Şifacı Peri //tarihi Kurgu '1'

✨13✨

Mina'nın anlatımı.

Çok sıcaktı.baya sıcaktı. Terlemiştim.
Saçıma birinin nefesi vuruyordu.
Gözlerimi açtığımda

Beni göğüs karşıladı. Kafamı oraya gömüş yatıyordum. Kafamı yavaşca yukarı kaldırdım. Gözlerimi yerinden çıkıcak gibi açtım. Mustafa ile aramızda 5 cm vardı az daha kaldırsam dudağım dudağına değicekti. Kafamı geriye doğru çektim.kolları beni ahtapot gibi sarmıştı. Nefes alamıyordum. Çok sıkı tutuyordu.
Daha fazla dayanamadım. Mustafa'yı uyandırmaya çalıştım.

- şehzadem uyannın  uyannn öleceğim şimdi.
Diye hafif'ce bağırdım. Bişiler mırıldanarak bana daha fazla sarıldı. Ee yeter ulan  ölücem şimdi

-şehzadem. diye cırladım. Bağırmamla yatakda sıçradı. Kafasını bana doğru eğdi. Ve baktı. Heralde beni boğdunuğu kendide fark etti şükürler olsun.
Kollarını çekti. Yatağın ucuna doğru kaçtım. Ve oturur pozisyona geldim.. Oh be.. Mustafa'ya baktığım da. Bana bakıyordu. Yanakları sakklarından dolayı gözükmesede utandığı belliydi..
Bende utanmıştım ama belli etmiyordum..

Şehzade'o kadar sarıldımın farkında değildim. Kusura bakma hatun.
Dedi
bişi demedim. Beraber uyumamız doğru değildi.. Ondan hoşlanamazdım.sadice arkadaş. Belki abimdi. Onun beni kardeşi yada arkadaşı olarak gördüne emin değildim. Neden mi davranışları..  Hayır aşk yok.zaten güvenemem. Ya birgün benden soğur başka hatuna giderse. Bunu kaldıra bilecek bir kadın değildim. Onunla olamazdım. Sadece padişah olması için yardım edicektim. Hakkeden oydu. Hem en büyükleri. Hende en zeki olanlarıydı.ben sadece burda kalacağım kadar kalıcaktım. Bu zamana ait değildim. Yada aitim bilmiyorum bile. Yapabildiğim iyileştirme gücü.. Şehzade Mustafa herşeyi anlatmak istiyorum. Onu padişah yaptıkdan sonra bana yardım eder ve kendi zamanıma dönmenin yolunu bulabilirdik. Hem ondan bişi saklamak istemiyorum.. Bu gün ona söylicektim. Ama yıkandıkdan sonra. terlemiştim baya.

-odama gidebilirmiyim. Yıkanmak istiyorum. Dedim. Kafasını hayır anlamda salladı. Off hadi ama.

Şehzade Mustafa'benim dairem de yıkan odanın kapısına 2 ağa dikicem. Benim iletmem gereken mektuplar var. dedi
Kafam ile onayladım.

-giyiceğim şeyler odam da ama.. Dedim. Sözümü kesti

Şehzade Mustafa' hayır  getirtmiştim eşyalarını. Dedi
ve eliyle işaret etti yere baktım. Onun dolabının yanında küçük bir dolab daha vardı.
Kafamı salladım.
dolaba doğru ilerledim bu gün giyiceğim elbiseyi seçtim ve havlu kendi koluma sardım. Kendi hazırladığım
şampuanımı aldım elime. Yıkanma yerine ilerledim ve girdim. Kapımı kitledim.

Şehzade Mustafa'nın anlatımı

Mina yıkanma yerine girdi tahta kapıyı Kapatı..
Kendimi yatağa bıraktım ve ondan tarafta olan yastığı kendime çektim. Kokladım. Mina'nın kokusu sinmişti. Üstlerine.. Biraz öyle kaldım. Ve yatakdan kalktım hazırlanmak için. Dolabıma ilerledim. Gömleğimi seçtim  giydim. Çalışma masama ilerledim. Mektupları aldım ve odadan ayrıldım.
Koridorun sonunda duran ağaları gördüm.

-ağalar buraya gelesiniz. Diye seslendim onlara. Hızlıca yanıma geldiler.

-kapıda nöbet tutucaksınız kimse içeri girmicek. Eğer giren olursa, kendinizi ben sizi öldürmeden öldürün dedim. Sert sesim ile. Kafaları ile onayladılar Ordan hızlı adımlarla ayrıldım. Mektupları iletmesi için Ahmed paşaya verdim. Oda bana yeni gelen mektupları verdi. Onları elime aldım. 3 taneydi, İkisi normal mektup siyaset için. Biri zorda olsa buldurtuğum büyücüden gelen mektuptu. Kenera geçtim ve mektubu açtım.

Şehzade oğuz Mustafa.
Bana mektup yazacağını hissetim..
Böyle bir soruyu neden sordunuzu bilmiyorum. Ama bu imkansızdır.sadice bir kaç efsaneye göre ölüm perileri verilen nadir güçlerden olan bir güçtür ne kadar doğru bilemezsin zaten gerçek değildiz sadice masal.  Ölüm perilerinin soyu tükenmiştir kara büyücü yüzünden. Efsaneye göre.
Yani kısacası bu imkansızdır.

Allahım.. Şimdi mina ölüm perisi mi zırvalıkların gerçek olabilme ihtimali
Bu çok saçma. Ama gerçek mina hasta yaralı olan her varlığı iyileştire biliyordu.. Ölüm perilerini  araştırmam gerecek.. Büyücünün mektubunu yırtıp okunmayacak hale getirdim. Hızla Ahmed paşa'nın çalışma odasından ayrıldım. Ve kendi daireme doğru ilerledim.

Kapıda dikilen ağa bana kapıyı açtı ve girdim. Mina yıkanmıştı.çünkü saçlarından gelen güzel koku daireye yayılmıştı. Dolab aynasının karşısında saçını tarıyordu.
Üstünde pembe renkte elbise vardı. Uzun tüllü bir elbise omuzları açıktı sanırım ama. O üstüne şal örtmüştü.
Benim geldimi gördü ve ayağa kalktı.
Konuşmak için ağzımı açtım.

-seninle bişey konuşmam gerek önemli.

Mina'seninle bişey konuşmam gerek önemli. 

Dedi ikimizde aynı anda konuşmuştuk. Hafif tebessüm ettim.

-gel oturalarım. Ve kahvaltı edelim. Diye konuştum nazikce. . Dairemin kapsını açtım ve ağalardan odaya kahvaltı getirmesini emretim. Onun yanına ilerledim ve mindere oturdum..

-ilk sen söyle dedim
sustum. Söyleceği şeyi merakla bekliyordum. Tam söylicekti. Kapı çaldı.
Mina göz devirdi sanki tahmin etmiş gibi. Girmesi için seslendim. Ağalar kahvaltıyı getirmişti. Ve çıkmışlardı.

Mina'mustafa ben gelecekten geldim. Dedi birden