"Ne o," diye fısıldadı Alperen. "Gerçekleri duymak zoruna mı gitti?" 

Alperen koridorda biraz daha ilerledi, öfkesi  hâlâ dinmiyor aksine saniyeler geçtikçe artıyordu. "Seni ilk ve son kez uyarıyorum," derken çenesini sıvazladı. İşaret parmağını Dila'ya doğrulttu. "Atakan'dan uzak duracaksın, iki yıl önce nasıl hayatımızdan çıktıysan yine çıkacaksın duydun mu beni?"

"Nasıl?" diye sordu genç kadın, kaşları çatıldı.

"Anlaşılmayacak bir şey yok!" diye bağırdı Alperen. "Hatta ne yapacağım biliyor musun? Projedeki rolümü bırakacağım, Atakan'ı alıp Türkiye'ye geri döneceğim."

"O rol, senin için önemli değil mi?"

"Kardeşimden önemli değil!" Alayla güldü Alperen, kahverengi gözlerine bu sefer hayal kırıklığı yerleşti. "Ama sen ne anlarsın dostluktan, fedakarlıktan, aşktan?"

"Ben..." dedikten sonra sustu genç kadın.

"Şu sahte gözyaşlarını sil Dila, gerçek yüzünü öğrenmeseydim gerçek zannederdim."

"Bana böyle sözler sarf edemezsin!"

Alperen burada daha fazla kalmak istemiyordu, eski arkadaşına bakmamaya özen göstererek kapıya doğru yöneldi. "Ben uyarımı yaptım Dila." 

"Beni tehdit mi ettin sen?"

Alperen öfkesini hâlâ çıkartmamıştı, bu sefer dişlerini sıkarak geri döndü. "Ne istiyorsun kızım sen daha?" diye bağırdı.

Bu sırada dış kapının açılma sesine eşlik eden tanıdık bir ses Alperen'in donakalmasına sebep oldu.

"Sevgilim, neler oluyor?" Kemal elindeki çiçekle içeri girdiğinde çatık kaşlarla Alperen'e baktı. "Senin burada ne işin var?" diye ters şekilde sordu Kemal.

Alperen kendini tutamayarak arkasını döndü ve hızla ilerleyerek Kemal'in suratına yumruğunu geçirdi. "Şerefsiz!" diye kükredi. Kemal çiçekleri yere bırakıp öfkeyle Alperen'e kafa attı, Alperen duvara çarptığında Dila korkuyla Alperen'e koştu.

Duvara yaslı şekilde duran Alperen'in koluna uzanacakken genç adam ters bir hareketle kolunu çekti ve bakışlarını  eski arkadaşına değdirmedi bile. "Alperen?" diye mırıldandı çaresizce Dila, Kemal ise öfkeyle Dila'ya bakıyordu.

"Dila, sevgilim, Alperen'den uzaklaş. Sana zarar verebilir." 

Dila kaşlarını çattı, gözyaşlarını sildi. "Kavga etmeyin," diye bağırdı. Kemal ise hiçbir şey olmamış gibi yere eğilip düşen çiçek buketini  aldı ve Dila'ya gülümseyerek uzattı. "Senin için almıştım," dedikten sonra Alperen'e yeniden ters bakış attı. Alperen ise  burnundan akan kanları gömleğine sildi.

Alperen başını kaldırıp çaktırmadan  karşısındaki manzaraya bakarken midesinin bulandığını hissetti. Atakan bu görüntü için mi hafızasını kaybetmişti, bu görüntü için mi aylarca komada kalmıştı?

"Ayrıca bu şerefsizin neden rahatsız ettiğini söylemiyorsun?"

Alperen sızlayan sırtına rağmen doğruldu ve sırıttı. "Biricik sevgilin, Atakan'a ulaşmaya çalışıyor. Ben de uyarayım dedim."

"Dila?" diye sorarcasına karşısındaki genç kadına dikti gözlerini. Dila yutkunamadı, Alperen ise sözlerine şöyle devam etti.

"Atakan aylarca komada yatarken yoktun," diye fısıldadı duygudan yoksun sesle. Kemal eliyle onu geçiştirdi, cebinden çıkarttığı yüzüğü Dila'ya uzattığında Alperen'in gözleri beştaş yüzükte takılı kaldı.

Dev Adam | Texting Where stories live. Discover now