DUYURU

3.5K 285 175
                                    

İletişim:

_kitaptozu4 / _moglinna

Öncelikle birinci kitap finalinden, burada olan herkese merhaba!!! Sonunda finali yayınlayabildim!!! Kendi adıma çok mutluyum.

O kadar çok beğendiğim bir bölüm oldu ki, bitmesi de çok uzun oldu. Şu ana kadar yazdığım en uzun bölümdü.

Normal şartlar altında sezon finali verdiğimiz için ara vermek asla aklımda yoktu ama güncel bölümü, yani birinci kitap finalini yayınlamama daha dört gün varken -umarım yine sabırsız olmaz, pazar akşamını bekleyebilirim- ben kitabın ilk on beş bölümünü okudum, düzelttim, yeniden Wattpad'e yükledim ve bulduğum mantık hataları yüzünden ara verme kararı aldım.

Normalde asla planlayarak, taslak çıkararak kurgu yaratmam. Bir görsel, bir söz, bir sahne ya da en ufak bir cümle benim aklıma bir kurgu getirirse yazmaya başlarım. Rüzgarın estiğinde göre de devam ettiririm. Daha karakterlerin adını oluşturmadan yazdığım öyle çok yer var ki... Yalnızca baş karakterin isimleri ve soy adları için özel bir uğraşın içine girerim ama gerisi yazdığım gibi aktığı şekildedir.

Finale geldik, acaba yazmadığım bir şey kaldı mı diyerek bölümleri okumaya başladığımda stok bölüm yapmadan, yazar yazmaz güncel bir şekilde yayınlayarak hata yaptığımı fark ettim, o kadar fazla mantık hataları vardı ki... Aynı şekilde yazım ve noktalama hataları da. Hepsini düzelttim ve daha az hatalarıyla bölümleri yeniden yükledim. İlk on beş bölümü baştan sona okudum ama illa ki gözümden kaçan bir şey olmuştur. -mantık hataları değil, yazım ve noktalama yanlışları- o mantık hatalarını birazdan yazacağım.

Ve şu da var; ben kurguyu Ocak ayı gibi yayınladım ama daha Mart olmasına on ya da altı yedi gün kadar varken 95k kelime yazmıştım. Bu kadar kısa bir sürede bir kitabın yarısından fazla okudunuz. Şu an ki güncel kelime sayısı ise 148k

Evet! 148k!

Basılı eserim, Islak Yeşil 673 sayfasıyla 150k kelimeye sahip. Gerçek, Yalana Sarılınca ise 673 sayfadan sadece iki bin kelime kadar eksik. Yani sadece üç ya da dört sayfa kadar... Kısacası siz bu kadar kısa sürede tuğla kadar kalın bir roman okudunuz. Ve ben bu arada çok özverili bir şekilde başka bir kurgum, Kenan'da Bir Süveyda'yı da yazıyordum. Eğer buraya kadar oysuz geldiyseniz lütfen son bölümden ilk bölüme kadar oylarınızı kullanırsanız çok sevinirim.

Emeğimin karşılığını gerçekten almak ve kitabın da daha çok kişinin hayal dünyasına dokunmasını istiyorum. Bunun için de etkileşim alması lazım.

Son olarak şu var; yaptığım stok bölümleri sayesinde mantık hataları olmadan bölümleri sizinle paylaşmaya karar verdiğim için kısa bir ara vereceğim. En az beş bölüm hazırlamadan yeni bölüm gelmeyecek.

En ilk başta bahsettiğim mantık hatalarını söyleyeceğim şimdi, ki yanlış bildiklerinizi düzeltelim.

İlkin, üç dört bölüm kadar Enis İlteriş'in öz oğlu diye bahsedilmiş. Sonraki ilk yedi bölümde ben İlteriş'ten hep Altınday bahsetmişim. Ama o aileden değil, soy adını sonradan Kanber diye düzeltmiştim.

Üçüncü mantık hatası ise bir yerde Halide'nin evlendiğinde bahsetmişim. Ama o hiçbir zaman evlenmedi.

Başka bir mantık hatası üvey kız kardeşlerden Melvin'nin, ilk bölümlerde yalnız kalmaktan, aşka sıcak bakmadığından bahsediliyor ama sonraki bölümlerde kocası olduğundan ve onu sevdiğinden, özlediğinden, onu istediğinden ancak sürekli kavga ettiklerinden bahsedilmiş.

Bunun gibi ufak tefek şeyler de var ama şu an aklıma gelmiyor. Neyse, haliyle hepsi düzeltildi. Bir de ben İlteriş hakkında bir şeyler söylemek istiyorum; İlteriş benim için ilk bölümlerde Rebena'nın babası, Halide'nin de kocasıydı. Hani Halide'yi ve kızları istenmeyen bir adam var ya, işte o İlteriş'ti. Bu yüzden bir yerde Halide'nin evlendiğinden bahsedilmiş ama ben İlteriş'i Rebena'nın babası yapmaktan vazgeçtiğimde o bilgi bir mantık hatasına dönüşmüş.

Sonrasında İlteriş benim için Rebena'nın amcası ya da dayısı oldu ama herkes kolay tahmin eder, herkes bilir ve klişe olur diye orta bölümleri yazarken bu düşünceden de vazgeçtim. Finale beş ya da dört bölüm kalmıştı ki İlteriş'in Halide'nin kuzeni olması aklıma daha iyi bir fikir gibi geldi ve bu fikirden vazgeçmeyip sizinle buluşturdum. Sonunda!

İlteriş için dört farklı hikayem vardı. Eğer bu bölümde Rebena'nın babası, dayısı ya da amcası olduğunu okusaydınız aslında her biri için farklı hikâyeler okuyacaktınız ama ben onu Halide'nin zengin olmak için her şeyi yapan ve tüm hayatını buna adayan, bunun için Rebena'yı kullanan rolü ona uygun bulduğumda bu daha çok ilgimi çekti ve diğer hikayelerinin üzerini karaladım.

Rebena'yı kullandığı yerde aslında Enis ve Rebena için çoktan bir hikaye yaratılmıştı bile. Bundan dolayı diğer üç farklı rolden vazgeçip, onu Halide'nin kuzeni yaptım.

Ve bir de şey var; Rebena'nın tarafını -Seyit, Aslım, Zühre ve diğerlerinden bahsediyorum- yeterince okuduk, iyi de tanıdık ama Enis'in tarafını, ortamını hiç okumadık. Mesela Melvin ve kocasını yeterince görmediniz. Onun hakkında çok şey bilmiyorsunuz. Bütün bunları da ikinci kitaba sakladım. İkinci kitapta da bu defa ağırlıklı olarak Enis'in tarafını okuyacağız. Eğer üçüncü kitap olursa belki her iki tarafın buluştuğu, hepsinin bir arada olduğu kısımları okuru.

Mesela Serter ve Seyit'in bir arada olduğu sahneler için ben biraz sabırsızım!!!!!!!!!

Hikaye ile ilgili söylemek istediklerim bu kadardı!!

Yukarıda yazdığım mantık hataları da öyle sıradan hatalar değil, bundan dolayı ara vermek ve kitap için en az beş bölüm yaptıktan sonra yeniden buraya döneceğimi, hep olduğu gibi bölümleri düzenli bir şekilde yayınlamaya devam edeceğimi bilin.

Şimdilik bu kadar! Yeni bölüme kadar hoşça kalın.

GERÇEK, YALANA SARILINCADär berättelser lever. Upptäck nu