Alperen Öztürk: Bir saat sonra uçağım var benim, her şey bitti Ercan.
Alperen Öztürk: Gidiyorum, Türkiye'de anlaştığım reklam filmi için hazırlık yapmam lazım.
Alperen Öztürk: Atakan'ın doktoruna randevu alacağım, birkaç gün bana izin ver. İş konuşmak istemiyorum.
Ercan: Anladım, o zaman sen evrakları imzala. Havalimanında senden alırım, birkaç gün buradaki işleri hallederim.
Ercan: Bu arada Atakan hâlâ durgun, gel de bir el at istersen
Alperen Öztürk: Kavga olayına inandı mı sence?
Ercan: Atakan zeki adam, bir süre sonra fark edecektir yalan söylediğini
Ercan: Sana olan güveni sarsılacak
Ercan: Söyle gerçeği demek de zor ama inan bu durum da kötü
Ercan: Bir kısmını söyle, geçmişten biri olduğunu bilsin, kavgalıydık dersin
Alperen Öztürk: Ben artık ne yapmam gerektiğini bilmiyorum Ercan
Alperen Öztürk: Ona yalan söyledim, ben ona hiç yalan söylemezdim Ercan
Alperen Öztürk: Dostluğumuz kirlenmiş gibi hissediyorum
Ercan: Hayır, saçmalama abi
Ercan: Sen onun iyiliğini düşünüyorsun
Alperen Öztürk: Bu yalan söylediğim gerçeğini değiştirmiyor
Alperen Öztürk: En kısa zamanda ona her şeyi anlatacağım, kendime biraz zaman vermeliyim. Atakan doktora görünsün, psikolojisi iyi değil. Doktoruyla da görüşeyim, anlatırım.
Alperen Öztürk: Kendimi aşırı kötü hissediyorum Ercan, anlattığımda gözlerindeki acıyı görmek istemiyorum
Ercan: Neredesin?
Alperen Öztürk: Ne?
Ercan: Tek başına yüklenemezsin bu dertleri
Ercan: Kapıyı aç, ben geldim
°
Alperen Öztürk: Ercan mesaj atmıştı da
Alperen Öztürk: Her neyse Başak,
Alperen Öztürk: Yardımın için teşekkür ederim, hayatında başarılar dilerim
Başak: Bu sefer kaçma, Alperen.
Alperen Öztürk: ?
Başak: Yine benden kaçıyorsun
Alperen Öztürk: Seninle sohbete devam edeceğimi mi düşündün? Teşekkür ettim ve bitti.
Başak: Seni dinleyen hep ben oldum, peki sen beni dinledin mi?
Alperen Öztürk: Sen bana cevabını iki yıl önce verdin, her şey geride kaldı. Konuşmaya gerek yok artık, iki yılda çok şey değişti.
Başak: Değişti mi çok şey?
Alperen Öztürk: Evet
Başak: Anladım
Başak: Ben de teşekkür ederim
Alperen Öztürk: Ne için?
Başak: Birkaç dakika önce bana geçmişteki gibi arkadaşmışız gibi hissettirdiğin için
Başak: Ben Atakan için buradayım
Başak: Aynı zamanda senin için de (Gönderilemedi.)
Başak: Buna alışsan iyi olur çünkü gerçekler elbet ortaya çıkacak, tek başına bunca şeyi üstlenemezsin
Başak: Ben Dila'yı savunmuyorum, beni yanlış anladın
Alperen Öztürk: Yine mi aynı konu Başak?
Başak: Beni tam anlamıyla dinlemiyorsun, ben dinledim. Sen de dinle.
Başak: Senden yabancı biri gibi bahsettiğini söylemiştim ve aynı zamanda tuhaf şeyler dönüyor demiştim. Tek tuhaflık bunlar değil
Alperen Öztürk: Ne o, seni gördü ve yabancı biri gibi mi davrandı? :) Dila hepimizi silip attı, sana bunu anlatamadım
Başak: Alperen...
Başak: Evet, beni gördü, hatta ben merhaba dedim,
Alperen Öztürk: Haklıymışım değil mi? :)
Başak: Hayır, yabancıymışım gibi davranmadı
Başak: Çünkü
Başak: Dila beni tanımadı, Alperen
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Başak hakkında ne düşünüyorsunuz?
Alperen'in dedikleri, hissettiklerihakkında ne düşünüyorsunuz?
Başak & Alperen geçmişte ne yaşamış olabilir?
En sevdiğiniz karakter kim?
Teorileriniz varsa buraya alalımm😌
Kimse oy vermiyor, yorum yapmıyor ama ben uzun bir bölüm yazdım :( Sınır koymak istemiyorum. Yorumlar ve oylar moralkaynağı oluyor benim için.