Dam

5K 71 30
                                    

Burak, telefonundan İstanbul'un ünlü mekanlarına bakıyordu.

"Abi 4 erkeği almazlar ki hiçbir yere, napıcaz biz?"

Onur, Oğuz ve ben başımızı sallayarak onayladık. Çok ani bir kararla gece kulübüne gitmeye karar vermiştik ama bu saatte çağıracak hiç kız arkadaşımız yoktu.

Saat 21.05'di, 3-4 bardak vodkayla biraz sarhoştuk ve çılgın bir gece geçirmek istiyorduk.

Bunun gazından ve sarhoşluğun rahatlığından olsa gerek, Burak bana bakarak;

"Deniz'e biraz makyaj yapsak kız gibi gösterebiliriz" dedi ve çok eğlenmiş bir şekilde gülmeye başladı. Onur ve Oğuz gülümsedi.

Hepimiz 19-20 yaşındaydık ve yakın arkadaşlardık. Hiçbirimiz çok yakışıklı değildik ama hepimizin birkaç karizmatik özelliği vardı. Onur ve Oğuz eğlenceli insanlardı, Burak çok soğukkanlı ve zekiydi, ben ise çok masum bir yüze ve vücuda sahiptim. Hatta o kadar masum görünüyordum ki gerçekten Burak'ın planı işe yarabilirdi.

Orta uzunlukta saçlarım, yuvarak gözlüğüm, ince uzun bacaklarım ve çoğu kadından daha iyi bir kalçam vardı. Buna pürüzsüz cildim ve kibar tavırlarım da eklenince çok tatlı bir kız olabilirdim. Hatta erkekten çok bir kıza benziyordum normal halimle.

Zaten o zamana kadar kimse bilmese de yalnız yaşadığım eve kıyafetler, makyaj malzemeleri ve ayakkabılar sipariş edip onları giyiyordum. Aynada kendime bakmayı ve kombinler denemeyi çok seviyordum. Karşı cinsten biri gibi hissetmek hoşuma gidiyordu.

Ayrıca fotoğraflarımı çekip internette paylaşıyordum, insanların beni övmelerini ve arzulamalarını görmek en büyük zevklerimden biriydi. Kendi arkadaşlarımdan övgü almak ise çok farklı bir seviye olurdu kesinlikle, ama tanıdığım kimse böyle bir ikinci hayatım olduğunu bilmiyordu.

Şimdi ise mükemmel bir fırsat ayağıma gelmişti.

Gereğinden fazla sarhoşmuş ve kontrolü kaybetmiş gibi yaparak Burak'a baktım;

"Tamam kabul ediyorum, gecemiz boşa gitmesin bari" dedim.

Üçü de şaşkınlıkla bakakaldı. Şaka yapmadığımı anladıklarında ise düşünceli bir hale geçiş yaptılar. Planın işe yarama olasılığını tartıyor gibiydiler. Bulunduğumuz ev benimdi, ben de doğaçlama yaparak;

"Geçenlerde birkaç kız arkadaşım burada kalmıştı ve valizlerini bırakmıştı, isterseniz gidip birkaç şey alayım?"

'En kötü ne olabilir ki' der gibi bakarak başlarını salladılar. Ben de odama gidip kilitli dolabımı açtım.

Ha bu arada, benim Burak'tan hoşlandığımı bilmenizde fayda var. Onunla geçirdiğimiz bunca yılda oluşan bu hoşlanma, beni yiyip bitiriyordu. Ben zayıf ve sakar bir insandım; o ise hata yapmazdı, üstüne benimkileri düzeltirdi. Her zaman kibar ve komikti. Çok kaslı veya yakışıklı değildi ama genel enerjisi beni çok etkiliyordu.

Keşke kız olsaydım da onun sevgilisi olup ona daha çok temas edebilseydim diyordum hep.

İçeride çok fazla kıyafet vardı, hepsi de şık ve seksi şeylerdi. Sonuçta sadece kendim için giyiniyordum, kumaş pantolon alacak halim yoktu.

Kalbim hızlanmaya başladı, hayallerim gerçek oluyordu. Ne giyeceğime hızlıca karar vermeliydim. Halihazırda vücudumun her yerini tıraş etmiştim, o yüzden siyah bir mini etek alarak işe başladım. Altıma ince siyah bir külotlu çorap ve siyah topuklu botlar, üstüme ise dar omuzlarıma yakışan siyah bir bluz aldım. Simsiyah bir kombin oluyordu, bunu da siyah bir iç çamaşırı takımıyla ve bir choker ile tamamladım.

Bunları üstüme geçirdim. İnanılmaz derecede tahrik olmuştum, aynada İstanbul'un en güzel kızlarından biri duruyor gibiydi.

Çabucak mat kırmızı bir ruj sürerek makyajımı tamamladım ve odamın kapısını açmaya yöneldim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çabucak mat kırmızı bir ruj sürerek makyajımı tamamladım ve odamın kapısını açmaya yöneldim.

Heyecandan adeta ölecek gibiydim, ilk defa tanıdıklarım beni böyle görecekti. Tabii ki Burak da öyle. Umarım beni beğenirdi.

Kalbim vücudumun dışında atarken kapıyı açtım, hala telefonda mekanlara bakıyorlardı. Beni ilk gören Onur oldu.

Şaşkınlık ve inanmazlık içinde "Oooha amına koyayım bu nee?" olduğunu düşündüğüm bir ses çıkarttı. Oğuz ve Burak da benden tarafa bakarak aynı tepkiyi verdiler. Topuklu botlarımın sesiyle yavaşça yanlarına geldim.

Korkmuştum, heyecanlıydım, ve Onur kucağına bir yastık alınca biraz da kızarmıştım. Karışık bir atmosfer oluşmuştu bir anda.

Yaklaşık 10 saniyelik bir sessizlik oldu.

"Hadi çıkalım o zaman" dedim.

Üçü de tepeden tırnağa beni incelemelerini yarıda kesip utanarak kalkmaya başladılar.

Onur ve Oğuz ne diyeceklerini tam bilemediklerinden olsa gerek,

"Yakışmış", "Helal olsun", "Güzel olmuşsun" gibi hazır cevaplarla yanımdan hızlıca geçip evin kapısına yöneldiler.

Onlara doğru ben de dönmüştüm ki Burak'ın elini belimde hissettim. Bana dönerek;

"Seni bu işe ben bulaştırdım, rahatsız olursan hemen söyle geri döneriz" dedi. Belime kolunu dolayarak beni yönlendirirken ekledi;

"Ayrıca çok güzel olmuşsun"

Burak beni tutmuyor olsa kesinlikle yere yığılmıştım.

Damsız Almıyoruz | bxbWhere stories live. Discover now