten utandığını, bir de anlaşma yapmayacağını söylemiş. Sözleşme olmazsa evlenirim demiş."

"Kaltak kadın! Hiç öyle söylenir mi? Bir de eski sevgilin. Gerçi kesin adam felç kalınca güncel sevgililikten eski sevgililiğe terfi etmiştir. Ama uyanığa bak!" Tatlımdan bir kaşık alıp üzerindeki fındıkları hırsla çiğnedim. Şöyle insanlardan nefret ediyordum! Her zamanki, dış görünüş aşağılaması!

"İşte o da kendisinden mantıklı bir beklentisi olan, eş adayı aramaya karar vermiş. Ben aslında bunu birkaç hafta önce duymuştum. Sen bugün öyle koca adayı falan diyince aklıma geldi. Gidip annemin komşusunun eşinin kardeşine sordum. O da bunları anlattı." Ali bardağındaki buz gibi olan çayını bitirdi ve arkasına yaslandı. "Ne diyorsun?" Bu soruyu sorarken yüzünde, ben yapıyorum, der gibi bir ifade belirdi.

Ne diyordum? Mantıklı mıydı? Adamın benden cinsel bir beklentisi yoktu. Olamazdı da anlaşılan. Ortada bakmam gereken çocuk da yoktu. Adamın durumu iyi olduğuna göre kendi bakımıyla ilgilenen de vardı anlaşılan. Benim ona özel ilgi göstermeme gerek yoktu. Kendine sadece arada acil durumlarda ayakçı arıyordu.

ÇIKARLARIN KAFESİ (+18)Where stories live. Discover now