"Size iyi geceler. Ben eve ge-" ben daha lafımı tamamlayamadan Yankının, Poyraza sert bir yumruk atmasıyla gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Oha." diye bir nida döküldü dudaklarımdan. 

Poyraz gülerek baş parmağıyla dudağının kenarını sildi. "Puşt herif." dedi ve o da Yankıya sert bir yumruk çaktı.

Hassiktir bok! Ne oluyor lan!

"Bugünler de çok fazla karşıma çıkıyorsun Poyraz!" dedi ve bir yumruk daha attı Yankı.

Normal şartlarda oturup saatlerce izleyebileceğim kavgayı şu an ayırmam gerekiyordu. Çünkü hem Poyrazın aklı başında değildi hem de Yankı daha bugün hastanelik olmuştu.

Bunların neden ikisi de birbirlerinden sorunlu?

"Sen de sürekli kuyruğuma basıyorsun Barın. Dikkat et de ayağını kırmayayım." dedi Poyraz sert bir şekilde ve yumruğunu bir kez daha Yankıya savurdu ama Yankı geriye çekilip kendisi yumruk attı.

Bu işin daha da uzayacağını anlayınca aralarında olan iki adımlık mesafeye girdim. Poyraz zaten zar zor ayakta durduğu için ona arkamı dönüp elimle hafif bir şekilde Yankıyı geriye doğru ittirdim.

Sinirden kıpkırmızı olan gözleri şaşkın bir şekilde beni bulunca ona daha da yaklaştım.

"Poyraz bugün iyi değil. Alttan alamaz mısın?" dedim kısık bir şekilde. Afallamış bir şekilde güldü.

"Poyraz mı iyi değil?" dedi ve eliyle sırıtarak bizi izleyen Poyrazı gösterdi. "Bu şerefsiz mi iyi değil?" dedi ve bir kez daha güldü.

"Cidden önemli bir sorun olmasaydı senden önce ben ağzına sıçardım ama cidden bugün sırası değil." dedim. 

Kaşları çatık bir şekilde dediklerimi anlamaya çalışırken, anlık bir gazla elini tuttum.

Kendi yaptığım şeye benim gözlerim sonuna kadar açılırken, dibinde olduğum Yankı nefesini tuttu.

Ananıskim! Lan ne yapıyorum ben?! 

Bir kaç saniye bir şey demeden durduk o şekilde. İkimiz de mal gibi şok olmuş bir şekilde ellerimize bakıyorduk.

Yankı gözlerini bir kaç defa yumup yutkundu. Sonra da kafasını kaldırdı. "Sen öyle diyorsan öyledir." dedi zar zor çıkan sesiyle.

Kafamı sallayıp hızla elimi çektim. O da elini kafasını götürüp saçlarını karıştırdı. "O zaman ben eve geçiyorum." dedi içine kaçmış sesiyle.

Kafamı salladım tekrardan. Ben de eve geçiyorum. İyi geceler." dedim hızlı bir şekilde. 

O beni onaylayınca terlemeye başlayan ellerimi üstüme sürüp arkama döndüm. Hâlâ neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum. Ağlayacağım sanırım.

Yürümeye başlayınca yerde yarı açık bir şekilde yatan Poyrazı görünce derin bir nefes aldım. Cidden onu unutmuş muyduk?

Tekrar Yankıya döndüm. Yerinden kıpırdamamıştı daha ve bana bakıyordu. Boğazımı temizleyip elimle yere yapışmış olan Poyrazı gösterdim. "Onu da götürür müsün?" dedim. 

Ne dediğimi umursamadan kafasını hızla salladı ve Poyrazı kolundan tutup ayağa kaldırdı. Ben hayır demesini beklerken o bir şey demeden Poyrazı da peşinde sürükleyerek evlerinin olduğu tarafa doğru yürümeye başladı.

Onlar görüş açımdan çıkınca ben de arkalarından bakmayı kesip, eve doğru yürümeye başladım. 

Yüzümde istemsiz bir sırıtma peyda olurken, yanaklarım yanıyor ve kalbim deli gibi atıyordu.

Korhanlar ||tamamlandıWhere stories live. Discover now