2. BÖLÜM

476 14 4
                                    

"Ceroonnn" diye anırarak Ceren'e doğru koştum. O bana dönemeden ben çoktan boynuna atlamıştım. Ve her zaman olduğu gibi oda bende dengemizi sağlayamayıp düşmüştük. O yerin üstüne ve bende onun (!) Ceren gerçekten her şeyimdi. Beni anlayan ve teselli etmeyi beceren sayılı kişilerden biriydi. "Ya yuh Yasemin." dedi beni üstünden itmeye çalışırken. "Doğru konuş. Hayvanat" ona saçlarımı savurduktan sonra arkamı dönüp yürümeye başladım. Sağ kolumda ki çantayı çıkardım ve sıraya koydum. Derken bana doğru koşan bir adet Ahsen "Sarılmacılııık" dedi. Ve bende onunla aynı anda "Sarılmacılııık" demiştim. Sonra gelip kollarını boynuma sardı. Bende elimi beline doladım. Uzaktan görenler bizi lez sanabilirdi (!) ama n'apıyım ? Onunla sarılmayı seviyorum. Küçük bi bedeni var ve sarıldığımızda kollarımın arasında kayboluyo. Onunla saatlerce sarılı durabilirdim ama Ceren'in kıskançlık dolu bakışlarını ikimizin üstünde görmemle hemen geri çekildim. "Bu kadar sarılma yeter" dedim ve yerime oturdum. Derken yanıma manyak sıra arkadaşım Hafize geldi. Suratı gerçekten asıktı onu ilk defa böyle görüyorum. "N'oldu" dedim hemen ve ondan cevap bekledim. O cevap vermek yerine sarıldığında bende ona sarıldım. "Oww meleğim benim. N'oldu sana ? Kim üzdü seni ? Hadi anlat bana" ondan uzaklaşıp suratına baktım. "Hadi anlat" dedim. "Yasemin" dedi ve konuşamadan ağzından bi hıçkırık kaçtı. "Yasemin ben matematikte emin olduğum bi soruyu yanlış yapmışım". "Kaç bekliyorsun?". "Bu soru yüzünden 95" dediğinde sinir tüm hücrelerimi kapladı. Ben 95 alsam , 5 kişiyi müslüman yaparım lan hhfghdhdbgh. "Geber. Gerizekalı ". Daha fazla burda dursaydım , saçına yapışabilirdim. O yüzden kalkıp kapıdan yeni giren Eda'nın yanına gittim. "Günaydın" dedim sakince. "Sanada". Dedi ve çantasını sıraya koydu. Daha sonra kırmızı montunu askıya astı. "Şeyma gelmicekmi ?". "Hastaymış". "Yanına oturabilirmiyim ? " "düşünmem lazım". Dedi piç smile yaparak hadi ama neden bu kadar , tatlı , manyak , gerizekalı , akıllı , bazen yüzsüz "hakeretmi ediyosun iltifatmı çözemedim ama hiç hoş değil". "Seslimi düşündüm ben" dedim tek kaşımı kaldırmaya çalışarak. Tabikide işe yaramadı. Evet dermişcesine kafasını salladı.

***

Her gün ki gibi geçen okul gününden sonra kendimi zar zor eve atmıştım. Telefonun şifresini girmeye başladım "bin dööört yüüüz ellliii üüççç". Hemen bildirim panelini indirip wifiyi açtım ve gelen bildirime anında girdim. Son attığı mesajdan sonra ona mesaj atmamıştım. Dediği şeye anlam verememiştim çünkü. 'Koray'ın kızı' saçmalık (!). Attığı mesaja girip okumaya başladım. "Beni yanlış anladığına kalıbımı basarım". Yazdığı şeyi sadece bir kez okudum ve hemen yazmaya başladım " seni piç oruspu evla-" derken napıyom lan ben diye sordum kendime. Ve yazdıklarımı sildim. Ve tekrar mesaj attı. "Koray'ın kızlarından olmak istermisin derken beni takip edermisin demek istemiştim". Ah! Takipçi sayısına takmış ego yığını ! "Seni takip edersem eline ne geçicek ?" yazıp gönderdim "takipçim artıcak". Bu mal nasıl oluyoda bu kadar hızlı yazıyo lan ? "Peki ben seni takip ettim diyelim. Sen beni takipi bırakçakmısın ? " yazıp kafamı yastığa koymadan anında mesaj geldi "evet". "O zaman seni takip falan etmicem !" yazıp gönderdim. Oda anında mesaj gönderdi. 5 saniye bekle gerizekalı , kafamı yastığa koyucam. "Seni takip etmem hoşunamı gitti ? Tabi sende haklısın benim gibi bir taş varlık seni takip ediyor!" anında yazmaya başladım "hayır bebeğim , beni takip etmen hoşuma gitmiyor ! Sadece takipçi sayısı takıntım var , senin kadar olmasada" gönder tuşuna basıp. Hemen wifiyi kapattım. Bugün aklım yeterince karışmıştı zaten. Güzel bi uyku çekmem lazım

AŞK ACIMASIZDIRWhere stories live. Discover now