Annem Poyraz'a uzun uzun baktı.
"Poraz'ım gel sana su falan verelim."

Emir saçını geriye attı. "Yenge zemzem versen anca ona."

"Aman! Susun hele! " dedi babaanne hanım.

"Bak kızım bu da halan... Meva. Ve çocukları Alaz ve Adal."

Çocuklardan birisi benimle yaşıt gibi duruyordu. Diğeri ise Erez abim kadardı. Ve bakışları çok boştu.

Hala hanım ise öylece beni incelemekle meşgul idi.

"Memnun oldum.Aden ben de."

Dedim ufak bir baş selamı ile.

"Şaka bir yana... az önce arada kaynadı.Aden değil silah kullanmayı öģrenmek silah görmeyecek bile baba."
Dedi babam sert bir mizaç ile.

Uiy şampuan sakin ol.

"Olur mu öyle şey? Nasil abileri, kuzenleri bili-"

"SİZ SİLAH MI KULLANIYONUZ?"

"Ne sandın kızım. Terminatör gibi adamamım ben." Dedi Ediz abim egoyla..

"Sen susar mısın taze anne ?sütün kesilecek." Dedi Emir keyifle.

Sadece bir arada oturan biz duymuştuk allahtan.

"Seni küçün bok çuvalı-"

"Ne konuşuyorsunuz siz?" Dedi Cihan dede bey.

"Hava ,su dedem." Diye karşılık verdi Poyraz.

"Ne su?"

"Hava su işte- Aman dede boşver duymuyon yaşlılıkta-"
Gözleri büyüdü ve lafını yarıda bıraktı.

"Poyraz... oğlum... ben yaşlı mıyım? Bunak mıyım?" Dedi tek kaşı havada olan Cihan dede.

"Hehe yani dede değilsin daha 18'lik çıtırsın se-"

"Poyraz ben çocuk muyum?"

Dedi kaşları çatılan ihtiyar kurt.

"Ama dede napıyon yani paradoksa girdik." Dedi isyan ederek kuzenciğim.

"Nere doks?"

"An- Aman dede boşver sen bu paraziti." Dedi Demir olaya el atıp. Devam etti sonra.

"Siz neden geldiniz onu söyleyin?"

Erez abim bağırdı. "Demir ayağını çek!"
"Ne oldu?"

Abim güldü
"Tam üzerine bastın."

Bir kaçı ona göz devirirken bir kaçı ise tiksinir bakışlar attı.

"Neden mi geldik? Torunum sen bu kuzenlerinle ve kardeşlerinle kala kala onlara mı benzedin? Neden gelmiş olabiliriz?"

Sessizce onları izlemeye devam ettim. Bu kadar insan bünyeme fazlaydı benim.

"Kızım halanla tanışsana hadi." Dedi annem gülumseyerek.

Derin bir nefes aldım kadına gülümsedim.

"Memnun oldum Aden." Dedi ve birden sarıldı. Hayır... yabancı bir insanla temas kurmak, tamam sakinim.

Titreyen ellerimi sırtına koydum yavaşça.

"Bunlar oğullarım Adal ve Alaz." Çocuklara yine baktım. Benimle yaşıt gibi duruyorlardı.

Alaz bas selamı verirken Adal düz bir şekilde bakmayı tercih etti o sırada Emir'in fısıltısını duydum.

"Ay kıçıma bak"

Sanırım anlaşamıyorlardı.

Babam bazı yardımcılara bavulları yerleştirmeli için seslenirken koltuklara yerleştik. Erez abim ve Atlas'ın ortasına oturmuştum.

Trajikomik ; AdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin