Öğretmen kapıyı çalıp Bokuto'yu içeri aldı, müdüre durumu kısaca anlatıp Bokuto'yu bırakıp çıktı.

"Bokuto senden hiç şikayet olmamıştı nedir bu rezalet? Nasıl şiddet uygulayabildin böyle?"

"E-efendim, bilerek arkadaşıma zarar verdi."

"Nasıl?"

"Efendim Keiji'ye çelme taktı, düşürdü. Düşerken başını sıraya çarptı fena halde yaralandı. Ama yemin ederim ben gördüm bilerek yaptı."

"Bilerek mi? Nesi var Keiji'nin?"

"Revire gitti alnı kanıyordu. Bakın efendim size itiraf etmeyecek biliyorum ama yalvarırım bana inanın." gözleri dolmuştu. "Benim yaptığımı hiçbir şey haklı çıkarmaz biliyorum ama bilerek yaptı. Çok sinirlendim. Çok çok kızdım gerçekten. Kendime hakim olamadım."

"Ne olursa olsun bu okulda böyle davranışları asla kabul edemem."

Bokuto bembeyaz olmuştu "Hocam, çok üzgünüm gerçekten."

"Ailelerinize haber verilecek. Senin de Kentaro'nun da."

"Efendim atılacak mıyım?" sesi titriyordu. Keiji'yi bir daha görememe fikri dehşete düşürmüştü onu.

"Disiplin kurulumuz karar verecek. İkinizi de dinledikten sonra."

Bokuto dudaklarını kemirip duruyordu. Müdür devam etti "Bak burası seçkin bir lise, hepiniz seçkin ailelerin çocuklarısınız. Biz burslu öğrencilerimizi bile çok aşamalardan geçirerek seçiyoruz. Biliyorum Keiji'nin bir suçu yok ama bu olayın bir parçası."

"Onun suçu yok efendim ben ona bilerek zarar verince sinirime hakim olamadım."

"Bak Bokuto'cuğum, anlıyorum gençsiniz ama yumruk atmak nedir?"

"Ama çelme taktı, ya daha ciddi bir şey olsaydı. Ben suçsuzum demiyorum ama başını çarptı. Ya daha kötü çarpsaydı hocam. Onun ailesi yok diye umursamayacak mısınız?"

"O nasıl bir söz öyle. Keiji bizim çocuğumuz gibidir burada."

"Evet ama başını çarpan Kentaro olsa ailesi gelip burada olay çıkarırdı. Yanılıyor muyum efendim?" meydan okurcasına baktı ona.

"Kendine gel Bokuto, okul müdürünle konuştuğunu unutma. Terbiyesizlik yapma"

"Özür dilerim."

"Keiji yıllardır burada örnek bir öğrenci, herkesin sevgisini ve saygısını kazanmış biri. Arkasında onu savunacak bir ailesi yoksa da biz varız. Geçen sene olanları biliyorsun değil mi?"

"N-neyi?"

"Öğrenciler aralarında dışladılar onu, söylenti çıkardılar. Eski oda arkadaşıyla."

"E-evet biliyorum ama yalan hepsi Keiji bana anlattı. Sizin bildiğinizi bilmiyordum."

"Öğrenciler öyle sandı ama haberdarım olanlardan. Onun zarar görmesine izin vermedim. Şimdi de vermem."

"Sağolun efendim."

"Ama senin için bir şeye söz veremem. Disiplin kurulu dinleyecek dediğim gibi"

"Efendim lütfen atılmak istemiyorum. Her türlü cezaya razıyım. Ne isterseniz yaparım."

Müdür içini çekti, iyi niyetliyi belli ki. Bokuto çok üzgündü. "Efendim?"

"Evet Bokuto?"

"Ben şey revire gidebilir miyim? Ş-şey Keiji'nin yanına"

"Kentaro orada seni oraya gönderemem."

Heaven in Your ArmsWhere stories live. Discover now