Tempting the player||Vmin

•01: Deri ve Dantel•

Park Jimin gözlerini dikmiş eski mezbaha binasına bakarken gözünün önünde Hostel filminden görüntüler canlandı. Arkadaşına bakılırsa, yalnızca davetiyeyle girilen ve hakkında hayli dedikodu yapılan Deri ve Dantel Kulübü, tam da gitmeleri gereken yerdi. Ama Jimin kulübün çimentoyla çevrili pencerelerine, büyük olasılıkla çetelere ait olan simgelerin graffitileriyle dolu dış duvarlarına ve yakındaki sokak lambasının titreyen ışığına bakınca, buraya gelen varlıklı ve güçlü müşterilerin çoğunun sonunun gece bültenlerinde ya da aranan kişiler ilanlarında bittiğini düşündü.

"Beni bunu yapmaya ikna ettiğine inanamıyorum Sehun. Büyük olasılıkla gece yarısına kadar zengin bir katilin kurbanı olacağız."

Jimin gömleğinin belindeki deri kemeri sıktı. Kemeri elbette siyahtı ve pantolonu koyu kırmızıydı. Görüntüsü her zamanki gibi biraz şatafatlıydı ama en azından polisin daha sonra cesedini tanımlamasına yardımcı olabilirdi.

Sehun tuhaf bir ifadeyle ona baktı. "Davetiye alabilmek için ne yapmak zorunda kaldığımı bile öğrenmek istemiyor musun?" Kartvizit boyundaki kâğıdı Jimin'in gözlerinin önünde salladı. "Farklı bir şey yaparak eğleneceğiz işte. Yaşasın kulüpler ve barlar."

Deri ve Dantel'i çevreleyen gürültü patırtıya bakınca, insan kulübün daha iyi bir konumda bulunması gerektiğini düşünüyordu. Göz zevkini bozan korkunç görüntüsü ve her gece bastıran sisli havasıyla, buranın Seul'un zengin ve güçlü insanlarına hitap etmesi şüpheliydi. Kulüp bir çeşit şehir efsanesi olmuştu ve anlaşılan bunda isminin de etkisi vardı.

Deri ve Dantel.

Gerçek olabilir miydi? Kim bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüştü? Söylendiğine göre bir seks kulübüydü. "Karşılıklı çıkarları" olan insanların çılgın seks fantezilerini yaşamalarını mümkün kılıyordu herhalde, ama Jimin buna tam olarak inanmıyordu. Öyle bile olsa yapabileceği bir şey yoktu. Aslında bütün kulüp ve barlar şu ya da bu şekilde seks ihtiyacını karşılıyordu. Bu yüzden bekârların yarısı hafta sonlarını dışarıda geçiriyorlardı.

Kendisi de bu yüzden hafta sonu dışarı çıkardı.

"Hadi, yüzündeki şu aksi ifadeden kurtul," dedi Sehun. "Yeni ve eğlenceli bir şeye ihtiyacın var. Rahatlamaya ihtiyacın var."

"Sarhoş olmaya..."

"Ve umarım seks yapmaya," diye ekledi Sehun sırıtarak.

Jimin'in gülüşüyle havaya küçük, beyaz bulutçuklar yayıldı. "Bu benim sorunlarımı çözmez."

"Doğru ama kesinlikle kafanı dağıtır."

Aslında modası geçmiş bir yolla gerginliğini atmaya ihtiyacı vardı, işini öyle çok seviyordu ki, faturalarını ve aylık gelirinin büyük bir kısmını yok eden öğrenci kredilerini karşılayamadığı için başka bir iş bulma düşüncesiyle bir köşeye çekilip gerçekten ağlamak istiyordu.

Yeniden binaya bakarken iç çekti. Bu kesinlikle bir çete işaretiydi. "Peki, davetiye almayı nasıl başardın?"

"Gerçekten o kadar da heyecan verici değil," dedi Sehun, elinde tuttuğu kartlara kaşlarını çatarak bakarken.

Daha uzun boylu olan oğlanın dar siyah gömleğinin içinde titrediğini gören Jimin gülümsedi. Bazen kilo almanın yararı oluyordu. Ekim başı hava soğuktu ama kendisi titremiyordu.

"Kötü bir yerse ya da birisi saçma sapan davranırsa buradan hemen ayrılıyoruz."

Sehun ciddi bir ifade takınarak başıyla onayladı. "Anlaştık."