Hafif gülümseyip ayağa kalktığımda konuşmaya başladım.

"Doğru söylüyorsun sen çık suyumu alıp geliyorum."

Başını salladığında merdivenden çıkmadan dönüp gözünü kısarak konuşmaya başlamıştı.

"Her gün sürahi ile bardağını yeniletiyorum aşağıya inme diye.
Yok mu odanda."

"Bu gün biraz fazla içtim sanırım. Ayrıca içtiğim sudan hesap mı vereceğim ya. Lütfen karışma bana."

Gülümseyip arkasını döndüğünde merdivenleri çıkmaya başlamıştı aynı zamanda da bir şeyler söylüyordu.

"Bu gün söylediklerimi yarın tekrar konuşacağız. O zamana kadar düşün. Ne hissettiğin benim için önemli."

Ben bir şey diyemeden gittiğinde elimi başıma götürüp sıvazlamıştım. Ona ihanet ediyormuşum gibi geliyordu. Hatta gelmiyordu bildiğin öyleydi kendi ayaklarımla gizli gizli gidiyordum.

Ama piç köpek herşeyi planlamıştı. Böyle bir şeyi Pusat'dan saklamaz beraber giderdim Lavin'i almaya , ama gittiğimiz anda vuracaklardı Pusat'ları. Bunu göze alamazdım hiç kimseye bir şey olmasına izin vermezdim ama Pusat'a bir zarar gelmemesi için kendimden vazgeçerdim. Onu seviyordum ama dediği gibi olmayacak yarın ona hislerimi söyleyemeyecektim.

Girişteki anahtarlık bölümünden kullandığı arabanın anahtarını aldığımda küfür etmeyi de unutmamıştım. Bu kadar arabayı alıp ne yapıyorduki anlamamıştım. Zor bulmuştum doğru anahtarı. Yavaşça yukarı çıktığımda odaya girdim.
Şuan yapmam gereken şey bir not yazmaktı. Lavin'i almaları için aderesi içeren bir not yazacaktım.

"Pusat bu notun yanındaki telefonumu eline al ve mesajları aç. Orada Gencer'in bana yazmış olduğu mesajları oku. Lavin'i almanız gereken adres orada mevcut.

Böyle olmasını bende istemezdim ama mesajda yazanları okuduysan neden sana haber vermediğimi anlayacaksın. Sana bir şey olmasını göze alamazdım. Ayrıca şu konuşma işinide yanına gelince yaparız. Ama o zamana kadar bilmeni istediğim tek şey benim de seni sevdiğimi bilmen. Her zaman güvendiğim gibi yine güveniyorum sana. Beni bulacağını biliyorum.  Kendinize dikkat edin.

                                     GAZEL.

Yazdığım mektubu okuyup olduğuna karar kıldığımda telefonumun şifresini kaldırıp notun yanına yani yatağımın üstüne koydum. Gözlerimi silip anahtarı cebime koyduğumda kapıyı açıp dışarı çıkmıştım.

Yaman'a yaklaşıp konuşmaya başladığımda pür dikkat beni dinliyordu.

"Yaman senden bir şey istesem olur mu?"

"Ne demek o öyle Gazel. Tabiki ne istiyorsun söylemen yeterli."

"Ya su içmiştim yukarı çıkmadan önce ama yanıma almayı unuttum. Gece kalkıyorum su içmek için, inip almaya çok üşendim. Biliyorsun yoksa kendim alırdım ."

"Bilmez miyim, gidip alıp gelirim şimdi."

"Haa bu arada yatmadan uykum gelsin diye duşa gireceğim sen suyu komidinin üstüne koyarsın. Göremezsen merak etme diye."

Başını salladığında bende odaya girmiştim. Odadaki banyonun ışığını açıp dıştan kilitlediğimde anahtarı masanın üstüne koyup aceleyle dışarı çıkıp yavaşça merdivenlerden indim. Kapının önüne gelip merdiven duvarına sindiğimde Yaman'ın elinde suyla merdivenleri çıktığını görmüştüm. Etraf karanlık olduğu için  beni görmemişti çok şükür. Şimdi dyeceksiniz bahçedeki korumalar ne olacak diye. Saatime baktığımda nöbet değişimine 5 dakika kaldığını fark etmiştim. Onlar biraz uzaktaki klubeye gittiklerinde bende direk uçacaktım. Arabayı görseler bile Pusat zannederlerdi çünkü onun arabasını ondan başka kimse kullanamıyordu , kullanamazdı ve anahtar bir tek Pusat'da oluyordu.

Saatin geldiğini gördüğümde kapıyı açıp direk arabanın yanına gitmiştim. Kilidi açıp bindiğimde onlar anca girmişti klubeye. Arabayı çalıştırıp bahçeden çıktığımda adresi  navigasyona girip ilerlemeye başladım.

Her şeyin en iyisini hakediyorlardı. Ve ben bunu onların hepsine borçluydum. Baya bir ilerlediğimde sabah olmak üzereydi büyük bir ihtimal Gencer'ler buluşma yerine çoktan gitmişlerdi. Arabayı durdurup derin bir nefes aldığımda ne kadar kendimi korkmuyorum diye kandırsamda korktuğumun bende farkındaydım  bu yüzden arabayı oraya varmamak için yavaş kullanıyordum.

Arabayı çalıştırıp tekrar yola koyulduğumda 5 dakika sonra buluşma yerine varmıştım. Arabayı gördüklerinde bir kaç el ateş edilmişti. Kapıyı açıp indiğimde ben olduğumu farkettikleri için ateşi kesmişlerdi.

İşte karşımdaydı azrailim ve en yakın arkadaşım. Lavin beni gördüğü gibi ağlayıp başını olumsuz anlamda salladığında onun aksine ben tebessüm etmeye çalışarak başımı olumlu anlamda sallamıştım. Kuzumu nasıl hırpalamışlardı. O alışık değildi böyle şeylere.

Onlara doğru iki adım attığımda olduğum yerde durup bana bakarak sırıtan ve mutluluğu her halinden belli olan Gencer'e baktım. Server ile Baybars tam arkasında duruyordu.
Sesimin titrememesi için boğazımı temizleyip bağırmıştım.

"Lavin'i buraya gönder Gencer. Kaçamayacağımı biliyorsun."

Elimdeki anahtarı uzaklaştığım arabanın yanına attığımda Lavin'i bırakmışlardı. Zar zor yürüyüp yanıma gelmeye başladığında hızla ilerleyerek kollarıma aldım onu.

Ağlamaya başladığında ondan ayrılmadan akan göz yaşlarımı silip yüzünü ellerimin arasına almıştım.

"Lavin şuan tek yapman gereken o-.."

"Niye geldin ki. Kim dedi sana gel diye."

"Beni dinle Lavin. Beni dinle kardeşim fazla vaktimiz yok. Sana üç dediğimde arkaya attığım anahtarı alıp arabaya bindiğin gibi kapıları kilitliyorsun. Zor durumdasın biliyorum ama acilen arabayı yolun sonundaki sapağa sokup gizle ve direk Pusat'ları ara. Seni vuracağına eminim."

Hayır anlamında başını salladığında tekrar gülümseyerek başımı olumlu anlamda sallamıştım.

"Yaparsın sen. Koruyacağım seni bundan sonrası benim savaşım. Beni bulmak için elinizden geleni yapacağınıza eminim."

Yanağından öpüp kulağına üç dediğimde onu arkama alıp o ileriye doğru bende onunla yüzüm Gencer'lere dönük bir şekilde arabaya doğru yürümüştüm. Bir kaç kere ateş etmeye kalksalarda bana geleceği için Gencer ateş etmelerine izin vermemişti. Lavin arabaya bindiğinde dediğim her şeyi yapıp arabayı korksada jet hızıyla sürmeye başlamıştı.

Bende binebilirdim o arabaya ama peşimizi asla bırakmazlardı. Saat erken bir saatti yollar boştu ve bizi anında yakalarlardı. 5,6 araba varlardı çünkü.

Arabanın arkasından bakıp bir kaç göz yaşı döktüğümde ellerimle yüzümü silip ecelime doğru dönmüştüm.



Bu bölüm birazcık! üzdü beni. Siz neler hissediyorsunuz.

Bölümü beğendiyseniz yorum yapmayı oylamayı ve beni takip etmeyi unutmayın aşkoşumlar.

Yorum sınırını 250 koyuyorum.

Sizleri çok seviyorum. Unutmayın diğer bölüm siz varsanız var ❣️❣️❣️❣️❣️

Özgürlüğe DüşTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon