Hayatımı mahveden bir babanın kurbanı olmak mı? İşte o kişi benimdim. Öldürülmek yerine evlatlık alındığım aile benim her şeyim olmuştu. İntikam yeminleri ettiğim hayatıma aşk denilen duygu ile tanıştım.
Sonunda bitmişti kaymam. Ayağa kalkıp etrafa bakacakken gözlerim bir el tarafından kapatıldı.
Tom "Sakın açma gözlerini. Sana vereceğim şeyim tak tamam mı?"
" Nedenini sormayacağım merak etmiyorum ver de takayım"
Elime ağırlık hissetim. Dokunduğumda gözlüktü bu. Gözümü açmadan takmaya çalıştım. Takınca gözlerimi açtım. Tom'un gözleri ile karşılaştım. Sonra önümden çekildi ve etrafa bakmamı sağladı.
Kocaman bir yılan. Eski halime bürünecektim. Eski halime geldiğime emin olunca yılanın yanına gitmeye başladım.
" Burası neresi"
Tom "Sırlar odası"
" Bu da basilisk. Çok güzel"
Tom "Eğer varis olmadığın sürece çıplak göz ile bakarsan bir hafta taşlaşmış olarak gezersin "
" Sende Varissin ha"
Tom "Evet"
" Peki neden beni buraya getirdin "
Tom "Baktım sen bulanıkların, kanı bozukların arasında sıkılacaksın bende seni almaya geldim. Hata mı yaptım?"
" Hayır çok iyi yaptın çok sıkıcılar. Nasıl iki yıl dayanacağım bir fikri yok "
Tom "Aslında iki değil bir yıl "
" Nasıl ben son sınıf değilim "
Tom "Aslında son sınıfsın. Okulla bu kadar ilgilenmediğinin gösterme "
" Haklısın "
Tom "Nasıl geçti günün"
" Açık konuşmak gerekirse bok gibi geçti diyebiliriz "
Tom "Gel otur. Biraz burada takılalım sonra gideriz"
Kafa salladım ve gösterdiği yere oturdum. Sohbet etmeye başladık. Daha yakındık ama ona karşı başka hislerim var gibi. Bilmiyorum değişik bir durum. Sohbet ettikten sonra odama gittim ve yatağıma yatıp uyumaya başladım.
⸻⸻⸻ ☠⸻⸻⸻
Sabah herkes den önce kalktım ve banyoya ilerledim. İlk görünüşümü değiştirdim. Sonra tekrar odaya dönüp kıyafetlerimi elime alıp banyoya giyinmek için tekrar girdim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Değişik bir kıyafeti düne göre ama kadın bunu vermişti. Saçımı asa ile bukle bukle yaptım. Rimel kullandım ve hazır olunca odaya döndüm.
Hala uyuyorlar. Ben mi çok erken kalktım? Yoksa onlar mı çok geç kalkıyorlar? Saat 6.30 kitabımı alıp odadan çıktım ve ortak salona gitmeye başladım. Ortak salon boştu. Koltuklardan birisine oturdum ve kitabı açıp okumaya başladım.
Kitabı okumaya dalmışken sesler geldi. Kafamı kaldırıp baktığımda üstü başı dağınık Harry, Ron ve Weasley ikizler iniyorlardı. Bunlar bunlardan bir sınıf büyüktü neden buradalar? Tamam kafamı zorlamayacağım. Sınıfta kalmışlardır işte.
Harry "Günaydın Mia"
Ron "Günaydın "
Weasley ikizler " Günaydın "
" Günaydın herkese de üstünüzün başınızın hali ne görende savaşa gittiniz zanneder"
Hepsi üstüne baktılar. Sonra omuzlarını silkip koltuğa yığıldılar. Sabır sabır eminle öldürmeme iki saniye kaldı. Merdivenlerden bu sefer Hermione ve Ginny indi.
Hermione " Günaydın hepinize. Mia sen ne zaman kalktın "
" Ben 6.00'da kalktım geç kalkmaktan pek hoşlanmam"
Ginny "Üstünüzün hali ne? Köpek mi kovaladı?"
Çantası yere attı ve Harry'den başlayarak herkesin üstünü düzeltti.
Hermion" Hadi gidelim. Acıktım ben "
Aç kal da geber. Hiç bir şey demeden sırtıma çantamı aldım ve birlikte ilerlemeye başladık. Büyük salona gelince Gryffindor basasına oturduk ve kahvaltı etmeye başladık. Aşırı sıkıcı bir kahvaltı şahsen Malfoy malikanesindeki Lucias Malfoyun konuşmasına asla haz almadığı kahvaltıyı seçerim daha iyi.
Kahvaltımız bittikten sonra İksir dersi için iksir sınıfına gitmeye başladık.
