Ne yazık ki Barış, ardında hiçbir işaret bırakmamıştı.
Başak, elindeki kupayısehpanınüzerinebırakırkenkoltuğunüzerindeki çerçeveye baktı ve burukçagülümsedi. Barış'ın odasında herkesin bir arada olduğu fotoğraf bulmuştu, Zeliha Hanım'dan izin alarak evine getirmişti.
Fotoğrafta Kemal'in de olmasıcanınısıksa da özlemle diğer kişilere baktı. Dila ve Atakan'ın kahkaha atışları, Barış'ın sakin bir ifadeyle kameraya bakarken Alperen'in çimlere uzanışı, Kemal'in gitarıyla çimlerde poz vermesi, kendisinin de Barış'ın yanında kısık gözlerle kameraya bakışı... Hepsi bir fotoğraf karesinde duruyordu.
Fotoğrafa dikkatle bakmaya devam etti Başak. Barış, Kemal'i sevmiyordu. Bu fotoğrafı atmamasının bir amacı olmalıydı. Fotoğraftagözeçarpanhiçbirolumsuzluk yoktu, herkes oldukça mutluydu.
"Bazı şeyleri ben mi kafamda kuruyorum?" diye mırıldandıgenç kadın, oturduğu yerden kalkarken çerçeveyi bırakmadan diğer eliyle de kupasını aldı.
Kardeşine seslendi, onunla dışarıdadolaşmayı seviyordu. Bu sırada gün ışığınınfotoğrafa yansımasıyla ortaya çıkan hafif bir çizgi duraksamasına sebep oldu.
Dikkatle çerçeveyi çevirdi, birkaç iz yansıyordu. Kalp atışları hızlandı.
Barış ipucu bırakmıştı.
Zil sesi evde yankılandığında erkek kardeşi bağırdı. "Ben bakarım abla!" Cevap vermedi, heyecanla çerçeveye bakıyordu. Kupasını sehpaya bırakmak içineğilirkendışkapıdan gelen seslerle kaşlarıhavalandı.
"Emniyet Müdürlüğünden Hakan Koç, zorlukçıkarmayın." Kardeşininöfkeli sesini duydu.
"Ne oluyor? Ablamı neden soruyorsunuz?"
Başak korkuyla çerçeveye bakıyordu. Polis neden gelmişti?
"Başak Hanım içeride mi delikanlı?"
"Evet, abla gelir misin? Sorunun ne olduğunu söyler misiniz?"
Bu çerçevede ne olduğuna bakmadan gidemezdi. Çerçeveyiçıkarttı, fotoğrafı titreyen elleriyle kavradı. Kemal'in rahat durmayacağını biliyordu, bu polisleri o göndermişti.
"Abla neredesin?" Kardeşine cevap verecekken fotoğrafıçevirdi. Kurşun kalemle yazılan şeyi okurken polis sirenleri duyulmaya başladı, kalp atışları hızlandı ve çerçeve elinden kayıp gürültü yaptı.
Hakan Koç'un sert sesini duyduğunda aklı hâlâ o fotoğraftaki yazıdaydı. Sirenseslerigittikçe şiddetlendi, panikle cebinden telefonu çıkarttı.
"Savcı Bora Acar'ın odasındaki bilgileri çalmakla suçlusunuz Başak Hanım, teslim olun."
Başak donakaldı.
Ercan'ı arayamadan kollarından tutulup çekilirken telefonunu ve fotoğrafıdüşürdü, kelepçe sesine karışankardeşinin korku dolu sesi zihninde yankılanan okuduğucümleleri bastıramıyordu:
Dikkat et, avukat. Ya suçlu olursun ya deli.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
SINIR : 5 OY 50 YORUM.
Büyümeye başladık fakat hiç yorum yok, yazma hevesim kırıldı. Bu serüveni yarıda bırakmak istemiyorum.