25. Bölüm Teklif

En başından başla
                                    

"Noldu bitanem?" dedi.

"Kahvaltiyi hazırladım bugün kızlarla ilgilencez anne baba olmayı hala başarmış değiliz." dedim.

"Deme öyle hayatimda tanıdığım en mükemmel annesin." dedi.

"Kizlarimla ve girayla ilgilenince." dedim. Anlimi öpüp boyunundaki havluyu yatağa attı. Tabi bende o havluyu alıp banyodaki havlupana astim. Dağınık.
Merdivenlerden inerken telefonunda biriyle konustugunu gördüm. Sonra kapattı ve telefonu cebine koydu.

"Kimle konusuyordun?" diye sordum.
"Yeni bir iş teklifi aldım. Aslında uzak yani burdan tam olarak 37 kilometre emin değilim eğer kabul edersem burdan taşınmak zorunda kalırız." dedi. Süper birşey yani mertten uzak ve güvende olmak kabul etmesi gerek.

"Kabul et." dedim. "Bu harika olur hemde mükemmel ya daha güzel bir hayatımız olur herkesten uzak mert bizi bulamaz beni sıkıştırmaz lütfen kabul et." dedim.

"Maaşi güzel bir iş ama tasinmayi sıkıntı edersin diye düşünmüştüm. Hem mert seni hala sıkıştırıyor mu?" dedi. Ahh ağzımdan yanlış kelimeyi kaçırdım.

"Maalesef ama bir sorun yok." dedim. Kahvaltisini bitirip duvara yaslandi. Huzursuz gorunuyordu.

"Merak etme hayatim yani burdan tanisirsak herşey olduğundan daha güzel olucak ama sorun var o kadar yeni oda hazırlamıştım." dedim.

"Onu ben hallederim sana hediyem olur." dedi suratsiz bir şekilde.

"Benim sucum mu kutay ne yaptım ki bana soğuk davraniyorsun!" dedim sinirli bir şekilde.

"Senin bir şey yaptigin yok anladın mi sadece bu durumlar neden bizi buluyor." dedi.

"Benim yüzümden tamam mi benim yüzümden eğer ben olmasaydım bunlar olmazdi." dedim ve masadan kalktım.

"Öyle demek istemedim bi dur." dedi ve kolumdan tutup çevirdi kolumu sıkıyordu canımı acitiyordu.

"Öyle demediysen neden kolumu sıkıyorsun." dedim. Kendine geldi ve kolumu bıraktı.

"O zaman burdan gidelim." dedim. Ve bunu dememle dudaklarima yapisti. Sakinleştirmek istiyoru ve bunu gercekten başarıyordu. Bir süre sonra dudaklarını çekip gözlerime baktı.

"Kurtulucaz bunlardan sen ben kizlarim ve giray." dedi. Sadece gulumsedim.

"Ne zaman tasinicaz." dedim.

"Bugün gunlerden ne?" dedi.

"Perşembe." dedim.

"Cumartesi gidiyoruz." dedi.

"Bu kadar çabuk mu evi nasil hallettin." dedin.

"Hallettimde aslında şöyle evi sattim sonrada üzerine para ekleyip ev aldım site gibi yani sen bu aralar fazla kiloluyum diye mizmizlariniyorsun bende spor salonu ve havuzlu yani mutlu olman gerek." dedi.

"Yüksek katlardan korktugumu biliyorsun." dedim.

"5. Kat uygun mu?" dedi.

"En azından fazla yüksek değil." dedim.

"Harika o zaman sen eşyaları halledersen bodrumda koliler var koymuştum." dedi.

"Tamamda yardım ediceksin hem bu yeni iş teklifi ne?" dedim.

"Kozmetik ürünleri yeni şirket acilmis müdür yardımcısı eksikmis bide sayım kontrol gorevlisi." dedi.

"Aslında bende bundan faydalanirim." dedim gülerek.

"Haklisin." dedi. Bodruma inip kolileri çıkardı. Bense cdleri çıkarmakla mesguldum. Suna bak ne kadar çok var. Kolinin yarısı dolmustu. Kutay ise yere kalın birşey serip kar şeklinde bir parmaklik koydu. İcinede oyuncakları koydu kizlari indirip oynasınlar diye oturrturdu yanlış kelime kullanmistim kutay baba olmayı basarmisti. 2 yaşına gelmişti bucur ve oldukça guzeller. En son pusetlede girayi indirip eline küçük oyuncak verdi. Yanıma gelip rahtaki kitapları çıkardı cdlerin olduğu Kolinin içine koydu koli tamamen dolmustu. Bantladik ve üzerine içinde ne olduğunu siyah bir kalemle yazdım. Kitapliklar ve cekmeceler boşalmıştı. Mutfaga gidip bardakları sararak koliye doldurdum. Tabaklar kupalar kasiklar ıvır zivirlar kullanmak içinde bi kaç bardak ve tabak çatal ayirmistim. Mutfaktaki esyalarda 3 koliyi doldurmuştu.

YANSIMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin