Taehyung kendisinden ürken çocuğun daha fazla korkmaması için hafifçe kahverengi saçını okşayıp "Benden korkmana da gerek yok." dedi sakince. Sözlerinin Jungkook'u rahatlayacağını biliyordu ki öyle de oldu.

Jungkook tüm masumiyetiyle karşısındaki esmer adama inanırken "Neden buradayım?" diye sordu. Taehyung elini yavaşça yumuşak saçtan çekip yataktaki boşluğa oturdu.

Esmerin bu hareketi yüzünden Jungkook biraz gerilse de kendini rahatlattı. Sonuçta adam korkmaması gerektiğini söylemişti. Taehyung oturduktan sonra çocuğun sorusunu cevaplamak için konuştu "Ağlıyordun, bende sakinleşmen için seni buraya getirdim. Yolda uyuyakaldın."

Jungkook karşısındaki adamı dinlerken istemsizce esneyip yumruk yaptığı elini acıyan gözüne bastırıp ovalamıştı. Taehyung bu görüntüye yeniden tebessüm ederken "Uyumaya devam et." dedi çocuğun uykusunun geldiğini sanarak.

Jungkook kendine doğru çektiği bacaklarını yorganın altında yeniden uzatıp kafasını iki yana salladı "Uykum gelmiyor yurda gideyim ben. Teşekkür ederim." dediğinde Taehyung rahat bir tavırla "Yurt kapanmıştır, saat oldukça geç oldu." dedi.

Jungkook'un duyduğu şeyle otomatik olarak dudakları büzülürken bu saatte nereye gidebileceğini düşünmeye başlamıştı. Sonra aklına Jimin geldi. Kendisini çok merak etmiş olmalıydı. Elini yorganın altından telefonunu bulmak için cebine attığında karşısındaki adam pür dikkat kendisini özellikle de büzdüğü dudaklarını izliyordu.

Jungkook boş ceplerini yoklarken buraya sadece kıyafetleriyle geldiğini fark etti. Telefonu çantasında olmalıydı. Sıkıntılı bir nefes verip ceplerini bıraktı ardından yakışıklı adama döndü.

Taehyung çocuğun bir isteğinin olduğunu biliyordu bu yüzden kaşlarını hafif havalandırıp sorgusuz sualsiz yerine getireceği isteği bekledi. "Şey telefonunuzu kullanabilir miyim?" diye direk sordu küçük olan.

Esmer yavaşça kafasını sallayıp "Benimle gel." dedi ve ayağa kalktı. Birkaç saniye çocuğu beklerken Jungkook adamın peşinden gitmek için üzerindeki ağır yorganın altından sıyrılıp, ne zaman çıkarıldığını bilmediği çorapları yüzünden çıplak olan ayağını yerin sıcak yüzeyine bıraktı.

Başta yorganın altının sıcak olduğunu sansa da bütün ev çok sıcaktı. Bu sıcaklığın nedeni Taehyung'un çocuğun üşümesini istememesiydi, eve gelir gelmez sıcağı sevmemesine rağmen evin bütün ısısını sona getirmelerini emretmişti.  

Jungkook tüm bunlardan habersiz uyuduğu için üzerinden kaymış beyaz sahne kıyafetini hızlıca düzeltti. Taehyung çocuğun hazır olduğunu anlayınca adımlarını kapıya doğru ilerletti ve peşindeki çocukla odadan çıktı.

Jungkook sessizce adamı takip ederken ortamdaki tek ses çığlak ayağının zeminde bıraktığı seslerdi. Kafasını kaldırıp adamın geniş omuzlarına baktı oldukça kalıplıydı, boyuda çok uzundu Jungkook'un boyu ancak omuzuna gelirdi.

Bunları düşünürken bir an kendisine geldi arkadaşı meraktan ölmüş olmalıydı, kendisi burda saçma sapan boyunu düşünemezdi. Düşüncelerini kenarı itip önündeki bedeni takip etti. Uzun bi koridordan yürüyüp en sondaki odanın önünde durduklarında uzun adam yavaşça kapıyı aralayıp içeri girmişti.

Ardından bıraktığı aralık kapı sayesinde Jungkook kendisinin de girmesi gerektiğini anlayıp birkaç adımla kendini içeri atıp kapıyı ittirmişti.

Taehyung doğruca büyük odanın boydan boya cam olan tarafındaki çalışma masasına ilerlerken Jungkook gördüğü kocaman odayla şaşkınlık içerisindeydi.

Gördüğü ilk şey kocaman olan yataktı. Üzerinde krem rengi bir nevresim bulunduruyordu, zaten o da ağırlıklı olarak bu renklerdi. Kahverengi büyük bir koltuk cam tarafındaki çalışma masasının hemen karşısındaydı. Onun dışında odada bir şey yoktu. Az eşyalı ama kocamandı.

destiny creator Where stories live. Discover now