Flıenda (savaş kraliçesi)

21 12 4
                                    

{bölüm 2}

Kötülüğün pençesi göğüs kafesimi parçalıyordu. Zincirleri zihinimin her bir bölümünü kilitlenmişti.

Ama ben pes edemezdim; bu savaş benim savaşımdı! Karanlığın hükmüne ben karar verecektim.

Zihnimin özgür kalan kısmı sürekli Gleen'ı düşünüyordu.

Aryok'un iğrenç sesi mide bulandırıyordu.

"Biliyor olmalı Yüce Efendi. Yoksa nasıl bu kadar güçlü oldu; bu imkansız.

"Kılıcın yerini söyle! Sende olduğunu biliyorum, o iğrenç suratın çoktan yok olmuş olurdu."

Yüzüme kışkırtıcı bir gülümseme kondurdum.

"Annem bizi mühürledi baba! Ben ve Gleen sandığından daha güçlüyüz."

Yanıma çöktü, iki elini tekra kafama sardı. Parmaklarının dokunduğu her yer yanmaya başladı, çığlığım sessiz ormanda yeri göğü inletiyordu. Kafama uyguladığı baskı beynime ulaşmışti sanki. Gözlerim sanki yuvasında sağa sola çarpıyordu.

Kükeme gibi bir ses duydum, eldonla aynı anda kafamızı çevirdik. İri ve siyah bir Kurt pençelerini Eldon'un üzerine geçirdi. Bana baktı gözleri tıpkı benim yeşil gözlerim gibiydi. Eldonu yere attıktan sonra önüme geçti, beni korumak istiyordu. Nasıl gelmişti o?

Eldon ellerini döndürerek bir şeyler fısıldadı ve bir duman topunu kurda doğru fırlattı. Kurt acı çekerek inlemeye başladı. Bu Asrak vadisindeki inlemeden daha kötüydü. O ölüyordu.

Konuşacak hatta yerden kalkacak halim kalmamıştı. Eldon bir el hareketiyle Kurdu geniş gövdeli ağaca fırlattı, ağacın gövdesi kırılırken kurdun sesi kesildi. O kadar berbat bir haldeydim ki dur bile diyememistim. Yerdeki kılıcıma uzandım, ağaçtan destek alarak ayağa kalktım.

"Seni o iğrenç kalbine gömecegim!" Bağırarak son gücümle ona doğru koştum. Ve içinden geçtim. Eldon da bir hayalet miydi?

Ensemde bir nefes hissettim, sıcak bir nefes. Sonra sırtımda acı ve soğukluk. Göğsumun derinliklerinden gelen bir çığlık çıktı ağzımdan. Sırtımdaki soğukluk yerini ılık bir sızıya bıraktı. Hançer ve Kan. Tıpkı kabuslarımdaki gibi.

Solan bir bitkiden daha cansız olan vücudum, bacaklarımın güçsüzlüğuyle tekrar soğuk toprak ile buluşturdu beni.
Gözlerim ağır ağır istemeyerek kapanıyordu. Her şey bitiyor muydu? Bitmesini istemiyordum. Bacaklarımı karnıma çekmiş, yüzümü toprağa bakıyordum. Gözyaşlarım durmaksızın akarak toprağı suya doyuruyordu.

Ayağıyla bedenime dokunur dokunmaz yana doğru düştüm.

"Ölüyor." Aryok. Bu onun sesiydi.

Eldon ona bir şeyler söylüyordu ama duyamıyordum.

Ölüyordum, sevdiklerimin yanına gidiyordum. Neden mutlu değildim?

Kolyeme dokundum, sıkıca tuttum.

"FLIENDA! Biliyorum, yer ve gök seni hapsediyor. Sen özgürsün, güçlüsün ve en önemlisi zafere susamışsın. Gel artık! Lütfen bana güven."

Lanetli olmamı ben seçmedim. Amaris de seçmedi. Burada seçim yapabilecek tek şey Flıenda'yı.

Gözlerim kapandı ve zihnimde aylardır gezinen her şey uçup gitti. Flıenda gelmemişti. Umudum da yoktu.

FLIENDAWhere stories live. Discover now