BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ

65 2 0
                                    

...KİTAP ARKASI...

XV. Louis dönemi Fransız sarayının en etkin kadınlarından Madame de Prie bir gün kralın gözünden düşer ve Normandiya'da bir köye sürülür.

Erkekler tarafından ilgi görmeye, Paris'in ışıltılı hayatına, yapmacık da olsa saygı ve hayranlık duyulmasına alışkın olan Madam için bu sürgün günleri katlanılmazdır. Yalnızlık çekeceği ve kendiyle baş başa kalacağı bu zamanda hayatına anlam katan şeyin eski günlerdeki yaşantısı olduğunu anlar.

Artık gitgide sağlıklı düşünme yetisini de kaybetmiştir. Bir gün, onu kıskanan ve şehirden uzaklaşmasına içten içe gülen ne kadar aristokrat varsa hepsini sürgün olduğu köye toplayarak bütün zenginliğini gösterebileceği bir şölen yapmaya karar verir. Amacı hem dikkat çekmek, hem mutlu olduğunu sanmalarını sağlamak hem de onlara unutamayacakları bir veda etmektir.

XXXXXXXXXXXXXXXX

...KİTAP ÖZELLİKLERİ...

Yazar Adı: STEFAN ZWEIG

Kapak Cinsi: KARTON KAPAK

Sayfa Sayısı: 78

Yayın: PANAMA YAYINLARI

Puan: 5/4

XXXXXXXXXXXXXXXXX

...KİTAP YORUMUM...

BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ, Stefan Zweig'in şans verdiğim ikinci kitabı.

KONUSU

15. Yüzyılda Fransa sarayının en etkili kadınlarından biri olan Madame de Prie, bir anda dönemin kralının gözünden düşerek bir köye sürgün edilir. Sarayın şatafatından, Fransa'nın gösterişinden, insanların kendisine yönelik sergilemiş olduğu hayranlıktan uzak kaldıkça kendisini kaybettiğini anlayan Madam, insanların akıllarına kazınacak bir veda planı yapmaya hazırlanır ve haftalarca hatta aylarca bu planın üzerinde kafa yorar.

Madame de Prie, benim severek okuduğum bir karakter olmadı çünkü son derece egoist, büyük gönüllü insanlara gerçek hayatta tahammül edemezken kitaplarda hiç tahammül edemiyorum ki bu durum 78 sayfalık kitabı zar zor okumama sebep oldu. Ayrıca her ne kadar Madam kitapta güçlü bir kadın karakter olarak bize aktarılmak istense de bence kesinlikle öyle bir kadın değil. Alışkın olduğu şatafattan gösterişten uzak asla yaşayamam düşüncesi ile kafayı yeme aşamasına geldiği sayfalar beni rahatsız etti ve inanılmaz sıktı.

Gelin görün ki eserleri sebebiyle ölümsüzleşen Stefan Zweig, kitabının son iki sayfasını o kadar güzel kaleme almış ve durumu o kadar güzel özetlemiş ki 'İyi ki okumuşum!' dedirten kitapların arasındaki haklı yerini alırken benden tam puanı da almayı başardı ve bana 'Yazar olmak bunu gerektirir!' dedirtti.

Klasik romanlara karşı bir merakınız varsa ve hangi yazardan başlayacağınızı bilemiyorsanız Stefan Zweig sizin için güzel bir başlangıç olabilir.

XXXXXXXXXXXXXXXX

GELECEK KİTAP YORUMUMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE...

Kitap DelisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin