tokyo revengers ᦟ scenarios.

child ᦟ mikey

Yürürken ayakkabıları betona sıkışan Mikey, bir toplantıya gidiyordu ama küçük bir fısıltı duyunca durdu. Başını sesin geldiği yöne çevirdi ve oraya doğru yürümeye başladı. Ses neredeyse çöpe dönmüş bir ara sokaktan geliyordu.

Birkaç çöp tenekesini ve kutuyu yoldan çekerken, sarı saçlı çocuk kısa süre sonra dizlerini göğsüne dayamış küçük bir kız buldu. Küçük kız kutuların duvara dayalı yerinden uzaklaştığını fark ettiğinde başını kaldırdı. Elleri hala ceplerinde olan Mikey, kızın hizasına çömeldi ve siyah göz tonlarıyla ona baktı. "Selam." dedi kısık bir sesle, "Mm..merhaba." genç kız utangaç bir sesle kısık sesle selam verdi.
Görünüşüne rağmen önündeki çocuk hala ürkütücüydü. "Burada ne yapıyorsun? Gecenin bu geç saatinde?" Kızın tavrının, kapalı bir tavırdan biraz korkmuşa dönüştüğünü fark etmeye başlayınca sordu.

Cevap alamayınca elini sıkar gibi uzattı, "Benim adım Mikey, peki ya sen?" Yumuşak bir ses tonu ile kendine tanıttı Mikey. "Uh..Y/N." Kendini tanıttı ve elini yavaşça elinin içine koyup salladı. "Kaç yaşındasın?" Mikey'in sürprizi kızın beş parmağını havaya kaldırmasıydı, bundan biraz daha genç görünüyordu.

Yavaşça ayağa kalktı, kızın küçük eli hâlâ elindeydi. "Sanırım gidecek bir yerin yok, benimle gelmek ister misin?" küçük bir gülümsemeyle sordu. Kız başını kaldırıp ona baktı, E/C renkleri ay ışığında parlıyordu. Başını salladı. "Tamam, biraz yürüyüş var." Kızın küçük bacakları yorulursa söylemesini istedi. "Tamam.." geri konuştu ve kısa süre sonra Mikey'nin daha önce gideceği yere gittiler.

  ——————🍙——————

"Oi Mikey, seni bu kadar uzun süre tutan neydi?" diye sordu draken sinirli bir sesle. "Bir şeye dikkat etmem gerekiyordu" cevap verdi ve başını ceketinin arkasına çevirdi, "Tamam, şimdi çıkabilirsin, sana zarar vermezler." Yumuşak bir tonla konuştu.

Toman üyelerinden birkaçı, komutan ceketinin arkasından genç bir kızın kafasının çıktığını görünce gözleri büyüdü. "Bir çoçuk?" bazıları yüksek sesle sordu.
"Onu buraya getirmemeliydin Mikey, burası çocuklara göre değil." Örgülü sarışın çocuk kollarını kavuşturmuş bir şekilde lideriyle konuştu. "Ama Ken-chin! Onu bulduğumda gidecek yeri yoktu, kim bilir nereden geldi." Mikey bir elini kızın başının üstüne koyarak karşılık verdi.

Birkaç küçük tartışmadan sonra ve sarışın çocuk konuşmasını yaptıktan sonra bitirmek üzereydi ama aklına gelince durdu. "Ve hepinizin, en küçük yeni üyeye hoş geldiniz demesini umuyorum." Bitirdi ve yanında oturup  önündeki tüm insanlara bakan kıza baktı.

İkili önden buluşma yerinden çıkarken, Draken arkalarından takip ediyordu. Örgülü çocuk konuşmaya karar verdi. "Ailen nerede? Endişelenmezler mi?"
diye kendisine bakan küçük kıza sordu. "Ben..bilmiyorum." etrafına bakınırken konuştu.

Mikey artık yürümeyi bırakmış ve küçük kızı kollarına almıştı. "Endişelenme Y/N-chin! Artık benim ve Toman'ın korumasındasın!" ona gülümsedi. Sonra bir elini Draken'in omzuna koydu ve okşadı. "Ve Ken-chin senin ağabeyin olacak!" dedi alaycı bir tonda. Örgülü saçlı çocuk kaşlarını çattı ve "Ha?" dedi.