2|Sessiz Adam

730 62 38
                                    

Kaşları çatıldı Nare'nin. Bir yandan küçük bir çocuk gibi burnunu çekerken telefonu kendine yaklaştırdı. Titreyen gözlerini kocaman açarak baktı ekrana.

Islanmış gözlerinin izin verildiği ölçüde tekrar okudu mesajları. Başını kaldırıp burnunu çekerek etrafta gezdirdi gözlerini. Bir yandan da usul usul süzülüyordu göz yaşları.

Bir kıpırtı aradı gözleri etrafta ama hiç kimseyi bulamadı. Hava kararmış insanlar bu soğuk sonbahar gecesinde çoktan evlerine çekilmişlerdi.

Yan yana dizilmiş üç beş binanın dairelerinden sızan beyaz sarı ışıklar sokak lambasına eşlik ediyor ıssız sokağı aydınlatma görevi üstleniyordu.

Kendi dışında hiç bir kimse yoktu etrafta. Hareket eden tek şey rüzgarın dokunuşları ile süzülen yapraklar ve Nare'nin pek sevdiği minik kedilerdi.

Buğulu gözleri ekranı görmesini kısıtlıyordu.   Islak kirpiklerinin ardından etrafı süzdü son kez. Kim ona böyle bir mesaj atardı ki? Hiç kimse görünmüyordu etrafta. Neden gelip konuşmak yerine mesaj atmayı tercih etmişti? Ayrıca neden gizleniyordu?

  Hiç düşünmeden hareket ettirdi parmağını. Numaranın yanındaki arama simgesine tıkladı hızla.

Telefonu kulağına götürdü, ilk çalışta açıldı.
"Alo?" dedi ağlamaktan boğuk çıkan sesiyle. Başını kendine çektiği dizlerine yasladı. "Kimsin?"

Kimse konuşmadı telefonun ardından. Burnunu çekti Nare. Yanına bıraktığı çantaya uzanıp içinden bir peçete çıkardı. Burnunu silip başını tekrar dizine yasladı.

Tam o sırada kulağındaki telefon titredi. Kulağından çektiği telefonun ekranına baktı.
Karşısındaki kişi kimse aramayı kapatmamış ama konuşmayarak mesaj atmıştı.

Ekrana tıklayıp mesaja baktı. Görüşünü netleştirmek adına birkaç kez gözlerini kırpıştırdı.

'Boşver şimdi benim kim olduğumu.'

'Ne oldu sana? Biri bir şey mi söyledi.'

'Anlat hadi. Ağlama.'

Dudağı büzüldü Nare'nin. Gözlerini kıstı nefretle. Bir yandan ağlamaya devam ederken telefonu kulağına götürdü.

Birine anlatma ihtiyacı duyuyordu şuan. Karşısındakinin kim olduğunu bile bilmiyordu ama umrunda değildi.

Sesi titriyordu konuşurken. Öyle sinirlenip öyle korkmuştu ki hırsını almak istiyordu ama yapamıyordu bunu.

"Şerefsiz!" dedi hırsla. Elini öne düşen saçına atıp geriye savurdu. Ardından karşısındaki kişinin yanlış anlayacağını düşünüp düzeltmeye çalıştı mahçupca.

"Şey sen değil, yanlış anlama. O adam şerefsiz."

Telefon titreyence indirip mesaja baktı.

'Kim? Sana bir şey yaptığını söyleme bana.'

Tekrar kulağına götürdü telefonu.
"Asıldı bana." dedikten sonra bir hıçkırık koptu dudaklarından. "Taciz etti resmen. Savundum kendimi bağırıp çağırıp çıktım oradan ama çok korktum."

Telefonun ardından sert bir soluk sesi duyuldu. Ve devamında ardı arkasına titredi telefon.

'Kim?'

'Kim yaptı bunu?'

'Hangi şerefsiz?'

'İsmini ver.'

SESSİZ ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin