Dila: James Bey ile çalıştığım bir projede Alperen'in de yer aldığını öğrendiğimde şaşırdım, birkaç kişiyle konuşup numaranı aldım. Alperen'in karşısına çıkmak istemedim, tedirgindim. Sizin neden yanımda olmadığınızı anlamam gerekiyordu. Kemal, kavgalı olduğumu söylemiş ve geçiştirmişti. İlk defa bana o zaman sert çıkışmıştı. (Gönderilemedi.)

Dila: Mutlu değildim, babam Kemal ile evlenmem gerektiğini söylüyordu. Ayrıldım,  Kemal peşimi bırakmadı. (Gönderilemedi.)

Dila: Seninle konuştuğumu öğrenince delirdi diyebilirim. (Gönderilemedi.)

Dila: Bir gün Alperen kapıma dayandığında geçmişimden gelen eski bir arkadaşımın neden öfkeli olduğuna anlam veremedim, o gün anladım Kemal'in yalan söylediğini. (Gönderilemedi.)

Dila: Yalanların içindeyim Eren, ne yapacağımı bilemiyorum. (Gönderilemedi.)

Dila: Kendimden tiksinecek olsam bile hatırlamayı öyle çok istiyorum ki... (Gönderilemedi.)

Genç adam, yüzünde gizleyemediği bir öfkeyle yanından geçen Kemal'e bakıyordu. Alperen'in olay çıkartacak olmasına engel olmuştu fakat kendisini zor tutuyordu.

Alperen'i kolundan tutup bir kenara çekti, sert sesiyle "Sen ne yapıyorsun?" diye fısıldadı. Kaşları çatıktı.

Alperen öfkeyle yüzüne baktı. "Başak'ı tehdit etmeye gitti, biliyorum. Ben daha göremedim onu." diye mırıldandı, sonlara doğru acı çektiğini belli eden kelimeler öfkesinin dinmesine sebep oldu, buruk bir tebessümle arkadaşının omzunu kavradı.

"Menekşe Hanım çıkartacak onu, eminim." Alperen iç çekti, ardından sırıttı. "Bilerek o herife saldırdım."

"Ne?"

"Saldırmasaydım, bir planımızın olduğunu düşünecekti. Saldırdım ve o şu an kapana kısıldığımızı bu yüzden de ona saldırdığımı düşünüyor."

Ercan'ın kaşları havaya kalktı. "Bunu düşünmemiştim," diyerek şaşkınlığını belli ederken Alperen kafasıyla karakolun bahçesini işaret etti. "Hadi gidelim, az vakit kaldı."

İkisi de dikkat çekmeden karakoldan ayrılıp arabaya bindiklerinde kemerini takan Alperen, sıkıntıyla nefes verdi. "Atakan nasıl, biliyor musun?" diye sordu.

Anahtarı çeviren Ercan kafasını iki yana salladı. "Mesajıma bakmadı, kız kardeşine sor bence. Cevap verir, Atakan Büşra'yı tek başına bırakmamıştır."

"Ona kendimi nasıl affetireceğim?" diyerek camdan dışarıyı izlemeye başladı Alperen, çocukluğundan kalan en önemli insanı göz göre göre kaybetmişti. Atakan ile olan anıları zihninde canlandıkça duygulanıyor, bir yandan da bu davayı kazanmak için hırslanıyordu.

"Atakan'ın zamana ihtiyacı olduğunu söylemiştim, biraz sabret Alperen. O sana güveniyordu, toparlaması zaman alacak."

Alperen hiçbir şey demedi, hâlâ kendini suçluyordu. Geceleri kâbuslarla uyanıyordu, her defasında Atakan dostluklarını bitiriyor ve Başak onu ikinci kez terk ediyordu.

Ercan sessizliği bozarak telefonunu eline aldı, Menekşe Hanım ile görüşmesi lazımdı. Aramayı başlatıp hopörlere aldı, bir müddet karşı taraftan cevap gelmedi. Kaşları çatıldı, aklına kötü düşünceler getirmek istemiyordu. Dişlerini sıkarak arkadaşını aradı, içinden "Lütfen bir şey olmamış olsun," diyordu.

Dev Adam | Texting Where stories live. Discover now