Hatırlamayı deli gibi istiyordu, Alperen'in dostluğuna güveniyordu fakat korkuyordu. Kimseyi tam olarak tanımıyordu, yalnızdı. Komadan çıktığında etrafında gördüğü üç kişi vardı: Büşra, Alperen ve Ercan.
Ve uyandığında yanına gelen fakat adını hatırlamadığı bir kız. Alperen o kızın hastaneye gelmemesini sağlamıştı. Atakan tanımadığı için üstelememişti.
Büşra ve Alperen'in dediklerine göre geçmişindeki Atakan, Eren ismini çok severdi fakat genç adam artık bu ismini kullanmak istemiyordu. Sanki iki yıl önce o kazada ölen Eren'di, kendisine soğuktu, herkesten uzaktı. Büyük bir boşluk dehlizinde yüzmeye çalışan biriydi.
Geçmişindeki adam deli dolu, çok sevilen biriydi fakat o hastanede koridorunda kendisini bekleyen fazla arkadaşı yoktu. Kendisine gönderilen çiçekler samimiyetsiz gelmişti, o hafızasını kaybetmişken önceden arkadaş olduklarını öğrendiği kişiler neredeydi? Alperen, hepsinin hastaneye geldiğini fakat zamanla gelmemeye başladıklarını söylemişti.
Gözlerini açtığından bu yana dostluklarını yeniden inşa etmeye çalışan bu genç adama karşı minnettardı. Hiç değilse Alperen ile olan anılarını hatırlasa olmaz mıydı? Alperen'in bir gün aralarındaki o soğukluk tamamen yok olur diye umutla gözlerinin içine bakmasını kaldıramıyordu artık.
Alperen evet, arkadaşıydı. Fakat sanki ona istediği dostluğu veremiyormuş ve çevresindekileri herkesi hayal kırıklığına uğratıyormuş gibi hissediyordu.
Tüm bu hissettikleri yetmiyormuş gibi aklını bulandıran birtakım sorular vardı, Dila kendisine yazdığından beri tuhaf şeyler oluyordu. Alperen sakin bir adamken şimdi karakollara düşmüştü, Kemal denilen herifin adı sürekli karşısına çıkıyordu, Alperen ile Büşra geçmişinde bazı kişilerle kötü olaylar yaşadığını ama bilmemesinin daha iyi olduğunu söylemişlerdi şimdi ise Dila geçmişinden biri olarak kötü ayrıldığı biriydi, neler olduğunu bilmek istese de tedirgindi. Öğreneceği şeylerin ağırlığını kaldırabilecek kadar güçlü hissetmiyordu kendini. Tam şu an kalkıp Alperen'e Dila'yı sorabilirdi fakat buna engel olan yine kendisiydi.
"Selim Bey telefonlarını açmıyor, hâlbuki gelmem en fazla yarım saat sürer demişti. Bir saati geçti, ne oluyor anlamıyorum!"
"Ne?" diye sordu Atakan, dalgın bakan gözleri usulca Ercan'ı buldu.
"Bu işte bir terslik var," diye fısıldadı Ercan, telefonundan başka birini ararken Atakan'dan uzaklaşmaya başladı.
Atakan ise omuzları düşmüş şekilde oturuyordu. Ercan, Selim Bey'e ulaşamadığı her an ters bir şey döndüğüne daha çok inanıyordu. Tam bu anda telefonuna gelen mesajla duraksadı, koridorda yürüdüğü için dikkat çektiği polisleri umursamadan mesajı açtığında ilk önce şaşırdı, sonrasında dişlerini sıkarak "Şerefsiz," diye tısladı.
Ercan etrafa bakınırken Atakan'ın yanına gitti, koltuğa otururken "Atakan," diye seslendi. Genç adamın bakışlarını çehresinde hissedince planını uygulamak için ilk adımı attı. "Set yerine gidip Alperen'in eşyalarını toplar mısın? Sözleşmeyi iptal ediyoruz."
"Bu çok saçma," dedi Atakan ve arkasına yaslandı. "Bana açıklamanız gereken bir olay dönüyor, anlamıyorum."
"Alperen anlatacak, biz projeden çekilmeye karar verdik." dedikten sonra ağzının içinden konuştu fakat bunu Atakan duymuştu. "Bu saatten sonra filmdeki rolünü Alperen'e vermezler artık."
"Kemal denilen herif yüzünden mi projeden çekiliyorsunuz?" dedi öfkeyle Atakan, o herifin arkadaşına attığı küçümseyici bakışları görmüştü ve oldukça öfkeliydi.
YOU ARE READING
Dev Adam | Texting
Teen FictionDev Adam: Sana zaman verdiğim süre boyunca acı çeken ben oldum. Dev Adam: Bana kendin gelmediğin sürece ben yokum, üzgünüm. • Başlangıç: 21 Temmuz.
