İçinden istediği birkaç şeyi alıp yataktaki bedenin yanına ilerledi. Hyunjin Seungmin'in elinde gördüğü kelepçelerle yutkunurken Seungmin sordu. "Ne taraftan bağlanmak istiyorsun?"

Hyunjin alayla güldü. "Her şeyi kendi başına planladığın için buna da sen karar verirsin sanıyordum. Sorman büyük incelik doğrusu." Alayla konuşup bileklerini önünde birleştirdiğinde Seungmin cevap vermeden ellerini kelepçelemiş, ardından beklemeden kamerayı ayarlayarak yüzlerinin görünmediğinden emin bir şekilde yayını başlatmıştı. Şu andan itibaren Hyunjin'in sesini fazla çıkaramayacağını bilerek arsız bir gülümseme sunarken gergin olduğunu bildiği için kendini kasan bedenin oturmadan önce kulağına yaklaşarak sıcak nefesini üflerken fısıldadı. "Bu kadar gerilmene gerek yok bebeğim. Yaptığımız onlarca sekse bir yenisini ekliyoruz sadece. Hem daha başlamadım bile."

Yüzündeki ukala gülümsemeyi silmeden Hyunjin'in bacakları arasına yerleşip yere otururken Hyunjin ona çattığı kaşlarıyla bakıyordu.

Seungmin buna aldırış etmeden bir elini Hyunjin'in esmere kaçan buğday rengindeki bacağına çıkararak okşadı.

O an fark etmişti ki şu an bu durumda olmalarının sebebi kendini sakinleştirmek için Hyunjin'i kullanmak istemesesinden değildi. Seungmin'in yaşananlara olan öfkesi Hyunjin'in soyunmaya başladığı andan itibaren uçup gitmişti. Şu an Hyunjin'in elleri bağlı bir şekilde Seungmin'in kendini tatmin etmesini beklemelerinin tek sebebi Seungmin'in Hyunjin'e olan özlemiydi.

Düşününce aptalcaydı, aralarında yıllar öncesinden oluşan dostluk bağları ve ortak instagram hesapları için açtıkları yayın sırasında yaşadıkları cinsel hayatları dışında özel bir bağları yoktu. Buna rağmen Hyunjin'e dokunmaya ilk defa bu kadar muhtaç hissetti. Seungmin her zaman altta olup karşıdakinin kendini zirvenin doruklarına çıkartmasına izin veren ve eğlencenin tadını çıkarmayı seven bir insan olmuştu. Şimdi ise Hyunjin'in dolgun dudakları arasından firar edecek her bir zevk sesini işitmeye ihtiyacı vardı.

Hyunjin'in yarı çıplak bedeni gözleri önüne seriliyken kendini kaybedeceğinden korkuyordu.

Hyunjin'in bacaklarında gezinen ellerini teninde sürterek yukarıya çıkardı ve giymiş olduğu kırmızı ekose eteğini yukarıya kıvırdı. İsterse eteği çıkarabilirdi fakat Hyunjin'in dolgun bacaklarına karşılık ince beline tam oturmuş eteğin kendisinde yarattığı güzel görüntü buna engel oluyordu.

Eteğini sadece kıvırmakla yetinirken zaten kısa olan etekten dolayı Hyunjin'in penisi gözler önüne serilmişti bile.

Hyunjin penisinde hissettiği soğuklukla derin bir nefes alırken dikkatle Seungmin'in yapacaklarını bekliyordu. Seungmin kendisine karşı nadir üstte olurdu, olduğu zamanlarda ise sanki üstte olmadığı günlerin acısını çıkarırcasına Hyunjin'i zorlardı. Bunu bildiği için ister istemez gerilirken ellerinin bağlı olması da bu duruma hiç yardımcı olmuyordu.

Seungmin de bu durgunluğunun Hyunjin'i gerdiğinin farkındaydı, daha fazla beklemeden Hyunjin'in penisinin etrafına parmaklarını doladığına Hyunjin derin bir nefes aldı. Daha şimdiden aldığı nefesin ciğerlerine yetmediğini düşünüyordu.

Seungmin eli arasındaki penisi yavaş bir tempoyla birkaç kez çekiştirdiğinde Hyunjin sabırsızca kalçasını kaldırmaya çalışıp Seungmin'in eline sürtünmeyi denediğinde Seungmin küçük bir kıkırtı çıkarttı. "Bu kadar çabuk mu istiyorsun?" Kamerada fazla belli olmayacak tonda fısıldadığında Hyunjin sabırsızca başını yukarı aşağı salladı.

Seungmin üzgünmüş gibi dudak büzüp Hyunjin'in penisini yavaşça sıvazlamaya devam etti. "Bu kadar erken olmaz Jinnie. Elimle boşalmak istemezsin, öyle değil mi?" Her zamanki alaylı tonunda konuşup kelepçeyle birlikte getirdiği vibratörü eline aldı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 05, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Bunnymeow | hyunminWhere stories live. Discover now