Kalbim sıkışmaya başladı. Ellerim titrerken zorlukla parmaklıklara tutundum, dudaklarında eğreti bir tebessüm peydahlanırken yalancı zaferimin gazabına uğradığımın farkına vardım.
°
Atakan'dan:
Büşra'nın saçlarını okşarken dudaklarımda tebessüm eksik olmadı, kendimi ilk defa huzurlu hissetmiştim.
Kahverengi gözlerini yüzüme diktiğinde şefkatimi ona sundum, sarılmasını sıkılaştırdı. "Seni çok özledim," dedi titreyen sesiyle. Çenesinden tuttum, gözyaşlarını sildim. "Geldim abim, bırakmayacağım seni."
"Söz mü?" diye mırıldandı kısık sesiyle.
"Söz," derken kendimden emindim. Büşra'yı çok ihmal etmiştim, suçluydum.
Gülümseyerek benden ayrıldı, koltuktan kalktı mutfağa doğru ilerledi. Peşinden ilerledim, onunla vakit geçirmeyi istiyordum. Çocukluğumdan kalan tek kişiydi, onunla olan tüm anılarımı hatırlamayı istiyordum.
"Mantı'yı çok seversin abi, beraber yiyelim mi?"
"Olur, ellerimi yıkayıp geliyorum." diye mırıldandım.
Lavaboya girip ellerimi yıkadıktan sonra yüzüme su çarptım, ellerimle tezgahtan destek alırken aynada bir süre kendime baktım. Kalbimin büyük bir kısmı boşluktu sanki, hiçbir şey hissedemiyordum.
Ya da hislerimin yoğunluğundan başım dönüyordu.
Parmağım sızladığında dişlerimi sıktım, onu hatırlamak istemiyordum.
Bana yalan söylemişti, beni kandırmıştı.
Alperen'i bir nebze anlayabilirdim fakat Dila'yı asla. Sevgimizi kirletmişti, masum duygularımı kullanmıştı.
Alperen'e kırgındım, güvenimi kaybetmişti. Bu zamana kadar bana hiçbir yanlışı olmamıştı, kötü biri olmadığını biliyordum. Kendimi toparlayıp onunla konuşmam gerektiğini de biliyordum, şu an tek ihtiyacım zamandı.
"Abi nerede kaldın?" Büşra'nın sesini duyunca kendime geldim, havluyla yüzümü kurularken cebimdeki telefonun bildirim sesini duydum. Mutfağa ilerlerken Ercan'ın mesaj attığını fark ettim. Nasıl olduğumu soruyordu, cevap vermek istemedim.
Büşra hevesle mutfakta tabakları hazırlarken eski anım gözlerimin önünde canlandı.
"Yemeği kim hazırladı?" diye sordu genç adam. Alperen oturduğu koltukta doğruldu ve telefonuna baktı, bilmediğini belli edercesine omuz silkti.
Dila gülümsedi. "Büşra hazırladı." Genç adam kendini koltuğa bırakırken mırıldandı. "Desene o zaman aç kaldık." Sevdiği kadının saçlarıyla oynarken yan odadan kız kardeşinin hayret dolu nidasını duydu.
"Abi inanmıyorum sana! Evde baş başayken yaptığım yemekleri yiyorsun!" Kardeşinin isyanına gülerken Dila'yı kendine çekti.
BẠN ĐANG ĐỌC
Dev Adam | Texting
Teen FictionDev Adam: Sana zaman verdiğim süre boyunca acı çeken ben oldum. Dev Adam: Bana kendin gelmediğin sürece ben yokum, üzgünüm. • Başlangıç: 21 Temmuz.
