"İyi misin abi, bir şeyin var mı?"

"Bir şeyim yok Gazel önemli bir yara değildi."

Ağladığımı farkettiğinde kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Bana yaptığın iyiliği asla unutmayacağım Levent abi."

"Sen benim ölen kardeşimsin. Annemsin, kız kardeşimsin. Herkesin annesi, bacısı var. Seni orada bırakacak değildim."

Başımı salladığımda kolunun altına girerek yürümeye başlamıştık. Ecevitler devralmak istediklerinde ayağım sakat olduğu için onlara vermiştim Levent abiyi.

"Levent iyi olduğunu düşündüğünde odama gel."

"Tamam Pusat bey."

Onlar yukarı çıkarken gitmek için her hangi bir harekette bulunmamıştım. Pusat da olduğu yerde kaldığında bakışlarıyla korumaları kovmuştu odadan.

"Pusat şuan buradaysam bu Levent abi sayesinde ,onu nasıl burada tutabilirsin. Her şeyi geçtim ne olursa olsun o yaralıydı hem de beni korurken yaralandı nasıl sandalyeye bağlayabilirsiniz."

"Gazel Gencer itinin yanında değil miydi? Araştırmadan ne olduğunu anlamadan hareket edemezdim. Sana bir şey olabilirdi. Bunun göze alamam."

Bir adımda yanıma geldiğinde saçımdan öpmüştü. Daha iki gün önce hiç acımadan çekilen saçımdan. Pusat'a sarıldığımda ellerimi boynuna koymuştum. Sarılmak için eğilmişti ayaklarımı yerden kesip diklendiğinde başım omuzundaydı.

"Kavga etmek istemiyorum. Orada cehennemi yaşarken tek düşündüğüm sana sarılmak ve seni sevdiğimi söylemekti. Bunun hayalini kurdum. Yanındayken bunları yapmak yerine kavga etmeyelim."

Dediklerimden sonra daha sıkı sarıldığında beni bırakmadan sessizce konuşmaya başladı.

"Sana çok kırgındım Gazel. Gittiğin için, o şerefsize kendi ayaklarınla gttiğin için çok kızgındım sana. Ama ben seni biliyorum meleğim. Her ne yaşamış olursan ol,  ne yaşamak zorunda olmuş olursan ol ben seni her zaman seviyorum ve seveceğim."

Dediği şeyle ağlamaya başladığımda boynuna ufak bir öpücük koydurmuştum. Gencer bana ne yapmış olursa olsun beni seveceğini söylüyordu. Bundan bir kuşkum yoktu zaten.

"Teşekkür ederim Pusat. Sen olduğun için teşekkür ederim."

"Asıl iyi ki sen meleğim. Üstüne gelmiyorum  ama her şeyi Levent'den öğreneceğim."

Bir şey demediğimde yere indirmişti beni. Elimden tuttuğunda bende sıkı sıkı tutmuştum elini. Bodrumdan çıktığımızda salona geçmiştik. Koltukta uyuya kalmış Lavin'i gördüğümde yanına gitmek için bir adım atmıştım.

Pusat kolumdan tutup kendine çektiğinde başımdan öpüp konuşmaya başladı.

"Meleğim Levent ile konuştuktan sonra dışarı çıkacağım. Yaman'lar burada yanında olacaklar."

"Tamam sorun yok. Başını belaya sokma ve sağ sağlim eve gel yeter."

Başını sallayıp merdivenlere yöneldiğinde gidip kenarda duran pikeyi Lavin'in üstüne örtmüştüm. Koltuğa oturduğumda uyanmasını beklemeye başladım.

PUSAT'DAN DEVAM;

Merdivenleri çıkmayı bitirdiğimde direk çalışma odama girip masama oturmuştum. Kapı çaldığında verdiğim komutla içeri girdiklerinde
Merzat bana bakarak karşımdaki koltuğa oturduğunda Ecevit ve Yaman da kenara geçip ayakta dikilmeye başlamışlardı. Levent tam ortada durduğunda elimle Merzat'ın karşısına oturması için komut vermiştim.

Özgürlüğe DüşKde žijí příběhy. Začni objevovat