10 • "Açıkta"

1.5K 242 179
                                    

heyy, biz geldik eğer olanları hatırlamıyorsanız bir önceki bölümün son kısmına göz gezdirmeniz faydalı olacaktırr

Bölüm şarkısı; Halsey- The Lighthouse


Jimin uzun zamandır geceleri uyuyamıyordu, ama o gece uyuyamamasının sebebi de Jungkook'la tanıştığından beri olduğu gibi birtakım heyecanlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jimin uzun zamandır geceleri uyuyamıyordu, ama o gece uyuyamamasının sebebi de Jungkook'la tanıştığından beri olduğu gibi birtakım heyecanlardı. Adrenalin kan yerine dolaşıyordu sanki damarlarında, kocaman ve temiz nevresimlerle örtülü yatağı o kadar rahatsız gibiydi ki kendini gevşetip bir türlü bırakamamıştı rahatça. Gözlerini maksimum beş, belki on saniye kapalı tutabiliyordu. Sonrasında aklında geçen düşünceler yüzünden kendiliğinden açılıveriyor ve zihninde dönen çarklar odasının tavanına yansıyormuşçasına orayı izlemeye dalıyordu.

Zamanın bu kadar yavaş geçmesi deli etmişti onu. Ekstra hissediyordu adeta bu yavaşlığı şimdi, duyduğu endişeler rahat bırakmıyordu asla ve normalde göz açıp kapayıncaya kadar uçan süreler bir ömür gibi geliyordu.

Tüm bunların haklı bir nedeni vardı. Bin bir türlü soru düşüyordu içine, kaybedecek hiçbir şeyi yokken bu kadar fazla düşünmeyi kesmek isterdi. Aslında en büyük endişesi bir önceki gece işin içine karıştırmamak konusunda net bir karar aldığı hâlde karıştırdığı Chaeyoung'du. Bu endişesi yersiz değildi. Ama şimdi geri adım atamazdı...

Gün ışıkları koyu gri perdelerinden içeri düşmeye başladığında, bir damla uyku uyuyamadığı hâlde yatağından kalktı. Dönüp durduğu için çarşafları korkunç bir dağınıklık içinde kalmıştı. Henüz okul saatinin gelmesine zaman olmasına rağmen biraz daha orada duramayacaktı. Kendini Jungkook'un o güne kadar gönderdiği bütün dosyalarla meşgul ederek uzun birkaç saati daha geride bırakmak için uğraştı.

Chaeyoung'a güvenebileceğini biliyordu, yapması gereken büyük bir iş sayılmazdı belki ama arkadaşı Jimin'in içinde dönüp duran düşünce yığınını hissedercesine birkaç mesaj yollayarak rahatlatmaya çalışmıştı. Buna rağmen gözlerini etrafta tutmadığı sürece düşünüp durmaya devam edecekti. Kendini bir gölge gibi gösteren kıyafetler içerisinde, arkadaşının okulundaydı bu yüzden.

Her şeyin ışık hızında gerçekleşeceğini biliyordu. İki okulda da yayılan bir dedikodu hiçbir zaman ikinci günü beklemiyordu tüm dillere düşmek için.

Ve bundan farklı bir şey olmadı. Orada geçirdiği birkaç saatin ardından vücuduna gereğinden fazla kafein aldığında hissettiği çarpıntının benzerini hissederken, kendi okuluna yol aldı. Hwan ortalıklarda gözükmüyordu, bu önemli değildi- en azından şimdilik.

Kafasının içindeki tüm canavarlar adeta dışarıdaydı. Gördüğü insanları, yüzleri ve konuşan ağızları seyrederken aklına gelen bu düşünceyi kovamadı. Tüm bu insanlar adeta kafasının içindeki canavarlara benziyordu. Hepsini apaçık bir şekilde dışarıda görmek bir anlığına Jimin'i çarptı, çok kısa bir süreydi, halisünasyon görüyor gibi hissetmişti. Etrafında ondan bağımsız dönen kalabalığın gürültüsü, konuşmalardan sıyrılıp kulaklarına erişen bazı bölük pörçük laflar ve isimler, hepsinin ortasında yine hepsinin sorumlusunun kendisi olduğunu bilirken göğsü titrercesine inip kalkıyordu nefesleri yüzünden. Belki de Hwan'dan veya yaptığı şeyden bile bağımsızdı bu. Aylardır beyninde günden güne güçlenip büyüyen yaratıkları gözleriyle görür gibi olmak neyi ifade ediyordu düşünemedi bile. Herkesin bu kadar her şeyi hak ediyor oluşu muydu şaşırdığı? Hiç birinin birbirinden farkı yoktu gözünde.

playground love °ʲⁱᵏᵒᵒᵏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin