𝑴𝒂𝒇𝒚𝒂 𝑱𝒆𝒐𝒏 𝑱𝒖𝒏𝒈𝒌𝒐𝒐𝒌

34

Aklım başka yerlere kayıyordu. Kendime gelmeliydim.

(😋)

Jk:Hadi başla.

Soo:Tamam.

Masada et ve kırmızı şarap vardı. Benimki az doldurulmuş Jungkook'un ki fazla doldurulmuştu. Kesin o öyle istedi. Sandalyeden kalkıp elime bardağı da alıp Jungkook'un yanına gittim. Ne yaptığımı anlamaya çalışır gibiydi ama sanırım anlamıştı ki bardağını alacakken benden önce davranıp bardağını alıp çeyreğe getirmişti bile.

Soo:Neyse şuan benimki fazla zaten.

Yerime gidip oturdum.

Soo:Bu aralar çok uykucu oldum ya.

Dudağımı büzdüğümde gözleri dudağıma kaymıştı.

Jk:Evet. Bebeğimiz çok mu yoruyor.

Soo:Biraz. Jungkook?

Jk:Güzelim.

Soo:2 gün sonra sonuçlar çıkacak.

Jk:Evet.

Yüzü solmuştu niye açtıysam bu konuyu!

Soo:Diğerleri nerede?

Jk:Hastanedeler.

Soo:Yalnız kaldık desene.

Jk:Onları ben gönderdim.

Soo:İyi ettin ya hastanede yatması lazım zaten bizi bahane olarak kullanıyordu. Ama bir bakıma haklı. Yalnız kalmaktan korkuyor.

Jk:O hiç bir zaman yalnız kalmayacak.

Soo:Öyle.

Gülümsedigimde o da gülümsedi.

Jk:Biz hiç kendimize vakit ayıramıyorduk. Minho yüzünden. Hazır evde yalnızken tamamlasak güzel olur.

Etten bir parça kesip ağzıma koydum.

Soo:Güzelmiş.

Jk:Ya ya öyledir.

Şaraptan bir yudum aldım. Hafif boğazımı yakması ile yüzümü buruşturdum. Jungkook'a baktığımda bana bakıyordu.

Jk:Tamam yeter o kadar.

Ayağa kalkıp bardağımı aldı ve kendisi içti.

Soo:Heyy!

Jk:Hamilesin. İnat edersin diye az bir şey koydurttum. Şarap yerine su veya meyvesuyu iç.

Soo:Haklısın, aklımdan bir an çıkmış.

Dudaklarımı öpüp yerine oturdu. Bende önüme dönüp etimi kestim, kestiğim parçayı ağzıma atacakken kokusu öyle bir ağır geldiki midem bulandı. Çatalı tabağı bırakıp burnumu tuttum. Masadaki suyu alıp içtim.

Jk:Yine mi miden bulandı?

Soo:Evet. Bunu alabilir misin?

Önümden eti alıp biraz ötemizde duran korumaya verdi.

Yanıma gelip saçlarımı gözümün önünden çekti. Suyu elime tekrar alıp içtim.

Jk:Daha iyi misin?

Soo:İyiyim.

Böyle yaparak güzel anılarımızı bozuyordum. Ama elimde olan bir şey değildi. Kendimi tutmaya çalışıyordum ama olmuyordu.

Soo:Ben özür dilerim. Böyle güzel anımızı bozmak istemezdim.

Jk:Yine saçma sapan konuşmaya başladın bebeğim. Bu güzel anımızı bozmadın. Böyle düşünme artık.