7. bölüm

7K 104 5
                                    

gözlerimi yavaş yavaş araladığımda bir kaç saniye öyle bekledim, annemin yaptığı ıhlamuru içip uyumuştum fakat nedensizce bir kaç gündür gece 2 3 gibi uyanıyordum, uyandıktan sonra kolay kolay uyuyabilen birisi de değildim, hiç rahat olmayan yatağımdan doğruldum o sırada yatağın gıcırtıları kulağıma doldu, eski yatağımı bile özlemiştim o çok rahat ve büyüktü, sersem adımlarla yataktan kalkıp ışığı açtım gecenin köründe ne yapabilirdim ki? tekrar yatağıma yatıp telefonumu elime aldım ve oyalanmaya çalıştım

0524****** arıyor... 

gecenin köründe beni kim atıyordu ki? açsam mi açmasam mı diye düşünürken açmaya karar verdim, açıp kulağıma getirdim

"hazal aşağı in" çetin numaramı nerden bulmuştu ki fısıldayarak konuşmaya başladım "çetin ne diyorsun? numaramı nasıl buldun" arkadan motor sesi geliyordu "10 saniyen var hadi" diyip kapattı, gecenin bu saatinde nasıl dışarı çıkacaktım acaba? sma neden çağırdığını merak etmiştim

dolaptan çıkardığım siyah şortumu giyip üstüne göbeği açıp crop gitmiştim hiç süslenemezdim valla odadan yavaş adımlarla çıkarken ses çıkmaması için dua ediyordum, kapıya yaklaştığımda anahtarı yavaşça çevirdim 'tık' sesi geldiğinde derin bir nefes aldım ve yine çevirdim bu sefer daha yüksek ses çıkmıştı nefesimi tutup biraz bekledim, kimsenin uyanmadığına emin olduktan sonra kapıyı yavaş yavaş açmaya başladım gıcırtılı bir şekilde açıldığında korkuyla arkama baktım yakalanırsam hiç iyi olmazdı

biraz daha bekleyip kapıdan çıkıp tekrar kapattım, riskli bir andan kurtulduktan sonra ayakkabılarımı giyip inmeye başladım, binadan çıktıktan sonra gözüm çetini aradı, siyah lüks bir motorun üstüne oturmuş telefonuyla ilgileniyordu, ne diye çağırdı ki bu çocuk beni, kafasını ağır ağır bana çevirdiğinde, beni öyle bir süzdü ki, bir an çıplak olduğumu hissetmiştim daha fazla zaman kaybetmeden yanına vardım

"ne oldu neden çağırdın" kaşlarını çattı ve dudaklarını araladı "giyinip de gelemedin mi kızım" dediğinde bakışlarımı kısa bir süreliğine kendi üzerimde gezdirip ona döndüm "buraya beni kıyafetimi eleştirmek için mi çağırdın?" dedim gitsindi artık  ağzıyla 'cık' sesi çıkardı ve elindeki siyah kaskı bana attı refleks olarak elime aldığımda anlamsızca ona baktım "ne duruyosun binsene" gerçekten onunla geleceğimi düşünüyordu sanırım

gecenin köründe onunla konuşmam bile hataydı

dedi korku evinde ahtapot gibi yapışan kız

"zorla mı bindireyim illa binsene" diye üsteledi, kaşlarımı çattım ve sinirle konuştum "seninle geleceğimi mi sanıyorsun? hem nereye götüreceksin" alaylı yüz ifadesine döndü "merak etme bu sefer uçuruma gitmiyoruz"

benimle alay etmesini takmadan kaskı ona attım, onunla gitmeyecektim arkamı dönüp eve girmeyi düşünüyordum ki çetin tek eliyle saçımı kavrayip kendine çekti diğer elini de belime koymuştu, saçım acıdığı için inleyip ona baktım, eli hala saçımdaydı, parmaklarını yavaş yavaş boynuma getirdi ve sanki mümkünmüş gibi kendine daha da çekti, siyah irisleri tüm yüzümde gezinirken hızla alıp verdiğim nefesler yüzüne çarpıyordu bir kaç saniye yüzümde öylece oyalandı, bakışları dudaklarıma kayınca benimkiler de istemsizce onunkilere kaydı, ben daha ne olduğunu kavrayamazken çetin daha fazla sabredememiş gibi dudaklarıma yapışmıştı, öpüşü sert fakat nazikti ben hiç bir tepki veremezken o pes etmiyor ve çöl de su bulmuş gibi dudaklarımı sömürüyordu

daha fazla dayanamayarak opüşüne karşılık verdiğimde boynumda ki elini sertleştirdi ve ağzımın içine inledi, pişman olacağıma adım kadar emindim fakat şuan anı yaşamak istiyordum, alt dudağımı ısırdığında ağzının içine inledim çok ama çok kısa bir saniye dudaklarını ayırıp "siktir" dedi ve tekrar yapıştı dudaklarıma fakat bu sefer öpüşü daha sertti ve biraz canımı yakıyordu, belimdeki eli kalçama doğru kaymaya başladığında durmamız gerektiğini anlamıştım, durması için kafamı geriye çektim fakat o durmamızı istemediğini belli edercesine daha da çekti, hem nefessiz kalmıştım hem de durmamız gerekiyordu dudaklarından ayrılabildiğimde nefes nefeseyken konuştum "durmamiz, durmamız gerek" boynumdaki eli gevşediğinde gözlerine baktım, siyah irislerinde bu sefer sinir yoktu, şehvet ve mutlulukla kaplanmıştı alelade

serseriler Où les histoires vivent. Découvrez maintenant