2

55 30 10
                                    

"Hera uyanma zamanı okula geç kalıcaksın". Molki gibi bir dijital asistanım olduktan sonra ölsem okula geç kalmam zaten.  

Her zaman ki gibi Molkinin sesiyle uyandım, zorda olsa o yataktan, sıcacık yatağımdan kalkabildim.  Kalkıp VR platformumun içine girip VR gözlüğümü taktım. İlk önce avatarıma kombin yaptım. Aslında bu sabah baya bir yorgundum sadece siyah sweat ve tayt seçtim. Sonra okula doğru yola koyuldum . Bizimkilerle  parkta buluşup okula geçecektik. Parka doğru ilerlerken kaldırımda beyaz bir kedi gördüm. Kediye yaklaşıp biraz sevdim, çok uysal davranmıştı. Kedileri çok severdim. O sırada Molki'nin sesini duydum,"Hera üç kere zil çaldı bence kapıya bakmalısın" demişti. Hiç duymamıştım bile zili. Bana misafir gelmeyeli baya olmuştu, yani real olarak. Tanıdıklarımla hep Metada buluşurduk. Bu durumu biraz garipsemiştim açıkçası. "Molki gelen kim acaba bir bakar mısın?" diye sordum. Kendim gidip bakmaya üşeniyordum ve okula yetişmem için yirmi dakikam vardı. Molki, "Hera daha önce buraya gelmeyen birisi tanımlayamıyorum" dedi. O sırada kalkıp bakmaya karar vermiştim. VR setimi kapatıp kapıya doğru ilerlemeye başladım. Kapıya doğru yaklaştığımda, "Molki kapıyı aç" dedim. Molki itiraz ederek, "Hera bence kapıyı açmayalım, 3 dakika 26 saniyedir araştırıyorum Dünyada böyle biri olduğuna dair bir kayıt bulamadım" dedi. Molki'nin yazılımlarını güncellemeliydim. Dünyada böyle biri var ki şuan kapımda. Kapının önündeyken tekrardan, Molki'ye, "Aç kapıyı" dedim. 

Kapı açıldığında karşımda bir kadın duruyordu. Siyah kot dar bir pantolon giymiş, üstüne kahverengi korse şeklinde bir büstiyer, boynunda ve kulağında gold takıları vardı. Gözleri siyah, teni bronzdu, saçları ise yeni yeni çıkıyordu, uzun boylu bir kadındı. 20-21 yaşlarında gözüküyordu. Kadına gülümseyerek sanki her zaman misafir geliyormuş gibi bir tavırda, "Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?" dedim. Kadın da bana aynı gülümsemeyle karşılık verip, "Dışarıda hava çok güzel, tabi biraz esiyor ama çok ferah, dışarıda konuşsak olur mu?" dedi. İlk önce bu teklife biraz şaşırdım çünkü tanımadığım birini eve almak pek doğru gelmiyordu bana. O sırada molki' de sohbetimize katıldı, "Hera kapının önünde duran insan olmasını umut ettiğim şeyin yaşam fonksiyonlarını analiz edemiyorum, bence yüzüne kapıyı kapatıp kırmızı alarmı devreye sokalım" dedi. Bence direk Molki'yi teknik servise göndermeliydim. Kadının önünde rezil olmuştum. Durumu toparlamak için, "Siz dijital asistanımın kusuruna bakmayın, zaten en kısa zamanda teknik servise yollayacağım. Biz içeriye geçelim çift kişilik VR platformum var, biraz hava alırız, deniz kenarı uygun olur mu sizin için?" diye sordum. Kadın gülerek, "Hayır, hanımefendi siz beni yanlış anladınız ben o dışarıdan değil -eliyle arkasını göstererek-  bu dışarıdan bahsediyorum" dedi.                                                                                                                                        işte şimdi yüzüne kapıyı kapatabilirdim . Aslında kadını tanımak istiyordum çünkü beni haftalar sonra dışarıya çıkartacak ilk kişi falandı. Kadına, "Peki" deyip tam çıkacakken," Üstünüze bir şey alsanız iyi edersiniz, hava biraz esiyor" dedi. Kadını başımla onaylayıp. Yatağımın üstündeki bir hafta ünce annemim ölüm yıl dönümü için çıkarttığı, annemin zamanında da çok moda olan siyah hoodie'yi geçirdim. Elimi hırkanın sağ cebine attığımda içinde bez gibi bir şey hissettim. Cebimden çıkarıp baktığımda da maske olduğunu gördüm. Sonra aklıma annemin zamanında anlattığı kendisinin de yaşadığı salgın hastalıktan bahsettiğini hatırladım, herkes maske falan takıyormuş. Maskeyi cebime atıp, kapıya doğru ilerledim, kadının yanına ulaştığımda dışarıya adımladım. Kadınla beraber senkronize adımlar atıp evin önündeki yolda yürümeye başladık.     

 Şöyle bir etrafa baktığımda kimse yoktu sadece ikimizdik. Yürüdüğümüz yolun karşısında deniz olduğunu gördüm. Sonra anılar depreşti

" Hera, annecim su seni kaldırır sakin ol bir tanem"                                                                                                "Evet balım bak biz seni annenle tutuyoruz"                                                                                                               "Annecim şimdi seni bırakacağız ve sen bir deniz kızı gibi yüzeceksin"                                                         "Deniz kızı gibi mi hani şu izlediğimiz filmde ki deniz kızları gibi mi oleyyy"    

"Etraf çok güzel değil mi?" dedi kadın. O an yılar sonra aklıma gelen anın etkisiyle ruhsuz bir biçimde kadına kafamı sallamakla yetindim. "Doğa sonunda kendini yenilemiş, insanların olmamasından faydalanıp arınmış resmen" dedi. Kadının tekrar konuşmasıyla ona dönüp anlamayan gözlerle baktım. Sonra aklıma kadınla tanışmadığım geldi ve birden, "Şey acaba adınız nedir? diye sordum. Kadın, "XXX" dedi. Ona şaşkınlıkla bakarken," Acaba nerelisiniz? " diye sordum. "Ben bir yerli değilim ,bir yerde doğmadım, bir yerde üretildim" dedi. Kadına hayretler içinde bakarken yürümeyi bırakıp durdum.

Dün gece

"Böyle bir saçmalık olamaz ben bu proje için yıllarımı harcadım, sonra bir bakıyorum projem çöp olmuş. BİRİ BANA BUNU AÇIKLASIN HEMEN!". Diye bağırıyordu adam çalışanlarına. E haklıydı yani kaç yıllık uğraştığı robotları kendi aralarında dünya dışı bir dil üretmiş konuşuyorlardı. "Hemen gidip XXX ve YYY'i durdurun ve sonra neden böyle bir sorun oluştu araştırın iki saat sonra bilgisayarım da analizleri görmüş olayım " dedi ve odayı terk etti. Çalışanlar XXX ve YYY'i kapatmaya gittiler. Gittiklerinde gördükleri manzara onların beyinlerine kan sıçrattı YYY robotu yerde parçalara ayrılmış haldeydi ve yerde de baygın güvenlikler vardı ama en kötüsü ise bir şey eksikti. XXX.







Merhaba turşucuklarrr

Bölümü beğendiniz miii 

kitap hakkında yorumlarınızı veya eleştirilerinizi merak ediyorumm

hayrınada vote verirseniz çok mutlu olurumm 👋👋👋👋

3XWhere stories live. Discover now