*12.Bölüm: YALNIZ BEYAZ SIRTLAN

Start from the beginning
                                    

"Size saldıranlara acımayın ama kaçanlara dokunmayın," dedi Annarithel. Zaman zaman ses tellerinin arasında Mamba vârisi olan Annarithel ve bambaşka bir Kan Avcısı savaşa giriyor; kimin kazandığı ise belli olmuyordu.

Roenya, tok sesiyle fısıldadı. Çoğunlukla tatlı bir kadın olmasına karşın tezat bir şekilde de acımasızdı. "Bu bizi güçsüz gösterir. Bu gece tüm gaddarlığımızla orada olmalıyız."

Annarithel omzunun üstünden kadına bakarken kukuletasını başına geçiriyordu. "Merhamet edin, güçlü olandan gelen merhameti görmelerini sağlayın. Canlarının elimizde olduğunu ve istediğimizde, tek bir hareketle o canı söküp alabileceğimizi görsünler."

Leoraan, bir kılıç kadar sivri sesiyle mırıldandığında kız en başından beri adamın onu izlediğini fark etti. "Bu gece görecekleri çok şey var, değil mi?"

Annarithel gazabın esintileri dolaşan bakışlarını Leoraan'den ayırmadı. "Sikkeleri tükendiğinde, bir oyun daha dönebilmek için cılız ruhlarını masaya yatırdıklarında bu kez o ruhu almaya, gerçekten almaya gelen birini görecekler." Çenesini dikleştirerek içerideki ışıkların oyunlar oynadığı vitraylı pencerelere baktı. "Evet, bu gece çok fazla şahit olacak."

Kaphreim hepsini aşıp caddeye hızlı, hevesli geri geri adımlar attı. Kelimeleri şakırken bir yandan parmağıyla sayıyordu. "Tonlarca sikke, kan, ölüm, intikam... Enhrecha, kızıl banyosunda yıkanırken bizim için şarkılar söylüyor hissedebiliyorum... Ve onun mırıltılarıyla tüm zalim ruhlar dansa katılacak."

Annarithel caddeye adımını atarken, bakışlarını karanlık kapladı.

Ben artık onun şarkısını duymuyorum. Artık yalnızca benim kanımın şarkısı var. Tüm zalim ruhlar, benim adımlarımla dansa katılacak.

⚔️

Gruhtanmal'ın kalbi bu kumarhanede atıyordu, gördüklerinden sonra buna emindi Annarithel. Habzadan'ın İni... Kumarhane sahibi, Gruhtanmal'ın bir numaraları oyuncusu ve Carazael'ın pis işlerine her daim kolları sıvalı bir şekilde bekleyen dalkavuklarından biri olan Habzadan isimli bir adamdan alıyordu adını. Tabii, bir takma isimdi. Kumarhaneye giren herkes takma isimle girer ve öyle de çıkardı. Sokaklara ve diğer mekanlara kıyasla oldukça lüks bir ortama sahipti. Kadınlar, baştan çıkarıcı cüretkâr elbiseleriyle salınıyor erkekler ise içeriye adım attıkları an bir lord kisvesine bürünüyordu. Geniş, gümüş renginde masalar her yerdeydi. Koca kumarhanenin yer döşemelerinden tavanına kadar freskler kaplıydı. Grilerin, mavilerin, altın ve gümüşlerin renk cümbüşü vardı. Tavandan sarkan ve en az yüz ateşi harlı mumu taşıyan avizeler vitraylı pencerelerden alacalı ışıkların parlamasına sebep oluyordu. Tek bir nefeste, tek bir göz kırpışında beynin uyuşmaya başlaması işten bile değildi.

Annarithel cilveli kahkahaların, rekabetin kan dökmeye çok yakın olduğu masaların yanında kıvrıla kıvrıla tasasız, acelesiz bir edayla dolaşırken bu gece için tenini beyaz pudrayla ve birkaç allık darbesiyle insanileştiren, kulaklarını da üçgen şapkasıyla örten Leoraan oyunları uzaktan izliyordu. Göz göze geldiklerinde, birbirilerine başlarını eğdiler. Kaphreim ve Roenya da birkaç adım uzağındaydı Zehirci'nin. İçkilerini yudumluyor ve gülüşüyorlardı.

Kağıtların, sikkelerin ve halkaların kapıştığı masaların önünden teker teker geçti. Boş bir sandalye arıyormuş gibi dolaşıyordu. Ama aslında hedefini çoktan gözüne kestirmişti.

"Habzadan'ın İni'ne girmeye cesaret edeceklerini hiç sanmıyorum... Bu adamı, kralın kendisi bile soyamaz," diye fısıldadı bir adam kucağına oturmuş kadının belini avuçlarken.

Zalim Ruhların Dansı (Kanın Şarkısı Serisi 2)Where stories live. Discover now