__ Yine karşılaşacağız… Ve o zaman da bana bir isim vermezsen her şeyin tek sorumlusu olarak sadece sana hesap sorarım. Emin ol, bundan hoşlanmazsın!

Hülya bu tehdit karşısında hafifçe ürperirken Korhan’ın uzaklaşan ayak sesleriyle derin bir nefes aldı yavaşça ve ardından elinde ki telefonu kulağına götürdü.

__ Duydun mu?
__ Evet, güzelim… Yalnız dikkat et, korkun galip gelir de ona benimle ilgili bir şeyler söylersen…

__ Ne söyleyebilirim ki? İsmini bile bilmiyorum!

Hızla telefon kapandı Hülya’nın yüzüne. Evet, Korhan’a asla gerçekleri söyleyemezdi çünkü o her ne kadar tehdit etse de kendisini hastanelik edemezdi. Bundan emindi ama tanımadığı o adam, öldürebilirdi bile…

 

Selen aynı anlar da Tarık Beyin evine yaklaşmıştı ama yaklaştıkça daha çok tereddüde düşüyor, endişeleniyordu. Bir kere Tarık Bey kalp hastasıydı ve oğluna inanılmaz düşkündü. Ona anlattığında ya çok heyecanlanırsa ya kalp krizi geçirirse ne yapardı o zaman? Düşünmek bile istemiyordu. Üstelik Gediz de kendisini defalarca kimseye söylememesi için uyarmıştı ve eğer söylediklerinde bir gerçeklik payı varsa… Her şey çok ama çok kötü olurdu.

Yine de Tarık Beyin evine girmişti işte, daha fazla böyle yaşayamaz bir sene önce olduğu gibi susup oturamazdı. Kendisini tamamen Korhan’dan uzaklaştırsa hatta boşansa bile onun güvende olduğundan emin olamazdı. En güzeli kökten bir çözümdü.

Ve Tarık Bey tüm bu gerçeklerin üstüne kendisini çok içten karşılamıştı. Kocaman gülümsemiş ve “kızım” diye hitap ederek kollarını açmıştı. Selen hemen o güçlü kolların arasına girerken neredeyse gözlerinin dolmasına engel olamayacaktı. İnanılmaz bir güven ve dürüstlük timsaliydi Tarık Bey ama bu Selen’in korkularını azaltamıyordu.

Sonunda yan yana koltuklara geçip oturduklarında Selen ister istemez Tarık Beyi inceledi. Çok dinç ve sağlıklı görünüyor, gözleri hayat dolu bir şekilde parlıyordu. Açıkçası Tarık Beyin o hali de cesaret vermişti Selen’e…

__ Hadi canım, anlat. Bu saatte nedir seni buraya getiren?

Bir an içinde gülümsedi Selen, aslında hemen içindekileri anlatmak istiyordu, buna çok hasretti ama nasıl başlayacaktı ki?

__ Bir sorun yok öyle değil mi?

__ Aslında var, dedi Selen küçük bir tereddütle Tarık Beyin mavi gözlerine bakarken.

Ama ben çok endişeleneceksiniz diye korktuğum için… Yani yavaşça, alıştırarak söylemek istedim ama…

__ Korkma… Her şeyi kaldıracak kadar güçlüğüm ben. Sen en baştan başla bakalım. Neler oluyor?
Daha fazla susamadı Selen, yavaşça neredeyse tüm ayrıntıları atlamadan her şeyi anlattı ona ve Selen anlatırken Tarık Bey hiç sözünü kesmeden sonuna kadar susarak dinledi onu. Hatta bir ara elini tutarak destek bile verdi Selen’e. O ana kadar her söylediğini o kadar sakin bir olgunlukla karşılamıştı ki Selen gözlerinde endişeli alevleri görmese kendisini dinlemediğini bile sanabilirdi. Taa ki Selen o küçük bıçak yarasını Tarık Beye anlatana kadar…

Kor GibiWhere stories live. Discover now