1

203 16 5
                                    

"Evet çocuklar, okullar arası koro yarışmasına okulumuzu temsil edecek koro sınıfı seçilecekti fakat tüm sınıflar bunu red ettiği için ben rast gele bir sınıf seçmek zorunda kaldım ve sizin sınıfı seçtim. Öncelikle ezberlemeniz gereken şarkı '4:00 AM'. Çalışmak için kısa bir süremiz var bu yüzden mümkün olduğunca çok çalışalım! "

Müzik öğretmeninin açıklamasıyla herkes birbirine bakıp bıkkınlıkla oflamıştı. kimse buna sevinmemişti çünkü sesleri yüzünden rezil olmak istemiyorlardı. Tabi sınıftaki küçük çaplı konserler veren 'VVS diamond' adlı arkadaş grubu harç. Bu fırsat kaçırılmaz diye seviniyorlardı. öğretmenin sınıfta çıkan büyük gürültüyü susturmasıyla koro için çalışmaya başlamışlardı. koroya çalışırken VVS diamond grubundan hongjoong adlı çocuk şarkıyı şöylemeyen çocuğa bakıyordu. tüm çalışma süreci hongjoong ona bakmaya devam etmiş, çocukta şarkıyı söylememeye devam etmiş. hongjoong istemesede çocuğun sesini merak etmişti çünkü çocuğun sesini neredeyse hiç duymamışı. aslinda duymaması normaldi çünkü onun hiç arkadaşı yoktu, müzik dersinde şarkı söylemez, deslere dahi katılmazdı. bir hayalet gibi okula gelip giderdi.

^^^

Birkaç ders sonra okul bitmişti. tüm öğrenciler koşarak okuldan çıkıyordu. "hyung, lütfen karaokeye gidelim" hongjoong, kırmızı saçlı kendisinden küçük olan çocuğa baktı "olur jong, gidelim". "sende hiç mi bıkmıyorsun şarkı söylemekten!". hongjoong, laflarını jongho'ya yönelten wooyoung'a baktı "sen istemiyosan gelme?". wooyoung bir şey söylemeden jongho'nun koluna girdi.

^^^

Yolda ilerlerken hongjoong küpeleriyle oynuyordu ve bir küpesinin olmadığını hissetmiş. iyice yokladıktan sonra küpenin düştüğünü anlamış. sadece bir küpe diyip geçmek isterdi ama bu abisinin hediye ettiği küpeydi. hongjoong durup arkadaşlarına baktı "ben küpemi düşürmüşüm". yunho hongjoong'un kulağındaki küpeleri gözüyle yokladı "abinin sana aldığı küpe düşmüş". "sınıfta düşmüş olmalı. istersen bi sınıfa bak" hongjoong wooyoung'a baktı "iyi, o zaman siz gidin ben küpeme bakıp arkanızdan gelirim". herkes onayladıktan sonra hongjoong okula doğru yürümeye başladı. merdivenleri hızlıca çıkıp sınıfa doğru ilerledi. sınıf kapısının önünde durup aradan sinifa bir göz attı. içeride müzik dersinde şarkıyı söylemeyen o çocuk vardı. hongjoong çocuğu görünce yerinde kaldı ve çocuğu izlemeye başladı. çocuk birden koro için ezberlenecek şarkıyı söylemeye başladı. hongjoong çocuğun sesini ağzı açık halde dinliyordu. çocuk şarkıyı bitirdiğinde hongjoong kendine hafif bir tokat atıp sınıfa girdi. hongjoong kapıyı açtığında çocuk hemen kapıya baktı. saniyeliğine bkıştılar "neden buradasın". çocuk hongjoong'a sorgular bir şekilde baktı "asıl bunu benim sana sormam lazım". hongjoong bir kaç saniye boyu çocuğun yüzüne boş boş baktı "ah- benim küpem-". hongjoong tam oturduğu sıranın yanına giderken çocuk elindeki küpeyi gösterdi "bu mu?". hongjoong küpeyi görünce sevindi "evet, teşekkürler" hongjoong küpeyi almaya, çocuğun yanına gitti. küpeyi alıp taktığında çocuk onu izliyordu. hongjoong çocuğun elindeki kağıda sonrada çocuğa baktı "adın ne?". çocuk tereddüt edercesine bir süre sesiz kaldı "Song Mingi... ya senin adın ne?". hongjoong gülümsedi "bende Kim Hongjoong". hongjoong kağıda bakıp bir yeri işaretledi "burada nefes alman lazım yoksa şarkı bitene kadar nefesin kesilir". mingi, hongjoong'a bakmakla yetindi "ve... sesin çok güzel". mingi anlamamış gibi bir bakış attı. "biraz kulak misafiri oldum...". mingi kağıda baktı "öyle olmadığını biliyorum, şarkıda söylemeyi bilmiyorum... ama yinede teşekkürler". hongjoong gülümsedi "tanıştığıma memnun oldum bu arada". mingi hongjoonga baktı "benim gitmem lazım, görüşürüz". mingi hızlıca çantasını alıp okuldan çıktı. hongjoong ise yavaş yavaş, şarkı söyleyerek arkadaşlarının yanına gitti.

- NAIL POLISH - MİNJOONG Where stories live. Discover now