"İyiyim."

"Neyse meleğim şimdi bunları konuşmayalım. Aden?"

"Efendim?" Memnunca gülümsedi mehmet bey. İsmimi reddetmemem hoşuna gitmişti.

"Seninle yemekten sonra konuşalım. Annen , sen ve ben

"Peki"

~•~

Avcumdaki sıcak kahveyi izlerken mehmet bey hafifçe öksürdü.

Yemekten sonra onların odalarina çıkmıştık ve melek hanım da içecek bir şeyler getirmişti.

"Sen yanımıza 14 sene sonra geri döndün... biliyorum zor senjn icin de bizim için de. çok zorlanıyorsun çekiniyorsun , farkındayız"

Melek hanım lafı devraldı. Elleri titriyordu.

"Ama biz senin hasretinle 14 sene yandık annem. Ben daha senin kokuna doyamadan aldılar seni. Daha miniciktin ellerin ayakların..."

Melek hanımın gözlerinden dökülen yaşlar ile mehmet bey devam etti. Eşinin ellerini tutmuştu.

"Geçmişi konuşmak bu saatten sonra ne işe yarar bilmiyorum. Tek istediğim kızımla kaybettiğim zamanı telafi etmek. Ben senin ilk konuşmanı göremedim ya da ilk bisikler sürüşünü belki bunları telafi edebiliriz ama biliyorum ki bir şeyler hep eksik kalacak..."

Gözlerim melek hanıma kaydı. Ağlamamak için kendini sıkıyordu.

"B-ben... bize kim bu kötülüğü neden yaptı bilmiyorum. Çok acıyor içim. Kızımın, cennet kokulumun en sevdiği yemeği dahi bilmemek ya da ne bileyim hobilerini bilememek o kadar üzüyor ki beni."

Yutkundum. Ağlamak üzereydim. Gardım iniyordu. İnsin istemiyordum. Canım çok yanardı.

"Bize bir şans veremez misin babasının prensesi? Onlar yani seni büyütenler senden sevgiyi esirgemiş görebiliyorum. Bırak sana anne babalığı hissettirelim?"

Melek hanım eşine katılır şekilde başını salladı.

"Sen o eşşek sıpalarının böyle davrandığına bakma. Onlar da çok merak ediyorlar seni. Seni en az hatırlayan Erez olmasına rağmen nasıl sürekli sana yaklaşmaya çalışıyor? Ya da Atalay. Seni nasıl inceliyor görüyor musun? Merak ediyor çünkü kız kardeşini..."

"Atlas... duygularıni pek dışa vuran bir çocuk değildir. Sende ona benziyorsun belki anlarsın..."

"Neyi?" Dedim pürüzlü sesimle. Gözlerim dolmuştu.

"Ben hep abilerine seni anlattım kısacık bir süre bizimleydin ancak o kadar güzeldin ki. Abilerin hep seni unutmadan büyüdü. Atlas çok merak ederdi seni sürekli sorardı 'anne nerede o ? Neden gelmedi?' Küçüktü o zamanlar."

Mehmet bey iç çekti.
"Atlas pek sıcak kanlı değildir. Sadece kız kardeşinin hayallerindeki gibi olmamasından korkuyor. Onu sevmemenden."

"S-sevmemek mi?" Sağ gözümden bir yaş yanağıma aktı. Kalbim sızlamıştı.

"Evet. Atlas ortaokul zamanlarında... zorbalığa uğramış anlamadık o zaman özgüveni ve kişiliği çok zarar gördü. Kimseye güvenemiyor bu yüzden."

Bir şeyler oldu içimde duvarım önce sallandı sonra çatladı,kalbim sızladı.Sonunda duvar parçalara ayrıldı. Yıllar sonra o an geldi. Çığlık attım. Tüm gücümle. Acılarıma. Yorgumluğuma. Bedenimde fiziksel bir acı hissediyordum birisi vücudumu tüm gücüyle sıkıp nefes almamı engelliyordu sanki.

Çığlık çığlığa ağladım. Boğazım yırtılırcasına bağırdım.

Nefret ettim hayattan bir kez daha. Bize bu kaderi refah gördüğü için...

~•~

Bölüm sonu

Bays




















































Şaka şaka ÖAIZBSNDKAHJDJW

~•~

Bedenimi taşımayan dizlerim büküldü. yere çöktüm. Bedenime bir çift kol dolandı.

Annem...

"Özür dilerim, özür dilerim..."

Mırıldanmalarını duyuyordum. Saçlarıma konan öpücükleri hissediyordum. Acıyordu , saç tellerimden tırnaklarıma kadar bir sızlama hissediyordum. Boğuluyordum göz göre göre.

"Koruyamadım seni özür dilerim.."

Babamın sesi de eklendi. Saatlerce ağladım. Kızarana nefessiz kalana kadar. Boğazım yanıyor gözlerim kararıyordu. Ağladım, bağırdım. Nefretle.Bağırmam bir şeyleri geri getirecekmiş gibi çığırdım.

Önce çocukluğuma sonra kaçırdığım senelerime ağladım...

Ve sonunda aileme ağladım.

Parçalanan ailemize ağladım...

Ağladık...

~•~

Bölüm sonu

Nasıldı?

Bu bölüm baya kısa oldu ama sonraki bölüm uzun olacak.

Bays

Bays

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Trajikomik ; AdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin