46

1.3K 77 898
                                    

Odaya girdiğimde banyodan su sesi geliyordu. Dayanamamış kendini direk banyoya atmıştı demekki. Ne yalan söyleyeyim şuan benimde  duş almaya ihtiyacım vardı. Pijama takımımla bir kaç gerekli eşyayı hazırladığımda  Pusat çıkmıştı banyodan. Banyoya doğru ilerlemeye başladığımda zıplayıp yanağından öpmüştüm. O da alnımdan öptüğünde kendimi direk banyoya attım.

Güzel bir duşun ardından üstümü giyindikten sonra saçlarımı da kuruladığımda direk çıktım banyodan. Pusat'ın yatakta tek eli başının altında uzandığını ve saçlarını kurutmadığını gördüğümde kızar gibi kaşlarımı çatıp yönümü tekrar banyoya çevirmiştim.

Kurutma makinasını alıp yatağa ilerlediğimde sırtımı yatağın başlığına yaslayıp oturdum. Elimle dizime vurduğumda gelip dizlerime yatmıştı. 
Tarakla hafiften tarayıp aynı zamanda da kurutuyordum. İşim bittiğinde kapatmıştım kurutma makinasını. Kenara koyacağım sırada Pusat'ın konuşmasıyla dikkatimi ona verdim.

"Devam eder misin?"

"Ederim tabiki."

Eğilip alnından ve saçlarından öptüğümde aynı işleme devam ettim. Yarım saatin ardından kafasının sıcaktan yanacağını bildiğimden itiraz etsede kurutma işlemini sonlandırmıştım.

"Miden nasıl durumda Pusat iyi misin?"

"Biraz ağrıyor ama önemli bir şey  değil. "

Yandan gülerek söyledikleriyle azıcık üzülmüştüm.

"Hastaneye gidelim istiyorsan. Zehirlenmiş falan da olabilirsin."

"Üzülme meleğim , ne olabilir bana. Merak etme midemde ağrımıyor."

Yanağından öptüğümde keyfim yerine gelmişti. Yatağa yattığımızda sırtım ona dönüktü ve elleri belimi sarmıştı.

"Meleğim."

"Efendim koca adamım."

"Sözlüyüz lan artık biz."

Dediği şeyle güldüğümde belimdeki eline hafiften vurmuştum.

"Kabasın kaba, ayrıca evettt sözlüyüz artık."

Güldüğüne emindim belimdeki elini tuttuğumda konuşmaya başladı.

"Evlenelim."

Birden söylediği şeyle gülümsemiştim.

"Sevgilim bu soruyu bana  daha romantik bir şekilde sormuştun zaten. Bende evet demiştim ya."

"Biliyorum meleğim ben onu mu diyorum. En kısa zamanda evlenelim."

Direk yatakta yüzümü ona doğru çevirdiğimde gülüyordu.

"Ne yani hemen mi ,yani en kısa zamanda mı?"

"Hazırlıkları 3-4 günde hallederim."

"Ben kına gecesi falan istemiyorum Pusat. Düğünümüzü de evin bahçesinde yapalım. Çok geniş zaten, güzelde duruyor. "

Dediğim şeyle kaşları çatılmıştı.

"Neden meleğim? Buna gerek yok ben her şeyi en üst seviye de yapacağım senin için."

Kollarımı bedenine sardığımda başımı da göğsüne koymuştum.

"Biliyorum yapacağını  ama sen demiştin hatırlasana. Senin olduğun her yer benim için çiçek bahçesi zaten. Sen varsan o bahçede ben her zaman zirvesindeyim her şeyin. Şatafatlı bir şey istemiyorum. Çağıracağın herkesi o kocaman bahçe karşılar zaten."

Bedenimdeki kollarını daha çok sıktığında konuşmaya başladı.

"Kına gecesi, bari onu yap."

"Kiminle yapacağım ki. Böyle şeyler ailen varsa güzel. Tamam tamam, siz benim ailemsiniz biliyorum ama istemiyorum , kına gecesi yerine kızlarla veda gecesi yaparız."

Özgürlüğe DüşWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu