Part 2- Bölüm 5

Start from the beginning
                                    

İtiraz etmesine fırsatı kalmadan tostu önündeydi.

"Gitmeyecek misin müdüre?"

"Bilmiyorum"

"Bak seni korkutmak falan istemiyorum ama seni rahatsız etmeye devam edebilirler"

"Farkındayım" dedi içi sıkılarak.

Birkaç saat sonra yemekhanede yemeklerini yiyip odalarına dağıldılar. Bokuto defalarca söz verdirmişti bir şey olursa arayacağına dair. Minnettardı ikisine de gerçekten.

"Ooo benim huysuz oda arkadaşım gelmiş." Hiro yılışık yılışık güldü.

Kei hiçbir şey demeden banyoya gitti. İkisi haklıydı bu odada daha uzun süre kalamazdı. Duşta uzun süre kaldı, rahatlamaya çalışıyordu. Çıktıktan sonra kulaklıklarını takıp hemen yattı. Başka işlerle meşgul gibiydi çocuk neyse ki. onunla bu gece uğraşmadı. Kei bilgisayarına gömüldü, o uyumadan uyuyabileceğini sanmıyordu.

Takip eden bir iki gün sorunsuz geçmişti ama sonraki günlerde Kenjtaro ve Hiro'nun canı sıkılmış gibiydi. Ders bitiminde herkes toplanıyordu. Kei kalabalığa karışmamak için sırasında oturup beklerken birden gelip masaya tekme attı biri. "N'aber Amerikalı çocuk?" Kentaro sırıttı.

"Ne istiyorsun?"

"Bir şey istediğim yok. Saece merak ediyordum. Hiro sana dokununca neden delirdin?"

"Kes sesini"

"Hiro çok komikti diyor." dedi kahkaha atarak.

"Geri zekalı" dedi Kei kalkmaya çalıştı.

Kentaro gelip elini omzuna attı.

"Çek elini." dedi dişlerinin arasından.

"Çekmezsem ne olur?"

"Taciz ediyorusun."

"Bu nasıl söz?" yüzünde yalandan bir şaşkınlık ifadesi vardı. "Arkadaşımla konuşuyorum normal bi şekilde işte."

"Bırak dedim." ayağa kalktı sırayı sertçe iterek.

"Bırakmıyorum." sıkıyordu biraz. Kei nefesinin kesilmeye başladığını hissediyordu. Biraz sonra yapacaklarından sorumlu tutulmamayı diledi.

O sırada Bokuto'nun gürleyen sesini duydu "KENTARO DEFOL!"

"Aaa Bokuto'cuk gelmiş."

"Defol dedim bırak onu" Kei'nin kolundan tuttuğu gibi ayırdı onu, sonra hemen bıraktı kolunu. "Rahatsız ediyorsun küçük sevimsiz böcek."

"Sadece dokundum manyağın teki bu."

"Sen benim koluma dokunsan kolumu kesip atardım, mide bulandırıcı küçük pislik."

"Küçük ucube şovunuza bu manyağı da mı dahil edeceksiniz hmm? İki ibne, biri zavallının teki, biri gösteriş meraklısı, bir tane de dokunulunca krize giren dilimizi bile konuşamayan ucube. Birkaç küçük küpeli maymun, ateş yutan birkaç adam alın da sirkinizi açın ucubeler."

"Senin başka eğlencen yok mu?"

"Sizin gibi sirk kaçkını ucubeleri izlemekten büyük keyif var mı?"

Kei şaşkınlıkla dinliyordu onları, dokunulan yer hala yanıyor gibiydi.

"Bokuto!" Keiji ona seslendi "Bokuto gel hadi boş ver."

Bokuto Kei'nin eşyalarını da aldı. Üçü beraber çıktılar. Kei uzanıp çantasını aldı. Kendini çok kötü hissediyordu. Bokuto çok sinirli görünüyordu.

Heaven in Your ArmsWhere stories live. Discover now