KarmAşk - 11. Bölüm Part 2

325 14 1
                                    

‘’Şey.. Tahmin ettiğimden fazla uyuyorsun kızıl.’’

Gözlerimi araladığımda oldukça yakışıklı olan kusursuz yüzü görüş alanımı kaplamıştı. Saçları yeni onarılmış, üzerinde de dünden kalma kıyafetleri vardı. Elimi gözlerime götürdüm ve gözlerimi ovdum. Etrafta gözlerimi gezdirdiğimde dün kaldığımız yasak bölge –yasak ev şeysi- de olduğumuzu anladım. Oturur pozisyona geldim ve beni izleyen bir çift göze cevap verdim.

‘’Uyku önemlidir bay çokbilmiş.’’

‘’Uyurken çok masum oluyorsun.’’ Gülümsedi. ‘’Bir an için dün buraya yanlış kızı getirdiğimi sanmıştım.’’

------------

‘’Dün nerelerdeydin? Merak ettik.’’

‘’Annemin haberi vardı salak. Merak eden sensin Buğra.’’

‘’Her neyse neredeydin?’’

‘’Bundan sanane?

‘’Haklısın. Ben en iyisi gidip birkaç kızla yiyişeyim.’’ Göz kırptı. ’’Bu gün hafta sonu. Buse merak etmesin beni, geç geleceğim.’’ Göz kırkıp masadan kalktı. Eve geleli yarım saat oluyordu. Açlıktan masaya kurulmuştum. Sabah Doruk ile olduğumdan dolayı takılırız sanmıştım. Takılacaktık ta. İşi çıkana kadar böyle bir karar almıştık en azından. İşini çok merak ediyordum. Benimle takılma işini iptal edecek kadar önemli olan neydi? Onun yanında olmak varken buğrayla az önce oturup konuştuğumuz yemek masasını onarmaya başladım.

‘’Söylerim, merak etmez.’’

Buğra’da kızlarla oynaşmaya gidecekti. Ah. Gitmese ne olurdu? Her zaman yaptığın şey. Bir kere de gitmeyip beni sinir etmeye devam etsen? Yani sinir ettirmeni istediğimden değil de.. Kesinlikle can sıkıntısı. Evet. Can sıkıntısı.

‘’Ah. Daha iyi bir fikrim var. Beni kız bulma zahmetinden kurtarıp odaya gitmeye ne dersin?’’

‘’Ne o? Kızların sana bakmayacağından mı korktun?’’

Ahh tabii ki de ona bakacaklardı. Bakmasalardı ben bakmayanlara bakardım. Boru mu lan bu çocuk? Taş! Yani şey genelleme olarak fena değil.

‘’Saçmalama ikimizde yaşadığın gün sayısı kadar kızın benim için ölebileceğini biliyoruz.’’ Şey.. haklıydı. ‘’Sadece ben senin canın sıkılmasın diye söylemiştim. Hem bana borcun da kalmaz.’’

‘’Evden def olup gitmen için bir dakikan var Buğra.’’ Gözlerimi devirdim. Açıkçası önceki ben bu fikri düşünmeden kabul ederdi ama Doruk vardı arada.

‘’Pekala. Senin adına üzüldüm.’’ Dedikten sonra ceketini alıp kapıdan çıktı. E tabi egosu bu ev sığmadı. Biraz rahatlatması gerekiyordu.

İçimden ona söverken aynı zamanda telefonumu aramaya başladım. Lanet olsaıca telefon nerele… Elimde. Ah tabii ki elimde! Bazen çok salak olabiliyorum. Tamam Bazenden biraz fazla. Tanrım! Tamam her zaman.

Doruğa mesaj atmak için kendimi yiyip bitiriyordum. Cesur olduğum söylenemezdi. Hızla çelişkiden kurtulup mesaj yazmaya başladım.

*İşin bitti mi?*

 

Gönder tuşuna basmamak için ayrıca bir çaba sarf ediyordum. Her şey iyi güzel yazmaya başladım ama gerisi yoktu. Gönderememiştim. Yani hala göndermeye çalışıyordum ama güçsüz kızlar gibi görünme fikri mide bulandırıcıydı. Ama ben yine de gönder tuşuna basmıştım.

KarmAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin