''Çok beklettim ama al çikolatan''

''Sen değil ben beklettim ,teşekkürler''

Uzayın gözleri gözlerime kenetlenmişti gözlerindeki pırıltılar beni daha çok heycanlandırıyordu tüm aile fertleriyle tanışıp benim karıştırılmamı falan konuşmuştuk sonra kerem ben karan ve uzay kalkıp karanın odasına gittik uzayın gözlerini üzerimde hissediyordum

''Ee uzay sevgilin varmı bence vardır taş gibi çocuksun''

Allahım lütfen olmasın lütfen lütfen

''Yok ama sevdiğim biri var ve o kişi ban kalsın sonra anlatırım''

''Çok seviyorsun sanırım''

Uzay bana bakıp durdu gözlerinden bir çok anlam çıkarabilirdim hayranlık ve şevkat gözlerimin içne bakarak konuştu

''Çok her şeyden çok seviyorum''

Canımı acıtmıştı ben onu severken o başkasını seviyordu bu çok saçma ve boktan bir durumdu saatlerce ağlayıp müzik dinlemek istiyordum telefonumu elime alıp gezinmeye başladım şuan burada ağlayamaz yada çekip gidemezdim olmazdı biraz daha oylandım telefonda keremin fikri ile pes atmaya başlamışlardı karan ve kerem oynayacakken uzay

''Takım olalım ben iyi oynuyorum kayrayla ben siz ikiniz olun ''

karanın kurduğu cümleden sonra karan uzaya imalı imalı bakmış ve kabul etmişti şimdi uzay ve kerem oynuyor bizde karanla izliyorduk uzay keremi 3-1 yenmiş ve sıra bize geçmişti kerem kalktığı sıra

''Kaybeden takım kazanan takımın bir güünlüğüne kölesi olsun''

bu hepimizce kabul edilmişti karan gerçekten güzel oyunuyordu ama ben güzelin güzeli oynuyordum  1-0 yenmiş ve kazanmıştık uzayla sevinç dansı yaparken olayın gazına gelip sarılmıştık hani şu her filmde olur sonra ikili birbirinden utangaç bir şekilde ayrılırdı ya ama bizimki farklıydı uzay benden ayrılıp erik dalı oynamaya başlamıştı karan ve kerem somurtarak bizi izliyordu ama karanın gözlerinde mutluluk vardı kendimi yatağa atıp 

''Bana çikolatamı getirin çabuk''

kerem tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu uzay yanıma oturmuş

''Hadi ne duruyorsunuz çabuk olun''

demişti karan ve kerem odadan çıkmıştı öfleyerek uzay bana bakıp gülmeye başladı ve yanıma uzandı ikimizde sesizce tavanı izliyorduk

''Niye beklemedin?''

''Erken fark ettiler sonra yine çıktım ama sen daha gelmemiştin sonra oradan taşındık ama evi boşaltmadık biz orada değildik orada olsaydım çıkar beklerdim seni''

 ''Beklermiydin ?''

ona döndüm zaten kafasını bana çevirmiş beni izliyordu 

''Bekledim''

Gülümsedi ve elini yanağıma koyup okşamaya başladı o kadar duygulu bakıyordu ki koridordan gelen karan ve keremin birbirine sövme seslerini duymuştuk uzay yanımdan kalkıp derin bir nefes aldı ve gülümsedi göz bebekleri titriyordu itişe kakışa içeri giren karan ve keremle gözlerimi uzaydan çekip bize tek kaşını kaldırmış bakan karana baktım kereme dönüp

''Biz niye bunları bir arada bıraktık ''dedi

''Tabi lan nasıl unuttuk bunları kay lan oradan''

kerem yanımıza gelip uzayı yataktan aşağıya attı lan biz daha yeni kavuştuk öldürdün çocuğu yataktan aşağı sarkıp uzaya baktım

''İyimisin ?''

''İyi iyi ben onu yetinhanede hep bir yerlerden aşşağı atıyordum alışık o''

Dönüp karana baktım umursamaz bir tavırla elma soyup kereme uzatıyordu sonra bana ve yerden kalkmamış olan uzaya uzattı uzayda sonunda yerden kalkıp yatağın başlığına yaslanarak oturdu karan hemen onun yanına yatağın ucun aoturmuş bize meyve soyuyordu ben karanın hafif çarprazına oturmuştum keremde yatağın bitimine oturmuştu karan bir anne edasıyla bize meyve soyup yediriyordu kerem haklıydı karan bir üçüzden ziyade bir abi gibiydi kapının açılmasıyle hepimizin odak noktası içeri mahmut tuncer 'Altın dişli Hayriye' şarkısıyla girmiş olan yağız yiğit ve asrın abime kaydı en son içeri araf abim girip elindeki peçeteyle yere oturup kalkıyordu evet evet hani şu en başta korkunçlu ve katil dediğim adam daracık odada kısa süreli bir halay merasimi olmuş ve durmuşlardı yiğit abim bir keko edasıyla 

''Nabüyünüz genç veletler''

demişti karan abimi umursamayıp ona elma uzatmıştı abim hemen almış ve konuşmaya devam etmişti

''Delikanlı adam elmayı çatalla yer ayol böyle manükürüm bozuluyor ''

abimin bir anda ses değiştirip manikürü söyleyemeyen selinsu taklidi beni kahkahaya boğmuştu tam yere düşücekken araf abim beni tutmuştu zar zor kendime gelmiş ve kendimi durdurmuştum karan kendini elma kesmeye o kadar odaklamıştı ki hala bize elma uzatıyordu çuvallamı getirdi bu elmaları nasıl hala bitmedi konuşmaya balşamıştık konu konuyu açmış şuan sen abdülhamidi savundun kavgası yapıyorduk 

''Savunmadım''

''Savundun''

''Çıkar göster ''

''Şunları terbiyeye davet edermisiniz...alçak puşt''

''AAA terbiyesiz adam terbiyesiz adam ''

Gülmekten gözlerimden yaşlar akıyordu artık öyle bir seviyeye gelmiştim ki gülmemei durduramıyordum abimlerde benim gülmeme gülüyorlardı yaklaşık yarım saaat öyle boş boş gülmüştük içeri giren babam 

''Çabuk yatın bakayım ''

çattığı kaşlarıyla gözüme fazla tatlı gözükmüştü yerimden kalkıp hala durduramadığım kahkahamla babamın yanına gitmiş ve yankalırını sıkıp öpmüştüm babam gözlerini içeriye gezdirmiş

''Doğru söyleyin alkomü aldınız odada kokuda yok kızım iyiymisin''

Babamın konuşmasıyla bir kere daha kahkaha patlatmıştım ne oluyor bana ya karan elmanın içine alkolmü koydu acaba araf abim yanıma gelip beni belimden tutup odama götürdü ve yatağıma oturttu kapıyı kapatıp yanıma oturdu gülerek ona bakıyordum

''Anlat hadi ne oldu''

birinin bunu demesini beklemiş gibi bir anda boşalmış ve ağlamaya başlamıştım araf abim beni kendine çekip sarılmıştı saçlarımı ve belimi okşuyordu iyice ağlamış ve rahatlamıştım uykum gelmişti yatağa uzanıp araf abimin aynıma gelmesini bekledim yanıma gelip uzandı ve beni göğsüne çekti 

''Eğer kızmazsan bir şey söyleyeceğim''

''Söyle güzelim kızmam sana ''

''Ben uzaya aşığım hemde taıştığımız günden beri''

Araf abim kaskatı kesilmişti sonra kendine gelip saçlarımı okşamaya başladı

''O?''

''Kendi ağzıyla söylemdi ama .........................işte böyle yaptı''(yazmaya üşendim )

Karan ve kerem odadan çıktıktan sonra konuştuklarımzı falan anlattım beni gayet sakin bir şekilde dinledi 

''Her şeyinde arkandayım bunu untma tamamı ''

gülümseyip kafamı sallamıştım ve gözlerimi kapattım iyiki iyiki çocukları karıştırmışlardı eğer karışmasaydık uzayla tanışmayacaktık evet ailemden ayrıydım ama onların değeerini daha iyi anladım hiçbirşey boşa değildi bence bu dünyada en küçük şeyin bir nedeni vardı ve biz insanlar bencillik yapıp tek kötü şeyde 'Hakkımızda hayırlısı' demek yerine 'Ben ne yaptımda bu başıma geldi' diyerek isyan ediyorduk insanlar gerçekten becil yaratıklardı.... 









Bir bölümün daha sonuna geldik sonunda uzayla kavuştular 

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bb

kod adı: karıştırılmışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin