0.5

239 29 5
                                    

Bütün gün boyunca eve gitmemiştim. Tek yaptığım yürümek olmuştu. Yürüyerek başka bir şehire gitmiş olsaydım fark etmezdim bile. Kafam o derece karışmıştı. Calum, Luke'un bana karşı bir şeyler hissettiğini kabullenmişti. Fakat ben hala ne olduğundan emin değildim. Saat akşam 6 ya geliyordu. Geçen gittiğimiz bara girdiğimde, yerleri temizleyen Tom ile karşılaştım. Tüm bar şuan boştu ama birkaç saatte kadar buranın tıklım tıklım olacağına emindim.

" Daha parti başlamadı Clifford." dedi yerleri temizlemeye devam ederken.

" Biliyorum. Sadece kafa dağıtmaya şuan ihtiyacımın olduğunu düşündüm."

Göz ucuyla bana baktığında elindeki süpürgeyi kenara bıraktı ve bara geçerek karşımda dikildi.

"Her zamankinden." dediğimde bir bardak çıkararak önüme doldurdu.

"Al bakalım."

" Teşekkürler."

" Yorgun gözüküyorsun." dedi bir kolunu bara yaslayarak.

" Dün gece hiç uyuyamadım."

" Hmm. Kızlar demekki yine peşini bırakmıyor Clifford."

Bu dediğine sırıttım. " Keşke problemim o olsaydı."

" Tek problemi olan sen değilsin adamım. Sizin şu sarışın yüzünden Jules kolunu kırdı ve bu yüzden tek başıma bir sürü iş hallediyorum gördüğün gibi."

"Kolunu mu kırdı?"

" Evet. Lütfen arkadaşlarına biraz daha saygılı olmayı öğret yoksa sende dahil biriniz bile buraya bir daha adım atamazsınız."

" O küçük orospu arkadaşımı rahatsız ediyordu." dedim son damlanın boğazımdan geçmesine izin verirken.

" Benim için sorun olan tarafı bu değil. Başka eleman olmaması. Yoksa Jules gerçekten umrumda mı sanıyorsun? O ucuz bir fahişe. Daha fazla para almak için müşterilere tuvalette sakso çektiğini biliyor muydun?"

" Bu iğrenç." dedim gözlerimi devirerek.

" Evet. Aynen öyle. Belkide onu trilyon kez-"

"Bunu merak etmiyorum." dedim barın üzerine birkaç kağıt bırakırken.

****
Eve döndüğümde Luke masaya oturmuş yine o aptal lise öğrencilerinin ödevlerini yapıyordu. Yanından geçerek mutfağa girdim ve dolaptan kendime bir su çıkardım.
Yanımda bittiğinde, elimin tersiyle ağzımı sildim. Mutfak tezgahına sırtını dayamış beni izliyordu.

" Neredeydin?" Dedi. Gözleri üzerimde dolanırken.

" En son hatırladığıma göre kız arkadaşım değildin Luke?"

"Biliyor musun? Bok ye. Ne zaman seni düşünmeye kalksam herkes tarafından suç oluyor bu."

" Ne demek istiyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak.

" Benden kaçıyorsun, Calum bana şüpheli bakışlarla bakıyor. Cidden aptal olmadığımın farkındasınız değil mi?"

"Luke, amacın ne bilmiyorum fakat onun bir parçası olmak istediğimi sanmıyorum." dediğimde bana şaşkınlıkla baktı.

" Dün böyle söylüyor gibi değildin ama?"

Ellerimi sıktığımda derin bir nefes aldım ve ardından yutkundum.

" Dün bir hataydı Luke. Sarhoştun."

"Ben her zaman sarhoşum Michael. Çok kilişe olabilir ama, beni sarhoş eden sensin."

Bu yazmayı en sevdiğim hikaye ve gerçekten vote ve yorumlarınıza ihtiyacım var. Okuduğunuz için teşekkürler.

Be My Forever//mukeUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum