"Ne oldu Tsukki'cim?"

"Şey şu biyoloji ödevi, gerçekten anlayamadım, ben bu şekilde öğrenmemiştim her şey karıştı"

"Ah sana Keiji yarın anlatır. Benim kafam pek iyi basmaz."

"A-ama benim şimdi çalışmam gerekiyor. Kafamda bazı şeyler oturmayınca uyuyamıyorum." dedi, Keiji'ye baktı. Bokuto'nun arkasında duruyordu o. İki başparmağını yukarı kaldırdı. Sevgilisini tanıyordu. Reddetmezdi onu böyle söyledikten sonra

"Ya nasıl yapsak?"

"Bo, sen yardım et Kei'ye ben ağır bir iş varsa sana haber vereyim olur mu?"

"Tamam öyleyse" mırıldandı. "Gel biz çıkalım."

İki saatin sonunda aşçının yardımıyla harika bir pasta yapmıştı.. Bokuto için bir şeyler yapmak onu hayatta en çok mutlu eden şeydi. Bokuto'nun babası hatırlamayacaktı biliyordu. Onun ve annesinin eksikliğini hissettirmek istemiyordu sevgilisine. Dolaba yerleştirdi pastayı, ertesi gün öğlen almak üzere aşçıyla sözleşip odaya çıktı.

Döndüğünde hala çalışıyorlardı. "Keij nerde kaldın" Bokuto suratını asmıştı.

"İşimiz uzun sürdü."

"Teşekkür ederim Bokuto." dedi Kei "Bitirdik biz de." dedi Keiji'ye dönüp, sıkılmıştı belli ki.

Bokuto esneyerek kalkarken sessizce teşekkür etti ona.

Kei ona hafifçe gülümseyince kalbinde küçük bir takla atma hissi oluştu ama Bokuto omuzlarına kolunu dolayınca dikkatini ona verdi.

Keiji sabah erkenden kalktı. Kei göz bandı takıyordu aynı zamanda kulaklıkları da takılıydı. Yorganın altında yatıyordu. Yavaşça Bokuto'nun yatağına girdi.

"Bebeğim" mırıldandı Bokuto.

"Sssh sessiz." Elini bacaklarının arasında gezdirmeye başladı. 

"Keiji?"

"Sessiz olabilir misin bebeğim?"

"Mhm"

Güldü hafifçe "Doğum günün kutlu olsun sevgilim" dedi yorganın altına girip başını bacaklarının arasına soktu. Karnından başlayarak öpmeye başladı onu. Sessiz kalmak için olağanüstü bir çaba harcadığını hissediyordu. Nasıl zevk aldığını hissetmek için sesini duymasına gerek yoktu, bedeninin tepkilerinden ne yapması gerektiğini anlıyordu. Yavaş ve uzun bir oral yaptı sevgilisine. Yorganın altından çıktığında sevgilisinin kızarmış yüzünü gördü. Kıkırdadı "uyanmadı değil mi?"

"Uyanmadı. Bebeğim müthişti." nefes nefeseydi hala.

"Doğum günü çocuğu için özel bir kutlamaydı tatlım." sonra kalktı "duşa gidiyorum." 


Kei'den bilmiyor gibi yapmasını istemişti. Böylece bir hazırlık yaptığını da düşünmeyecekti. Kahvaltıdan sonra etüt odasına sürükledi Keiji onları, her şeyi bir an önce bitirmek istiyordu. İşleri bittikten sonra Keiji kalktı "Bo benim bazı işlerim var" dedi gülerek.

"Nasıl işler?" heyecanla bakıyordu ona.

"Biliyorsun" dedi. Sonra Kei'ye döndü. "Sen Bokuto'yu oyala"

"Tsukki biliyor mu?"

"Evet, doğum günün kutlu olsun Bokuto"

"Teşekkür ederim Tsukki" yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

Heaven in Your ArmsWhere stories live. Discover now