Birinci Bölüm

163 21 9
                                    

Artık insan çığlıkları,bomba sesleri ve savaş istemiyorum ! Tüm bunlar ne için,anlayamıyorum..O kadar çok gürültü var ki buna katlanamıyorum.Uyumak istiyorum.Şefkatle başım okşanarak uyumak istiyorum sadece.Buraya ait olmadığımı hissediyorum..

Normalde evimizden kahkahalar eksik olmazdı ..Hepimizin yüzü güler espriler havada uçuşurdu..Sadece bizim evimiz değil tüm Cömertler topluluğu halinden memnundu.Ta ki Cimriler topluluğumuzun bulunduğu topraklara sömürge uygulayana dek..Uzun zamandır sömürge altındayız.Kendimi çok küçük ve işe yaramaz hissediyorum.Annemin gülen yüzünü ,kardeşimin şarkılar söylemesini,babamın her sabah bana gazete aldırdığı günleri gerçekten özlüyorum.

                                                                              * * *

"Natalie!",bu annemin sesi"Natalie!"normalde alışık olmadığım endişeli bir ses tonuyla bana sesleniyor..Odamdan çıkıyorum ve gıcırdayan tahta merdivenlerden hızlıca iniyorum.-Annemin bağırması kesiliyor-

Annemin sesinin geldiği yere;mutfağa giriyorum.Annemin halini görünce bütün vücudum kasılıyor.Tüylerimin diken diken olduğunu hissediyorum.Mutfağın camı kırılmış,karşımda cimrilerden iri yarı bir adam duruyor.Elinde bir tabanca var.Annem yerde kıvranıyor,o kıvrandıkça ben daha çok kasılıyorum ..Bütün gerginliğim yumruğumda birikiyor ve adama saldırıyorum.Yumruğumu karnına geçiriyorum.Bir kez daha ve bir kez daha..O sırada istemsizce çığlık atıyorum fakat bu çığlık bir korku çığlığı değil bu bir öfke çığlığı...O sırada kardeşim Dylan'ın mutfağa geldiğini görüyorum..Arkasında cimrilerden bir adam duruyor.Küçük masum kardeşimin omuzlarından tutuyor o pis kanlı elleriyle..Masum Dylan'ımın dudağı bükülmüş , gözlerinden birer birer yaşlar akıyor.O deniz mavisi korku dolmuş gözlerinden..Onun bu halini görünce kendimden iyicene geçiyorum ve arkasındaki cimriye saldırıyorum,öfkeden delirmiş haldeyim.Bir yandan annem yerde,acı çekerek kıvranıyor.Bir yanda kardeşim annemin başına geçmiş kanayan göğsüne bakarak "Anne,anne"diyor.Babam!?Peki ya babam;ona ne oldu , o nerede ?Şu anda burada olup bizi koruması gerekiyordu.O benim babam ,burda olmalı!Adam gücümün azalmasını ve çelimsizliğimi fırsat bilerek kolumu kavrıyor ve ters çeviriyor.İşte bu çok acıtıyor.Belinde duran silahı çıkarıp birkaç kere tetiğe basıyor! "Dylan!Dikkatli o..."

                                                                             * * *

Burnuma iğrenç bir koku doluyor.Sanki küflenmiş bir peyniri burnumun tam dibinde tutuyorlar..Gözlerimi açıyorum ve yattığım yerden doğrulmaya çalışıyorum fakat bacağımda şiddetli bir ağrı var.Etrafıma bakıyorum..Her yerde çocuk var, uyuyorlar..Hatta şu gazetenin üstüne kıvranmış olan Dylan'ın arkadaşı..Adını hatırlayamıyorum..Neden buradayım!Dylan nerede?Burası neresi?! Ayağa kalkmaya çalışıyorum .Sanki yaralı bir ceylan gibi sendeliyorum.Bu varoş,pis kokulu küçük yerden çıkmalıyım.Odadan çıkıyorum fakat bu sefer de upuzun dar ve karanlık bir koridorda buluyorum kendimi. Pürüzlü duvarlardan destek alarak yürüyorum..Nereye varacağımı ,ne yapacağımı bilmiyorum.Sadece topallıyarak yürüyorum.Fakat ben neden topllıyorum?Elimi sol bacağımda gezdiriyorum..Bacağımın kalınlığında olmayan bir çıkıntı bir kumaş parçası hissediyorum..Koridorun sonun gelince tahta kapıyı ittiriyorum ve dışarı çıkıyorum.Güneş şefkatli elleriyle yüzümü okşuyor.Sıcaklığını tenimde hissettikçe ne kadar çok üşüdüğümü fark ediyorum.Sol bacağıma bakıyorum baldırım beyaz bir sargıyla sarılmış..O sırada kolumun sert bir şekilde dürtüldüğünü hissediyorum.Elimi bacağımdan çekip doğruluyorum ve beni dürten sert parmağın sahibine bakıyorum..Kahverengi gözleriyle bana bakıyor.Sarışın bir erkek , 16-17 görünüyor..Benimle yaşıt gibi..Kim olduğunu bile bilmediğin bir çocuğu resmen süzüyorsun seni aptal ,ailen nerede?onları aramaya başla...

"Benimle gelmelisin"diyor hafif kalın sesiyle..Ben ne yapıyorum?!Burası neresi!Nasıl böyle sakin olabiliyorum.Etrafıma bakınıyorum burası hiç de Cömertlerin topraklarını andırmıyor..

Kollarımı çapraz yaparak ellerimi yumruk yapıyorum..Dövüş pozisyonundayım..Bunu yapmayı düşünmüyordum..Ne kadar aptal göründüğümün farkındayım..

"Sen kimsin?" diyorum hafif bağırarak cırtlak sesimle "Sana zarar vermek gibi bi amacım yok,zarar görmek istemiyorsan beni takip etmeni öneririm" Uzun bacaklarıyla arkasını dönüp hafif koşar adımlarla yürüyor.Ben de ayakkabılarının çamurda bıraktığı izlere bakarak onu takip ediyorum..

"Biraz hızlan" Ben yavaş falan değilim..Sadece senin bacakların biraz fazla uzun.O böyle diyince ben de uzun ve hızlı adımlar atmaya başlıyorum.Ayakkabılarımız çamura saplanıp geri çıkıyor.Benim ayakkabılarım onunkilerden daha çok ses çıkartıyor.Acaba sesten rahatsız oluyor mu?Hızlanmamı söyleyen oydu acısını da kendisi çeker umrumda değil..

"Ayakkabılarını çıkar"diyor acaba seslerinden mi rahatsız oldu,ama her yer çamur bunu yapamam.

"Artık geldik ayakkabılarını çıkarıp klübeye gir" Dediğini yapıyorum..Fakat o gelmiyor..Beni burada yalnız mı bırakacak..

"Sen neden gelmiyorsun"

"Benim yapmam gereken şeyler var ,merak etme bir arkadaşım çok geç olmadan buraya gelecek" Bir şey demiyorum.Boş klübede bir köşeye çekilip oturuyorum..Annemin çığlıkları kulaklarıma geliyor..Gözlerimin önündeyse Dylan'ın mavi gözleri..Beynimi kemiren sorularla uykuya dalıyorum.

Yine sert bir parmak omzumu delerek beni sarsıyor.Ne olduğunu anlayamıyorum ve dirseğimi çenesine geçiriyorum.Duvardan destek alarak ayağa kalkıyorum ve klübeden koşarak dışarı çıkıyorum..Deliler gibi -yağmurun altında- çıplak ayaklarla koşuyorum.Nereye koştuğumu bilmiyorum..O beni dürtükleyen de kimdi!? Kafama bir şeyle vurulmuş gibi hissediyorum ve aniden duruyorum..Bu kişi sarışın çocuğun arkadaşı olmalı diye düşünüyorum ve aptal bir yüz ifadesi ile klübeye geri dönüyorum..

FARKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin