3

361 17 2
                                    

Rafaella yanıma , odamıza gelmişti.

"Hiçbir şekilde itiraz etmeden bana Abinin niye 15 yıldır buraya gelmediğini, niye daha önce onun hakkında bir kelime dahi etmediğini anlatıcaksın."
İlk başta şaşkın gözüksede sonra herşeyi anlatmaya başladı. Saate tam bakmadım ama en az 1 buçuk saat konuşmuştuk sanırım.

Özetlemek gerekirse, Neymar'ın eskiden bir sağlık problemi varmış. Hatta bir kez bu sebeple ölümden dönmüş. Nadine annem bu durumuna çok üzülüyorken İspanya'da bir doktor bulmuşlar ve Neymar orda kalmaya başlamış. 2 yıl sonra tedavisi bitince tamamen sağlıklı bir şekilde lise ve üniversiteyi orada okumuş.Okul, staj derken bu zamana kadar hiç buraya yeniden gelme fırasatı bulamamış. Sürekli telefonlaşıyorlarmış. Bana söylememe nedenleri ise nasıl tepki verceğimi bilememeleriymiş. Yoksa daha 5 yaşındayken söylemeye hevesleri varmış fakat yapmamışlar. Bu kısım biraz saçma gelsede , olsun.

Bu olanların hepsi geçti bitti ve şuanı yaşıyoruz fazla abartmaya gerek yok dedim kendi kendime. Pijamalarımı giyip derin bir uykuya daldım.

-NEYMAR-

Son birkaç gün çok garip gelmişti. Özellikle de Olivia'yla tanışmak. Artık o da kardeşimdi ve onu tanımaya başlamam gerekiyordu.

 Salona geçtim. İçerde Olivia vardı ve televizyon izliyordu. Derin bir nefes alıp yanına gittim ve karşısındaki koltuğa oturdum. 
'' Günaydın, ne izliyorsun?'' Başlangıç için ne kadar da  iğrenç bir seçim.

'' Sanada günaydın.'' Hafiften tebessüm etmişti. '' Sadece izleyecek bişey arıyorum.''dedi. Gülümsedim. Kısa bir sessizlik oluştuktan sonra konuşmaya başladım. ''Olivia bak, bu durumun ikimiz içinde çok gairp olduğunu biliyorum fakat bence başlamanın zamanı geldi. Mesela ilk olarak birbirimizi tanıyalım. Bilidğin üzere adım Neymar. Futbol oynamayı severim. 24 yaşındayım ve arkadaşlarımla takılmayı severim.Sıra sende.'' 

Uzandığı koltuktan kalktı , kendini dik duruma getirdi ve konuşmaya başladı. '' Ben 19 yaşındayım. Birkaç hafta sonra 20'me giricem. Voleybolcuyum ki bunu zaten biliyorsun. Ve polisiye dizileri izlemekten büyük zevk alırım.'' 

''Ne güzel! Bende polisiye dizileri çok severim. Favorin hangisi?''

Hiç düşünmeden cevabını verdi. ''Major Crimes''
Tam da aklımdan geçen diziyi söylemişti. Sanırım onu daha da yakından tanımak istiyordum.

''İnanmayabilirsin ama benim favorim de o'' İkimizde güldük.

Bu ve daha pek çok konu hakkında konuştuk. Artık eskisi gibi yabancılık çekmiyordum. Birçok ortak özelliğimiz vardı. Ki bu da ona daha fazla ısınmamı sağlamıştı. Onda daha önce hiçbir kızda görmediğim birşey vardı.Fakat ne yapsam ne etsem bunu bulamıyordum. 

-OLIVIA-

Neymar'la fazlasıyla kaynaşmıştık. Sevecen, enerjik ve hayat dolu birisiydi. Sanki onu başından beri tanıyormuş gibi hissediyordum. Konuşmanın sonunda Rafella, ben ve o birlikte sinemaya gitme kararı almıştık. her ne kadar Rafa'nın bu durumdan haberi olmasa da, kabul edeceğinden adım gibi emindim. Ve tahmin ettiğim gibi kabul etti.

3 saat sonra

Neymar ile kapıda Rafaella'yı bekliyorduk. Herzamanki gibi Rafaella yine geç kalmıştı. Duvara odaklanmış birşeyler düşünüyorken elimdeki telefon titredi. rafaella mesaj atmıştı.

Kimden:
Rafaella;

Ollie özürdilerim. Benim küçücük bir işim çıktı, siz çıkın, yaklaşık 10 dakika sonra ben size yetişirim.

Mesajı Neymar'a gösterdim ve yola çıktık.  Sinema salonuna girdiğimizde ikimizde konuşmuyorduk. Garip bir şey vardı ve Rafaella'nın hemen buraya gelmesi için dua ediyordum. Çaresizce beklerken bir mesaj geldi. Ohh be! sonunda derken Rafaella'nın gelemeyeceğini, David'in yanına gitmesi gerektiğini yazdığını gördüm. '' Hayatımın sonuna kadar ondan nefret edebilirdim. 

''Şey... Rafella gelemiyormuş.'' dedim Neymar'a dönerek.

-NEYMAR- 

Rafaella'nın gelememesi beni biraz olsun sevindirmişti. Olivia'yla yalnız kalmak istiyordum, bu kız bana çok farklı şeyler hissettiriyordu. Ne saçmalıyorum ben ya?

Bir ömür gibi gelen reklamlardan sonra film başladı.İlk yarım saat gayet normal geçmişti. Ama sonra sol omzumda bir baskı hissettim. Olivia başını omzuma yaslamıştı. Kalp atışlarım fazlasıyla hızlanmıştı. Bunu belli etmeyerek yüzüne bakmaya çalıştım. Gözleri kapalıydı. Uyuya kalmıştı sanırım. Yüzünü kapatan, rengini hala çözemediğim saçlarını elimle kulağının arkasına koydum. Hissetmiş olmalı ki korkmuş ve şaşkın bir şekilde uyandı. 1-2 saniye etrafına bakındı ve kendine geldi.

''Özür dilerim, uyandırmak istemezdim.'' dediğimde gülmeye başladı. İnsanlar sessiz olun dercesine bize bakıyorlardı. Gülmeyi bıraktı ve '' Asıl ben özür dilerim, uyuyarak seni yalnız bırakmak istemezdim.'' Biraz sırıttım ve sorun olmadığını söyledim.

----

Eve gelmiştik. Uykusunun geldiğini, uyuyacağını söyledikten sonra sonra yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Yüzüne şaşırmışcasına bir ifade takındı ve odasına çıktı. 

Tanrım ne yapmıştım ben! Yanlış anlamış olamazdı değil mi? Sonuçta abisiyim. Of Neymar tabi ki de yanlış anlayacak tanışalı 1 hafta bile olmadı! 

Kendime sinirli bir şekilde odama çıktım ve yatağıma girdim. Bir sağa bir sola dönüyordum fakat uyuyamıyordum. Aklımdan o öpücük çıkmıyordu. Bu kız bana ne yapıyordu? Onda insanı kendine çeken bir enerji vardı ve bu beni de etkiliyordu. Hemen saçmalamayı kesip onun öz olmasa da kız kardeşim olduğunu, bana asla o şekilde bakmayacağını aklıma getirdim. Birkaç dakika sonra düşüncelerim arasında uykuya dalmıştım.




BlessedWhere stories live. Discover now