on

21.5K 1.9K 1.4K
                                    

+

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

+

Jeongguk biraz agresif bir çocuktu hep.

Evet bana galaksi gözleri ile ışıl ışıl bakarken bir melekten farksızdı ama öyleydi işte, agresifti, çabuk öfkelenirdi, benim dışımdaki her şeye tahammülsüzdü. Aniden parlar, sönmesi de bunun aksine uzun sürerdi.

Yıllar içinde kendini dizginlemeyi öğrenmiş, şimdilerde yetişkin bir adama dönüşmüştü. Onun bu ufak tefek değişimlerine şahit olmak çok özeldi. Jeongguk gözümün önünde büyümüş, yaş almış, en başta yakın arkadaşımken biricik sevgilime dönüşmüş, şimdi ise eşim olmuştu.

Jeongguk'un başına çocukluğumuzdan beri bela olmuştum, doğruyu söylemek gerekirse biraz çekilmezdim, annem ve babam bile beni başlarından savıp Jeongguk'a gönderirlerdi. Bana istediğim alakayı verebilecek, gevezeliklerime tahammül edip yaramazlıklarımı şirin bulabilecek tek kişi oydu.

Sevdiği insanlara karşı fazla korumacıydı, özellikle de lisede yaşadığı birkaç olaydan sonra benden birgün haber alamasa ortalığı birbirine katar, mesajlarına ya da aramalarına dönmezsem kafayı yerdi. Onun bu konudaki hassas tutumumu çok iyi bildiğim için öylesine gittiğim yerlerde bile ona haber verirdim.

"Taehyung," telefonu kulağıma yaslarken reyonlar arasında gezinmeye devam ettim. "Hoseok çıktığını söyledi."

Hoseok, beraber dans okulu açtığım iş arkadaşımdı. Onunla üniveristede tanışmıştım, sıcakkanlı tavırları ve güzel enerjisi ile her zaman samimi bulduğum biri olmuştu. Bir dans okulu açmayı tek başıma yapmak istiyordum ama Jeongguk çok yorulacağımı ileride bir yardımcıya ihtiyaç duyacağımı söylemişti. Ben de onu dinleyerek bu işe en yakın arkadaşım ile girmiştim. Mutluydum, işimi severek yapıyordum. Ben çocuklara ders verirken Hoseok yetişkinler ve gençlere yönelik çalışıyordu. O bana göre biraz daha katıydı, en ufak bir hatada azarlamaya başlardı, en küçük hatalara karşı bile tahammülsüzdü, işini biraz daha profesyonel yapıyordu. Ben de bu yüzden çocuklarla kendim ilgileneceğimi söylemiştim, ben onlara kıyamazdım. Biraz daha yumuşak yaklaşıyor, hatalarını düzeltirken muhatabımın küçük çocuklar olduğunu göz önünde bulunduruyordum. Çocuklarla vakit geçirmek beni iyileştiriyordu. İleride çocuğum olursa diye hayal kurarken bile gözlerim doluyordu. Jeongguk'un ve benim çok iyi ebeveynler olacağımıza emindim. Bu düşünce bile içimi kıpır kıpır yapıyordu.

"Marketteyim." dedim ama sırtıma çarparak geçen kaba bir alfa yüzünden sendelemiş, etrafta tutunacak  hiç de güvenli olmayan reyonlar dışında hiçbir şey olmadığı için yere kapaklanmıştım. Ağzımdan acı dolu bir inleme dökülürken, dizlerimde sızı yüzünden yüzümü buruşturdum. Bugünlerde çok sakarlık ediyordum.

"Taehyung- İyi misin? O ses ne, ne oldu?"

Bir süre cevap vermeyip ayağa kalkmaya çalıştım, hemen yanımdan geçen bir beta elini uzattığında beklemeden kavramış, ayakta durabildiğimde saygıyla eğilerek  teşekkür etmiştim, gülümseyerek alışverişine devam etti.

willow Where stories live. Discover now