Ep27-Bana Onu Anlat

1.1K 84 48
                                    



Hala resim odasındaydık ve deli gibi öpüşüyorduk.Ortalık rengarenk boyalara bürünmüştü.Üzerimiz de boyalardan mahvolmuştu.Ama bu umrumuzda bile değildi.Dudaklarımızdan çıkan şapırtı sesleri gözlerimi devirmeme neden oluyordu.Yerime iyice oturtup bacak arama yerleşmişti.Ancak bacak aramda olması ikimiz için de iyi değildi çünkü kendi üyesi bana çarpıyordu.

Elleri rahat durmuyor sürekli T-shirtümün altına kayıyordu.Çıplak elleri,çıplak belimi yokluyor,okşuyordu.Dudaklarımdan nihayet ayrılmış,boynuma yönelmişti.Ellerimi arkama destek amaçlı alıp boynumu geriye yatırdım. "Çok...Çok güzel kokuyorsun-mhh" Başımı daha da geriye atıp yakın olan duvara yasladım. "S-sanha...ıhmm dur...sesler geli-" Lafımı bitirmeme izin vermeden dudaklarımı dudaklarıyla mühürlemişti.Ellerimi saçlarına daldırdım,yumuşacıktı.

Zarzor ayrılmayı başardığımda,yüzüne bakma fırsatı bulmuştum.Ter içinde,darmadağın olmuştu.Benim için dağılmış kendinden geçmişti.Memnun bir bakışla gözlerinin içine bakıp "D-dağılmışsın" Derin nefeslerinin arasından konuştu "Senin için.Sen dağıttın beni-ıhh!" Hiç beklemeden tekrar dudaklarını boynuma daldırıp emmeye başladı.Dili boynuma her değidiğinde,dilindeki küçük demir top beni kendimden geçiren şeylerden biriydi,yetmezmiş gibi dudağının altındaki de yangınıma iyice körükle gidiyordu.

En çok merak ettiğim ise göğüs uçlarındaki piercinglerdi.Onları ağzıma alıp çekiştirmek ve bağırtmak istiyordum.Bunu ona söyleseydim eminim çıldırırdı.Yer mekan dinlemez darmaduman ederdi.Sanha hızını alamayıp T-shirtümü eteklerinden tuttuğu gibi başımdan çıkarmıştı.Daha sonra tekrar bacak arama yerleşip ısırılmaktan kıpkırmızı olduğuna emin olduğum dudaklarımı takrar emip çekiştirmeye başlamıştı.Salyalarımız birbirine karışmıştı.Normalde tiksineceğim birşeyi şimdi ağzıma zevkle alıyordum.

Sanha tekrar boynuma asılacakken durdu.Nefesleri tekliyor,devamlı yutkunuyordu. "T-Taehyung b-bu ne?" Kaşlarımı çatıp nefeslerimi düzene sokmaya çalışıyordum. "N-ne ne?" Sol göğsümü işaret ettiğinde neyi kastettiğini anlamıştım. "K-kalbi-" Sözümü tamamlayamadan duyduğumuz adım sesleriyle telaşlandık ve ben bir çırpıda T-Shirtümü geri giydim.

Kapının açıldığını duyduğumuzda ikimiz de şaşkınlıkla birbirimize bakıyorduk. birbirimize işaret edip büyük çizim tahtalarının arkasına saklandık.Adım sesleri yavaş yavaş ve korkutucuydu.Eteğini gördüğüm kadın sanırım felsefe hocamız olan bayan Eunsun'du "Aman Tanrım Ne olmuş buraya böyle?" İkimiz birbirimize bakıp ağzımızı kapatarak güldük.Resmen ilkokul çocuğu gibi yaramazlık yapıp saklanmış gibiydik.Bir de utanmadan gülüyorduk.Ancak bir yakalansaydık,kesinlikle uzaklaştırma cezası alacaktık.

Kendi kendine konuşup "Sanırım bayan Micha'nın kedisi gelmiş yine" Evet bizim ruh hastası müdür çoğu zaman kedisini de getirir ve okulu birbirine katmasına sebep oluyordu.Neyse ki daha fazla şüphelenmeden odadan çıkmıştı.Bayan Eunsun çıktığında birbirimize bakıp derin bir nefes verip rahatlamıştık.

"Rezil olmadan çıksak iyi olur" deyip dudaklarıma bir öpücük bıraktı.Ellerimden tutup götürecekken durdurdum onu "Sanha?" Sorar gibi dönüp baktı "N-nereye gidiyoruz?" Basitçe yanıtlamıştı beni "Sınıfa" Elbette biliyordum da ellerimi tuttuğunun farkında değildi herhalde. "El ele mi?" Yaptığı şeyin farkına varınca önce ellerimize daha sonra bana baktı "İstemiyor musun?" Bu çocuk bu soruyu sorduğunda neden verecek bir cevap bulamıyordum.

"B-bilmiyorum.." Elimi bırakmadan gülümseyerek bana döndü ve ayaklarımın dibinde durdu "Tamam düşünmek için zaman istiyorsan?-" başımı hızlıca salladım.Bir ilişkiye hazır hissetmiyordum halâ.Ancak Sanha'yı da istememe rağmen evet diyemiyordum.Bütün bunlar benim için çok zordu.Sanha'nın Jeonguk'a bu denli benzemesi beni korkutuyordu.

You Know I'm The One(Vkook) Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon