≈1≈ Ben Harmony Bella Simpson

385 28 6
                                    

Londra≈

Son kontrollerimi yapmak için duvarda asılı olan boy aynasının karşısına geçerek bedenime oturan elbisemi incelemeye başladım. Sıfır kollu, eteği asimetrik kesim ve diz üstünde biten, önü kapalı fakat sırtı sütyenime kadar açık olan krem rengi elbiseyi beğenmiş olmanın gururuyla kendi kendime gülümsedim. Kumaşın dokusuna ve rengine görür görmez aşık olmuştum.Zaten o kumaşı almam ve yaratıcılığımı kullanmam için aşık olmam tek şarttımdı...Modelini ise hiç bir elbiseye bakmadan tamamen kendi yaratıcılığımı kullanarak oluşturmuştum. Dünyada bir eşi daha olmadığından dolayı beni çok özel hissettirdiği için Tanrı vergisi olan bu yeteneğime bir kez daha şükrettim.

Dolabımdaki onlarca ayakkabı içinden ikinci raftaki, siyah ve oldukça topuklu bir ayakkabıya gitti önce elim.Yüzümü buruşturup kafamı sağa sola sallarken gözüm bir üst raftaki nar çiçeği ve daha iki hafta önce aldığım yine oldukça topuklu bir ayakkabıya takıldı. Giyince hoşuma gittiği için yine kendime gülümsedim.

Bir haftamı bu elbiseye vermiştim. Özel bir yere gideceksem ve önceden planlıysa mutlaka gider, kumaş alır ve kafama göre dikerdim... Ben kendimi bildim bileli yapardım bunu. Hazır aldığım kıyafetleri bile zaman içinde şekilden şekile sokar, eskimesine izin vermezdim...

Aynı boy aynasının karşısında dikilip makyajımı yapmaya başladım.Çoğu zaman makyajımı ayakta yapardım,normal hayatımda da oturmaktan pek hoşlanmayan biriydim.

Pürüzsüz açık tenime uygun olan fondotönlerimden birisini hafifçe yüzüme sürdükten sonra bronzer uyguladım.Ardından açık pembe bir allıkla yüz makyajımı tamamlamıştım. Koyu ela rengini ortaya çıkardığını düşündüğüm için gözlerime siyah eyeliner ve açık krem bir fardan sonra bolca - yaklaşık 10 dakika kadar- kirpiklerimle rimeli resmen seviştirdim.Kırmızı ruju dikkatlice dudaklarıma sürdükten sonra ayakkabımdan bir kaç ton koyu renkteki çantamı alıp ensemde sıkıca bağlayıp at kuyruğu yaptığım koyu renkli saçlarıma bakarken geçen gece bardaki yakışıklı bir erkeğin bana kur yapmak için kırptığı gibi yansımama göz kırptım.

Çağırdığım taksi kapıda beni bekliyordu. Hemen atlayıp adresi söyledim.Aslında gideceğim yer yürüyerek sadece 15 dakikalık bir mesafedeydi ama bugün kendimi riske edemezdim.Bu önemli günde kıyafetime bir zarar gelsin istemiyordum.

Mesaj sesiyle titreşen telefonumu çantadan çıkarıp tanımadığım bir numaradan gelen mesajı açtım.

"Beni reddetmek hayatın boyunca yaptığın en büyük hataydı...Bu hatanı telafi etmek için ayaklarıma kapanıp yalvaracaksın..."

Kaşlarımı çatıp dudaklarımı araladığımda tek yaptığım derinden gelen bir sesle 'Ne' diyebilmek oldu. Yüksek çıkan sesim sürücünün dikkatini dikiz aynasındaki yansımama yöneltmişti.Kafamı kaldırınca aynada göz göze geldiğimizde adam soğuk bakışlarını tekrar yola çevirdi.Gözlerim kelimeler arasında bir kaç defa gittiktan sonra derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Acil durumlarda soğukkanlılığımı koruduğum söylenirdi hep.Aslında ben de her insan gibi panik yapar ama bu süre diğer insanlara göre bende çok daha kısa olduğu için çabucak olaya konsantre olurdum ve hemen çözümleri aklımdan geçirirdim.

Gelen mesaj beni korkutmamıştı yada kızdırmamıştı.Birinin bir şakası olduğunu düşünüp telefonu çantama rastgele bir yere koyarken omzumu silktim. Son kontroller için çizim çantamdaki dosyayı açtım ve içindeki tüm teknik başarılarımın yazılı olduğu CV ( öz geçmiş ) me baktım. İnsanların beni bu iki parça kağıtta yazanlarla işe almalarından çok onlara yaşatacaklarımla tanımalarını her zaman tercih etmiştim.Bir de bedenime bakarak işe alanlar var tabi..

≈Our Little Secret≈Where stories live. Discover now