"Bugün Arya'nın doktoruna danışmaya gittik"

Doruk ellerini kaldırmış bilmişçe konuşmaya başladı

"Ama iyice tiki ailelere bağladınız ha. Çocuğumun eline kıymık battı, psikolojisi bozulur mu? Doktora soralım"

Doruk alenen dalga geçiyordu. Volkan alınmış gibi bakıp "Yürü git lan!" dedi.

"Çok biliyorsun çocuk büyütmeyi sen. Göttirik ya"

Doruk'u kovalayıp yatağa oturdu. Yine kafasını çorba etmişti ergenyus. O mu doğru biz mi? Sorusu tekrar tekrar kafasında dönüp durdu. Ah bir de sevgisine inanılmadığını sanan Hayal Hanım vardı. Saatlerdir ses de çıkmamıştı. Arya'nın okulu nasıl geçti? Minik veletlerden biri prensesi üzdü mü? Çocuklarla anlaştı mı yoksa yalnız mı kaldı? Durdukça daha çok soru çıkıyordu. Yine dayanamayıp Hayal'i aradı.

"İyi akşamlar Hayal'im"

"İyi akşamlar Volkan"

Donuk ve soğuk sese yüzünü buruşturdu.

"Nasılsın?"

"İyi"

"Arya nasıl? Günü nasıl geçmiş?"

"Bir sorun yok, mutlu geldi"

"Çok sevindim"

Kısa bir sessizlik oldu. Konuşma tek yönlü yürüdüğü için diyaloga dönüşmedi.

"Hayal bana böyle davranma"

"Herkese davrandığım gibi davranıyorum"

"Sorun bu... Ben herkes değilim. Sevgiliyiz biz"

"Volkan... Benim gerçekten düşünmeye ihtiyacım var"

Volkan yerinden fırlayıp hararetle "Neyi?" dedi.

"Bugün ki konuşmamızı"

"Hayal yapma"

"Arya'nın yanına gitmem lazım Volkan. Sonra konuşuruz"

"Hayal..." demesine kalmadan telefon kapandı. İşte şimdi iş sarpa sardı. Bir kadın evladı ve sevdiği arasında kalırsa o adamın hiç şansı yoktu. Şu an kendini şanssız, kaybetmiş, yıkılmış hissediyordu.

Sabaha kadar yatağında dönüp durduktan sonra düşman bellediği yastığı bilmem kaçıncı kez fırlatıp kalktı. Hızlıca giyinip evden çıktı. Kliniğe geldiğinde herkes yeni toplanıyordu. Tüm günaydın dilekleri boş geldi. Gün karada kalmıştı onun için, aydınlanmıyordu. Danışmada randevu defterine göz gezdirdikten sonra diğer veterinerlerden birini yanına çağırıp kendine ait randevuları paylaşmalarını söyledi. Üst kata çıkıp odasına girdiğinde Akın'ı gördü.

"Çekmeceden arabanın anahtarını versene"

"Önce günaydın denir"

"Ayarsa derim. Devran'a gideceğim, bugün yokum"

"Volkan..."

"Hayal ile kavga ettik, canım sıkkın tamam mı?"

"Benim söylediklerim yüzünden mi?"

"Hayır... Benim söylediklerim yüzünden hatta varlığım yüzünden"

Anahtarı alıp hızla odadan çıktı. Akın acele ile onu takip etti. Ne kadar durdurmaya çalışsa da Volkan onu dinlemeden gidiyordu. Merdivenin sonunda kucağında Tintin ile gördüğü yaşlı kadına baş selamı verip yanından geçti. Kadının hüzünle dolan yüzü Akın'ı durdurdu.

"Volkan beye ne oldu?"

"Biraz canı sıkkın. Sizinle ben ilgilenirim"

"Yok... Ben buraya Volkan beyin gülen yüzünü görmeye geliyorum. Laf arası tatlı serzenişleri ile eğleniyorum. Tintin bahane yani. Her koşulda gösterdiği insani yönüne geliyorum. Şimdi onun canı sıkkın ya bende üzüldüm. Sonra uğrarım Akın Bey"

MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now