~6

64 12 24
                                    

Siz: Sude, niye böyle oldu?

Siz: Ben özledim dostumu ya...

Sude: Bende özledim biliyor musun?

Sude: Ama bir insanın duyguları ile oynayan Sahra'yı değil.

Sude: Kuşları korkutmamak için yolunu değişen Sahra'yı özledim.

Siz: Bilmediğin şeyler var.

Siz: Yoruldum ben içime atmaktan...

Siz: Bu ilişki yüzünden kaybettiklerim acı geliyor.

Sude: "Bu ilişki" yüzünden kaybetmedin.

Sude: Bu ilişki gösterdi iç yüzünü.

Sude: Bilmediklerim mi var? Anlat o zaman.

Siz: Ariyim mi?

Sude: Olur.

Sude: Bekle annem var burda odayı değişeyim.

Sude: Ara

Çalıyor...

Çalıyor....

Arama kabul edildi.

"Alo?" dedim sesini duymayı bekleyip.

Sude, "Uzatmadan anlat olayı." Dedi netçe. Ardından devam etti "Ama eveleyip geveleme doğru dürüst anlat." Dedi ardından otoriter havası ile.

Derin nefes alıp konuşmaya başladım, "Bulut göründüğü gibi biri değil. Birbirimize uygun değiliz biz. Bu ilişkiye çok şans verdim paragraf paragraf mesajlar yazdım anlattım ona ama 'tamam' diyip bir saat sonra yine aynı kişi oluyordu. Üzüp üzüp özür diliyordu. Toksik devam ediyordu yıpranıyordum, mutlu değildim... bu durum fazlası ile soğuttu beni. Sevmekle olmuyor herşey. Baskıya, kısıtlanmaya gelemiyorum ben. Ayrılmak istedim ama sınavına az kalmıştı. Bende sınavını bekliyorum sınav olsun bitsin konuşup bitireyim. Sınavı kötü geçerse behanesi olmayayım diye."

Sude, "Bulut sana baskı mı uyguluyor?" Dedi şaşırmış ses tonu ile. Sonra devam etti konuşmasına "Abartma Sahra. Adnan olayını diyorsan, tipik erkek işte. Kıskanması normal sevdiğinden yapıyor."

Derin nefes alıp devam ettim "Bu en basiti biliyor musun? Sevgilim ama abim, babam gibi davranıyor. Bir aylık ilişki. Sahibim sanıyor kendini! Hatta kendisi söyledi bunu."

Sude afallamıştı.

Sude, "Ne? Nasıl? Ne dedi?" Dedi devam etmemi beklercesine.

"Sevgilisiyim diye üzerimde hakkı varmış. Bu sevgiliyken böyle...ilişki cidileşirse, evlenirsek neler yapar!? Böyle şeyleri normalleştiriyor herkes. Normal değil bunlar! Aşkımdan gebersem de buna karşı olurum! Ben bir bireyim ne yapıp yapmayacağıma ben karar veririm. İzin almak kaçıncı seviye Sude?"

Sude susmuştu. Susmasından cesaretlenip konuşmaya devam ettim.

"Bu memlekette niye bu kadar şiddet, cinayet var? Sorsan sevip evlenmişler... sorsan hâlâ seviyorlar ama öldürmüşler, dövmüşler. Niye? Çünki bu kadınlar en küçük şeylere susmuşlar. Fikirlerine önem vermeyen insanlar sırf 'seviyorum' diyorlar diye herşeyi gözardı ediyorlar. İşte ben bu zincirin parçası olmak istemiyorum! Bugün evden çıkarken haber vermediğim için kızan, yarın izin almadım diye kızar. Bugün erkek arkadaşlarınla iletişimini kes diye kavga eden, yarın 'o erkek sana mı baktı' diye şidden uygular. Kıslançlık değil bunların adı...kısıtlamak. İtaat etmezsen döver sonra da özür diler. Böyle de devam eder." Dedim içimi döküp.

Sude birşey söylemek isteyip sonra vaz geçiyordu. En sonunda kendini toplayıp konuşmaya başladı.

Sude, "Sahra ne saçmalıyorsun? Şu an o kadar çok abartıyorsun ki şoke bir şekilde seni dinliyorum. Bulut'dan bahsediyorsun kızım sen! Lan tırnağın kırılsa ağlayacak çocuk! Sen git haberleri izle normal erkeklere de çamur at gel. Ne alâ dünya! Trajediye gel abi." Diyip sinirle güldü. "Ya Bulut seni evlenecek kadar çok seviyor be! Sadece biraz kıskanç. Bu da zamanla geçer, alışırsın."

İkna etmeye çalışırcasına devam etti, "Kusura bakma da çok gavatsın sen kızım sen. Kıskanmıyorsun sahiplenmiyorsun. Hiç üzerinde otorite kurmuyorsun. Birbiriniz için birşeylerden vaz geçmeniz gerekiyor ilişki dediğin budur zaten. Karşılıklı oluyor. Bu da birbirinizi tamamlayan şeyler." Dedi sakin sesi ile.

Dediklerini şaşkınlıkla dinliyordum. O kadar şey söyledim hâlâ sahiplenmekten bahsediyor.

Belki sen haksızsın Sahra? Herkes aynı şeyi söylüyor sen farklı birşey söylüyorsun.

Düşüncelerimden kurtulup Sude'ye cevap verdim.

"Neden vazgeçmeliyim mesela? Örnek alabilir miyim?" Dedim onu anlamaya çalışırca.

Sude, "Atıyorum o erkeklerle konuşmanı istemiyor ya sende onun için vazgeç. Ölmezsin yani konuşmazsan. Ya da LGBT'den nefret ediyor Bulut değil mi? Sende iki dakika da bir, yanında 'LGBT candır!' deme kardeşim onun için konuşma LGBT bireyleriyle. Konuşmazsan birşey kaybetmezsin. Çok arkadaşın olmasından rahatsız değil mi? Sende en yakın üç dört kişi ile konuş. Diğerlerini hayatından çıkar yeni arkadaş edinme."

"Çok haklısın Sude." Dedim

Sude memnunca, "Akıllanacağını biliyordum Sahra'm benim! Ayrılmayacaksın değil mi Bulut'la? " dedi mutlulukla.

"Sude sen salak mısın?" Dedim patlayıp.

Sude, "N-ne?" Dedi şaşırmışca.

"Lan saydığın tüm vazgeçmemi istediğin özellikler, beni mutlu eden şeyler! Küfretmemek için kendimi tutuyorum şu an! Lan ben en başından buydum herkes biliyor sosial bir insanım ben! mutluyum bu huyumdan. Yanlızlığı sevmiyorum çok arkadaşım olsun, çok kişi tanıyayım bu benim için çok insanları tanımak demek. Ayrıca, ben insan ayırt etmem kardeşim! Biriyle tanıştığında adını sorarsın cinsel yönelimini değil! Kardeş dediysem de yanlış anlama ağız alışkanlığı. Ve vazgeçmelisin sevdiğin için ama bu öyle şunla konuşma bunla konuşma değil kızım! Farklı şehirde yaşıyorsundur ama sevdiğin için onun yaşadığı şehirde yaşamaya karar vermişsindir. Budur sevgi! Onun için karakterini değişiyorsan bu sevgi değil. Sen sadece o kişinin hayalindeki kişiyi canlandırıyorsun. O zaman da sen onun sevdiği kişi değil onun olmanı istediğin insan oluyorsun."

Sinirle soluyup devam ettim, "Cahille tartışma kotamı doldurdum Sude." Diyip yüzüne kapattım.

Sude sizi arıyor...

Şaşkınlıkla erkana bakıp, derin nefes aldım. Ardından aramayı açıp telefonu kulağıma götürdüm.

"Efendim?"

Sude, "Sen benim yüzüme kapatamazsın ben senin yüzüne kapatırım." Dedi ardından yüzüme kapattı.

Sevgi bu kadar basitleşmemeli.)



Sevmemişler || yarı texting *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin