Şairane Bir Başlangıç

4.3K 56 23
                                    

Dışarıda Onur ve Oğuz asansörü tutmuş bizi bekliyorlardı. Apartmanımızın asansörü biraz küçüktü ve hep sıkış tepiş olurdu. Onur binmeye hazırlanırken durakladı;

"Deniz önce sen gir de ilginç şeyler yaşamayalım" dedi.

Asansöre bindik. Arkaya yaslanırken metalik bir şeye takıldığımı hissettim, ama bunu düşünemeyecek kadar dikkatim dağınıktı. Bu kıyafetlerin içinde 3 erkekle dar bir anda kalmak ne yalan söyleyeyim hoşuma gitmişti.

İnerken telefonum, anahtarım ve cüzdanımı Burak'a verdim. Kız olmanın gıcık yanlarından biri de buydu sanırım, cebinin olmaması.

Kapının önüne çıktık, taksi için beklemeye başladık. Daha önce hiç kız olarak dışarı çıkmamıştım, kendimi çok tecrübesiz ve güvensiz hissediyordum. Birilerinin şüpheleneceğinden değil de, yaptığım her hareketi birinin izlediğini düşündüğümdendi daha çok. Erkek olarak bir gölge gibi umursamazca yürümeye alışmıştım, şimdi ise gözler üstümdeydi.

Oğuz bir taksiyi durdurdu. Burak öne bindi, biz de arkaya. Taksici aynadan bana kısa bir bakış attı, ama herhangi bir duygu göstermeden önüne döndü.

Orta koltuktaydım ve tam nasıl oturmam gerektiğini bilemez bir haldeydim. Oturduğum için zaten eteğim çok tehlikeli sınırlara kadar sıyrılmıştı, ben de rahatsız bir şekilde bacak bacak üstüne attım.

Atarken bacaklarım uzun olduğundan olacak ki Onur'a biraz sürttüler. Biraz irkilerek uzağa kaydı ve pencereden zorlama bir şekilde dışarı bakmaya başladı.

Onur'un bu garip tavırlarının sebebi yeni aklıma gelmişti, derin sohbetlerimizden hatırladım ki onun liseden beri külotlu çoraplı bacak fetişi vardı. Önce biraz utanır gibi oldum, yakın arkadaşım benden etkilenmişti. Ama bu durum saniyeler içinde beni de tahrik edince utancım kayboldu. Bu halimle çoğu erkeğin hayalindeki kızdım, egom tatmin olmuştu.

Diğer tarafımda da Oğuz benzer şekilde kapıya sarılmış dışarıyı izliyordu. Burak ise kayıtsız bir şekilde yol tarif ediyordu.

Yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuğun ardından mekana vardık. Bu kısa sürede grubun bana karşı onayını kazanmış gibiydim. Artık kız kılığına girmiş erkek arkadaşları değildim, biraz daha mesafeli olacakları bir kız arkadaşlarıydım. Çok mutlu oldum, toplumun içindeydim ve arkadaşlarım beni olduğum gibi kabul etmişti.

Planladığımız mekanın önünde durduk ve bitmekte olan sıraya girdik. Çok geçmeden kapıya gelmiştik.

Burak giriş ücretini öderken uzakta bekleyen iki görevli bana doğru bakarak birkaç cümle fısıldaştılar, biri yanıma yaklaşmaya başladı.

Kesin beni fark ettiler dedim ve içimi bir korku sardı. Bir şeyi yanlış yapmıştım işte. Yürümemden mi anladılar, ellerimin hareketinden mi bilmiyordum, ama olan olmuştu.

Hızlıca yaklaşan görevli, yapılı ve sakallı biriydi. Beni tutuklayacaktı işte, sonrasında da hapse atacaktı, böyle bir şey olacaktı emindim. Bu adam beni bir çocuk gibi tek elle omzuna atacak ve dizlerimin arkasından tutup kaslı kollarıyla beni götürecekti.

Çoraplarımın üstünde ellerinin gezindiğini hayal etmeye başladım.

Sonrasında biraz sırtına vuracaktım ve debelenecektim ama benim üstümde hakimiyet kuracaktı.

Çaresizce kaldığımı ve vücudumun bir oyuncak gibi kullanıldığını düşündüm.

En sonunda da beni hapse atacaktı. Orda da beni cezalandıracaktı.

Arkama biraz tokat atacak, sonra beni bir yatağa bağlayıp ters çevirecek, sonra da pantolonunu indi-

Ne diyordum ben böyle, kendime inanamadım. Burak hariç hiçbir erkek hakkında bu tür fantezilerim olmamıştı, bu bir ilkti. Birkaç yavaş nefesle kendime gelmeye çalıştım.

Güvenlik yanıma yaklaştı ve elini eteğimin arkasına attı. Birkaç saniye sonra elinde ince uzun bir metal şerit duruyordu. Bana bakarak;

"Hanımefendi bu arkanıza takılmış sanırsam, metal dedektöründe sıkıntı yaratabilir. Önemli bir şey mi acaba?" dedi.

Konuşmadan metal şeriti elime istedim. Üstünde uzun bir metin vardı. Okumaya başladım:

Özcan Asansör

Hayat gibi bir aşağı bir yukarı gider

Her katın yolcusu, Özcan Asansör

Zengini de fakiri de beraber biner

Eşitliğin kolcusu, Özcan Asansör

Bastığınız düğ...

Diye devam ediyordu. Özcan Asansör'ün işine bu kadar saygı duyan bir şirket olduğunu bilmiyordum. Sorunun çözülmesinden dolayı rahatlamayla karışık bir gülümseme hissettim.

Demek asansörde arkama takılan şey de buydu. Ben kıyafetlerime zaten yabancı olduğum için fark etmemiştim; bizimkiler belki de fark etmişti, ama söylerlerse götüme baktıklarını da itiraf etmeleri gerektiği için bir şey dememişlerdi.

Başımla teşekkür ederek metal parçasını ve görevli hakkındaki hayallerimi yanımdaki çöpe attım.

Damsız Almıyoruz | bxbWhere stories live. Discover now