Part 2- Bölüm 18

En başından başla
                                    

"Biraz bebeğim, korkma kontrol ediyorum ben, sadece üzerini biraz açalım."

"Sabah mı oldu?"

"Hayır daha saat dokuz, uyu sen."

"Bo seninle konuşmam gereken bir şey var."

"Tamam tatlım yarın konuşuruz."

"Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."

"Bana her şeyi söyleyebilirsin bebeğim. Biraz iyileş konuşalım."

"Bana kırılırsın diye çok korkuyorum."

"Kırılmam bebeğim bana her şeyi söyleyebilirsin." Hastalığın etkisiyle konuştuğunu düşünmüş olmalıydı.

Gözleri kapanıyordu, en son Bokuto'nun uyumasını söyleyen sesini duydu.


"İyi mi?" Kei sordu, o da endişelenmişti biraz.

"Ateşi var. Tsukki yanında dursana biraz. Ben hem bir bant bulayım hem de üzerini değiştireyim"

"Tamam"

Kei yatağından kalkıp Bokuto'nun kalktığı yere oturdu. Arada uykusunda küçük bir sesle mırıldanıyordu. Ateşin etkisi diye düşündü, üzerini biraz daha açtı. Keiji elini uzatınca elini tuttu, ona dokunmaktan hiç rahatsız olmuyordu.

"Bo önemli bir şey" mırıldandı uykuyla uyanıklık arasında. "Önemli bir şey söyleyecektim"

O sırada Bokuto yanına geldi. "Kalk bebeğim üzerini değiştirelim."

"Bo çok önemli."

"Tamam tatlım konuşacağız, ne oldu söyle bana?"

"Üzüleceksin diye korkuyorum."

Bokuto içini çekti. Kei de merak etmişti ne diyeceğini. "Ateşin yükselmiş." dedi elini alnında gezdirip. Alnını soğuk havluyla sildikten sonra soğutucu bandı yapıştırdı. Kazağını ve tişörtünü çıkardı. Kei elinde olmadan ince ama kaslı bedenine bir göz attı. Bokuto hemen havlu ile terli vücudunu kurulayıp giydirdi ama onu. Kendini sapık gibi hissetmişti.

"Saat kaç tam olarak? İlaç versem mi tekrar?"

"Bir iki saat daha bekle, daha erken."

"Ateşi yüksek biraz."

"Tamam kontrol edelim sık sık bir şey olursa hemşireye gideriz. Korkma Bokuto, iyi olacak birazdan."

Bokuto ona gülümseyince kalbi yine bir takla attı. Keiji uyuyakalmıştı. Bokuto yanına oturmuş, saçlarını okşuyordu. İkisinden ayıramıyordu gözlerini. Öyle tatlılardı ki. İkisine bakmak kalbini titretiyordu.

Keiji Bokuto'nun kucağında derin bir uykuya dalınca o da uyudu. Kei ışıkları kapadı gece lambasını açtı. Bokuto'nun üzerine doğru çekti üstlerindeki battaniyeyi. İkisinin birbirlerine sarılmış bu hallerini izleyerek uykuya daldı.


Ertesi gün Kei kütüphaneye gittiğinde Bokuto Keiji'nin yanına yanına kıvrıldı "Tatlım?"

"Hmm?"

"Senin birkaç gündür konuşmak istediğin bir şey vardı, anlatsana bana."

Keiji bir anda dün gece ona ısrar ettiğini hatırladı. Ama şimdi vazgeçmişti. Hislerini kalbine saklamak zorundaydı. Bunu bilmesi Bokuto'ya bir şey kazandırmayacak aksine onu üzecek ve güvenini sarsacaktı. Belki onu terk bile edebilirdi. Bu düşünce kalbinden bir panik dalgasının geçmesine neden oldu. "Önemli bir şey değil Bo boş ver."

Heaven in Your ArmsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin