44.Bölüm: DOMİNO TAŞLARI

En başından başla
                                    

Ciddi bir tavırda öne eğildi. "Sen V'sin, onunla aşık olduğun için birlikte olduğunu sanmıyorum. Senin başka bir derdin var."

"Gücü seviyorum ve Alanguva görüp görebileceğim en güçlü adam. Cebonayan'ı istiyorum."

"Her şeyin oyun; aşık bakışların, kıskandırma çabaların. Onu da kandırmaya çalışıyorsun, onu yönetmeye çalışıyorsun." Aşık aşık bakmıyordum bir kere!

"Başarısız olduğumu söyleyemem, bayılıyor bana."

"Eğer iş birliği yaparsak, seni ifşalamam." dedi kendinden emin bir tavırda.

"Sen zaten beni ifşalamayacaksın. Ortak olmak istiyorsun."

"Sen Cebonayan'a sahip olmak istiyorsun ben Alanguva'yı da Cebonayan'ı da yok etmek istiyorum. Her ne halt ediyor bilmiyorum ama elinde dünyada eşi benzeri olmayan bir teknoloji olduğunu biliyorum."

"Ateş zeki bir adam." Ne hadle sevgilimi alt edeceğini sanıyordu? Neyse sanmaya devam edebilirdi, anca sanırdı zaten.

"Evet, sana aşık zeki bir adam."

"Bunu neden istiyorsun? V'yi yakalayıp adını altın harflerle tarihe yazmak yerine, neden Ateş'i istiyorsun?"

Nefesini verdi, alt dudağını yaladı. "Bu seni ilgilendirmez, istediğimi yapacak mısın?"

"Benim kazancım ne olacak?"

"Zeki bir ortak." dedi en az benim kadar egolu şekilde. "Ayrıca V olmaya devam etmek."

"Nasıl anladın?" diye sordum merakla. Benden hep şüphelenmişti ancak anlamasını sağladığım nokta, rıhtımda konuşmam olmuştu. Naz'a adamın uyuşturucu taciri olduğunu söylemiştim, bu gizli bir bilgiydi o saatlerde.

"Ortaklığı kabul ediyor musun?" Dedi sorumu umursamayarak. Ben de dirseklerimi masaya yasladım ve yüzümü yüzüne yakınlaştırdım.

"Çıkarım olmayan işlere girmem."

"Ne istiyorsun?" Dedi sakinlikle.

"Bana neden Ateş'in peşinde olduğunu söyleyeceksin." Bu soruyu bilmeme rağmen diretmem gerekiyordu çünkü V gibi birinin böyle bir cevabın peşini bırakmayacağını tahmin edebilecek kadar zekiydi.

"Başka bir şey seç."

"O zaman şöyle bir şey yapalım." Dedim keyifle. "Eğer olur da istihbarat benden şüphelenirse, bunun üstünü örtecek ve hatta aksi kanıtlar öne süreceksin." İfadesi değişirken kaşları çatılmıştı. Büyük ihtimalle kazançla oturduğu bu masada nasıl nötrlendiğini düşünüyordu ama V'yle kumar oynamaması gerektiğini henüz bilmiyordu.

"İşime ihanet etmem."

"Beni gizleyerek ediyorsun zaten."

"Söylememek farklı, yalan farklı. İstihbarata zarar vermem."

"Sen bilirsin, ben hep kurtulmanın yolunu bulurum. Sence V olup, aynı zamanda nasıl bu işten sıyrılacağımı bilmiyor olur muyum hiç? Yani sen beni ifşalarsan da beni yok edemezsin. Ama sen seni Ateş'e anlatırsam... O zaman durum değişir."

Yüzü biraz daha yakınlaşırken güldü keyifsizce. "Çok ukalasın."

"Boş söz öbeklerine gerek yok, tamam mı devam mı?" Elimi ona doğru uzattım. Kısa bir süre elime baktı ardından gözlerime. Kafasına bir şeyler tartıyordu, kararsızdı. İhanet etmek istemiyordu ama başka seçeceği de yoktu.

ATEŞPARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin