Yekta " Yemin ederim ben ne sevgiye ne de sevdaya inanırdım.
Taki o gün o minik ellerini göğsümün üzerine koyup beni durdurdun ya o gün bu gündür kalbimin üzerinde ağır bir yük var.
Ne zaman ki benden uzaklaşma fikrin aklıma düşer nefeslerim daralır kıvırcığım.
Ben sensiz nefes alamaz hale geldim.
Olmuyor... Denedim, çabaladım.
Biliyorum bencillik diyeceksin ama ne yapayım ben de böyle seviyorum be Zerdam. "

Zerda'nın ağlamaları iç çekişlere dönmüş gözleri Kocaman açılmış tuhaf tuhaf Yekta'ya bakıyordu.

Bu adam az önce alelen ona sevdalı olduğunu söyledi. Hiç sesini çıkarmadan tekrar başını sinesine dayadı. O ara Yekta'nın telefonu çaldı.
Yerinden kalkmaya çalışınca Zerda'nın belindeki eli sıklaştı telefonu açıp kulağına dayadı.

Yekta " Efendim Ana."

? "....."

Yekta" Evet yanımda tamam ana akşam direk oraya geliriz. "

Diyerek telefonu kapatıp meraklı yüze döndü.

Yekta " Güzelim Asrın ve Mila bu gece herkesi yemeğe çağırıyorlar.
Şöyle ki kaynanan gelinimi de getir dedi. "

Kafasını tekrar kendine doğru çekip portakal kokulu saçlarına derin bir öpücük kondurup o şekilde durmaya devam ettiler.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Mila 'nın keyfine diyecek yoktu herkesi akşam yemeğine davet etmişlerdi müjdeli haberi orda vereceklerdi.

Şimdi ise odalarında akşam için hazırlanıyorlardı.

İçim içime sığmıyor.
Bu nasıl bir hisdi hiç bilmiyorum elim ayağım hep titriyordu, Asrın' a dönerek.

Mila "Asrın ben çok heyecanlıyım. Nasıl yapacağız nasıl anlatacağız hiç bilmiyorum."

Bana doğru yanaştı gülümseyerek yüzümü iki avucunun içine alarak.

Asrın "Güzelim neden bu kadar heyecan yaptın.
Tamam heyecan yapman normal.
Ben de heyecanlıyım ama biraz sakin olur musun? lütfen! sen iki canlısın pardon güzelim üç canlısın kendine dikkat etmen gerekiyor bundan sonra hadi hazırsan aşağıya inelim.

Asrın elimden tutup aşağıya inmek için odanın kapısına doğru yürüdü.

İkimiz'in yüzünde de güller açıyordu adeta , merdivenlerin başında durduğumuz zaman büyük avlu'nun ortasında ki masada bütün akrabalarımız oturuyordu .

Masa'nın uc kısmında aile büyüklerimiz oturuyordu hemen yanlarında ise daha çok yeni evlenmiş genç çiftlerimiz vardı.

Biraz sonra Yekta abi ile Zerda da içeri girmişti onlarda gülümseyerek masaya doğru yanaşıp yerlerine yerleşmişlerdi.

Bizleri gören büyüklerimiz Asrın'ın babaannesi .

Babaanne "Hayırdır Kure kere 'eşeğin oğlu 'neye topladınız hepimizi buraya ne söyleyeceksiniz de hele ."

Eşeğin oğlu demesi çok komiğime gitmişti gülümseyerek Asrın'ın yüzüne baktım onun da ağzı kulaklarına varıyordu zaten.

Asrın " Babaanne neden öyle diyorsun. Oysaki ben sana burada müjdeli bir haber vermeye çalışıyorum Pardon müjdeli 2 haber , torunun baba oluyor.

Sen de büyük büyük babaanne oluyorsun."

Diyerek kahkahasını patlatmıştı.

Bizimkiler sevinçten havalara uçuyordu annem gelip hemen kolumdan tuttuğu gibi bana sarılmıştı.

KÜÇÜK YARİM (ASKIDA)Where stories live. Discover now